İçinde im olan 6 harfli 110 kelime var. İçerisinde İM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında im olan kelimeler listesine ya da Sonu im ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İMARCI
-
-
[isim]
İmarla uğraşan kimse
-
İmar etmeyi iş edinen kimse
-
[isim]
İmarla uğraşan kimse
- ÇEVRİM
-
-
[isim]
Devir
-
Bir elektrik akımının iletken üzerinde aldığı yol, devre
-
Elektrik enerjisinin bir başka enerjiye dönüştürülmesi
-
[isim]
Devir
- TAHKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
-
Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi
-
[isim]
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
- EKŞİME
-
-
[isim]
Ekşimek işi
-
[isim]
Ekşimek işi
- İMALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
-
İşlenerek yapılan üretim
- "Bu paketler satılsın, imalata ondan sonra devam edilecekti." (Çetin Altan)
-
[isim]
Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
- BEHİMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayvanca, hayvana yakışır biçimde olan (duygu)
- "Bir behimi zevk gibi kucaklamış, avuçlarımın hararetini ona vakfetmiştim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Hayvanca, hayvana yakışır biçimde olan (duygu)
- SİMALI
- ...
- İMARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İmarethane
-
[isim]
İmarethane
- TERSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Resmini yapma
- "Bu, resimde eşyayı hendese şekilleriyle tezlendirerek tersim etmek değil midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Resmini yapma
- DİMMER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Reosta
-
[isim]
Reosta
- ERİMEK
-
-
[nsz]
Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek
- "Şeker suda erir."
- "O zaman da ben kahır yüzünden eriyip bitmiş olacağım." (Peyami Safa)
-
Katı cisim ısı etkisiyle sıvı duruma gelmek
- "Yüzündeki karlar eriyince beyaz, yuvarlak bir yüz meydana çıkmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dokumalar aşınıp incelerek dağılmak
-
Çok zayıflamak
- "Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum." (Aka Gündüz)
-
Utancından çok sıkılmak
-
Yok olmak, bitmek, tükenmek
- "Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek
- SANKİM
- ...
- ÇİMÇEK
-
-
[isim]
Serçenin küçük bir türü
-
[isim]
Serçenin küçük bir türü
- ŞİMALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuzeyle ilgili, kuzeye özgü
- "Şimali Avrupa'dan gelen sürat katarını parçalamak istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Kuzeyle ilgili, kuzeye özgü
- TASMİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tasımlama
-
[isim]
Tasımlama
- KELİME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük
- "Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır." (Orhan Veli Kanık)
- "Kelimenin tam anlamıyla bu işin bütün çilesini çekti."
-
[isim]
Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük
- MÜCRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Suçlu
-
[sıfat]
Suçlu
- DİMNİT
-
-
[isim]
Erken olgunlaşan ince kabuklu bir çeşit siyah üzüm
-
[isim]
Erken olgunlaşan ince kabuklu bir çeşit siyah üzüm
- DİMDİK
-
-
[sıfat]
Çok dik
- "Pencerenin önünde, sırtı odaya dönük olarak dimdik durdu." (Tarık Buğra)
-
Sağlıklı, zinde
- "Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor." (Peyami Safa)
- "Onun nasıl hiç sarsılmadan dimdik durduğunu gördüm." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sıkıntıları karşılayacak durumda olan, baş eğmeyen, metin
-
[zarf]
Çok dik bir biçimde
-
[zarf]
Sağa sola sapmadan, dosdoğru
- "Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Kaskatı, çok sertleşmiş olarak
-
Dikkatli, ısrarlı (bakış)
-
[sıfat]
Çok dik
- DİMYAT
-
-
[isim]
Seyrek ve yuvarlak taneli bir çeşit üzüm
-
[isim]
Seyrek ve yuvarlak taneli bir çeşit üzüm