İçinde ire olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde İRE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ire olan kelimeler listesine ya da Sonu ire ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DİREŞME

  1. [isim] Direşmek işi, sebat

DİREMEK

  1. [-i] Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak
  2. [-e] Direnmek, karşı koymak, inat etmek, ısrar etmek

NADİREN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Seyrek
    • "Onların evine nadiren yemeğe gittiğim akşamlar..." (Halide Edip Adıvar)

DİREKÇİ

  1. [isim] Alamana kayıklarında direğe çıkarak gözcülük yapan kimse

SİRETEN
...
TEZKİRE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Divan şairlerinin hayatını ve şiirlerini genellikle subjektif bir bakış açısıyla değerlendiren eser

KİREÇSİ

  1. [sıfat] Kireci andıran, kirece benzeyen, kireç gibi, kirecimsi

KİREMİT

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
    • "Geçen gün kiremitleri aktarmak için dama çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

BİREŞİM

  1. [isim] Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi
  2. Bu biçimde oluşan bütün
  3. Sentez

DAİRELİ

  1. [sıfat] Dairesi olan
    • "Katları dörder odalı, bir mutfak, bir sofa dört daireli bir apartmana sahibiz." (Sait Faik Abasıyanık)

DAİREVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dairesel

SİSTİRE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir tahtanın üzerindeki ufak pürüzleri giderip onu dümdüz bir duruma getirmeye yarayan ince çelik lama

BASİRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğru görüş, uzağı görüş, seziş, uyanıklık, anlayış, kavrayış, dikkat, sağgörü, önsezi
    • "Kanal'ı müdafaa edenler, yüz millik cephe üzerinde çok basiretle vazife görmeye mecbur idiler." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

HEMŞİRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kız kardeş, bacı
    • "İyi tanıdığım anasına ve hemşirelerine hiçbir suretle benzemiyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Mesleki eğitim almış, hekimle iş birliği yaparak hastaya bakan sağlık çalışanı
    • "Koltuğunun altına bir hemşire gömleğini paket yapıp sıkıştırmış." (Sait Faik Abasıyanık)

DİRETİŞ

  1. [isim] Diretme işi veya biçimi

BİREBİR

  1. [sıfat] Etkisi kesin olan
    • "Bu yoldaki irfan, pek terbiyeli, pek nazik köleler yetiştirmek için birebirdi." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. İstenildiği gibi, uygun

PİRELER

  1. [isim] İnsanlarla hayvanlarda dış asalağı olarak yaşayan, ağız yapıları kan emmeye elverişli, birçok familyaya ayrılan kanatlılar takımı

ZAHİREN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Görünüşte, görünüşe göre
    • "Zahiren ufak, ehemmiyetsiz, değersiz bir sebepten dolayı iki sevgili arasında bir nazlaşma kavgası." (Hüseyin Cahit Yalçın)

KİREÇLİ

  1. [sıfat] Birleşiminde kireç olan veya kireci çok olan
    • "Bir söylenişe göre, arazi tamamıyla kireçli olduğu için ağaçlar serpilme gücünden mahrum kalıyormuş." (Ahmet Rasim)
  2. Kireç sürülmüş, kireç bulaşmış
    • "Kireçli duvarlar."

GİRESUN
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü