İçinde ilm olan 8 harfli 89 kelime var. İçerisinde İLM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ilm olan kelimeler listesine ya da Sonu ilm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
L M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LİM, MİL
2 Harfli Kelimeler
İL, İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İÇEBİLME
- ...
- EVRİLMEK
-
-
[nsz]
Bir biçimden başka bir biçime doğal olarak dönmek
-
[nsz]
Bir biçimden başka bir biçime doğal olarak dönmek
- GERİLMEK
-
-
[nsz]
Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek
- "Koltuğunda şöyle bir gerilmiş, gülümseyerek yüzüme bakıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Gergin bir biçimde açılmak
- "Gülmek istedim, dudaklarım titreyip gerildi." (Aka Gündüz)
-
Kasılmak
-
Kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek
-
İlişki ve davranış bozulacak duruma gelmek
-
[nsz]
Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek
- EĞEBİLME
- ...
- ÖTEBİLME
- ...
- AKABİLME
-
-
[isim]
Akabilmek işi
-
[isim]
Akabilmek işi
- ERİŞİLME
-
-
[isim]
Erişilmek işi
-
[isim]
Erişilmek işi
- SEÇİLMİŞ
-
-
[sıfat]
Seçerek ayrılmış
- "Seçilmiş hikâyeler."
-
Aynı cinsten olan nesneler arasından iyi ve seçkin olanlar çıktıktan sonra geride kalanlar
- "Bu seçilmiş kumaşların içinde iyileri de var."
-
Seçimle işbaşına gelen
-
[sıfat]
Seçerek ayrılmış
- SERİLMEK
-
-
[-e]
Serme işi yapılmak
- "Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Bir yere uzanıp yatmak
- "Kanepenin birinden kalkıp ötekine serildim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Serme işi yapılmak
- DEVRİLME
-
-
[isim]
Devrilmek işi
-
[isim]
Devrilmek işi
- İLMEKSİZ
- ...
- DENİLMEK
-
-
[nsz]
Ad verilmek
- "Hıyarlar, o marul denilen yağlı yapraklar da ateş pahasınaydı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Söylenmek, sözü edilmek
-
[nsz]
Ad verilmek
- DİKİLMEK
-
-
[nsz]
Dikme (I) işi yapılmak
- "Buraya anıt dikilecek. Bahçeye ağaçlar dikildi."
-
Dik duruma gelmek
-
Ayakta durmak
- "Hissem neyse ben de isterim diye karşıma dikilmez mi?" (Haldun Taner)
-
Göz belli bir noktaya uzun süre bakmak
- "Gözlerime dikilen gözlerinden damla damla inen yaşları unutmuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karşı koymak, engellemek
-
Bazı üreme organları dokularına kan dolmasıyla sert ve dik bir duruma gelmek
-
[nsz]
Dikme (I) işi yapılmak
- YEĞNİLME
-
-
[isim]
Yeğnilmek işi veya durumu
-
[isim]
Yeğnilmek işi veya durumu
- BERTİLME
-
-
[isim]
Bertilmek işi veya durumu
-
[isim]
Bertilmek işi veya durumu
- İLETİLME
-
-
[isim]
İletilmek işi
-
[isim]
İletilmek işi
- KERTİLME
-
-
[isim]
Kertilmek işi
-
[isim]
Kertilmek işi
- GEDİLMEK
-
-
[nsz]
Gedik olmak, gedik açılmak
-
Bıçak, keser vb.nin ağızları aşınmak
-
[nsz]
Gedik olmak, gedik açılmak
- UYABİLME
- ...
- KESİLMEK
-
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
-
Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
- "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." (Necati Cumalı)
-
Gibi olmak, benzemek, dönmek
- "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
-
Dinmek
- "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." (Necati Cumalı)
-
Sona ermek
- "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Akmamak
- "Su kesilmek."
-
Akım gelmez olmak
- "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil
- "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Son veya aralık verilmek
- "Dersler kesildi."
-
Kendini herhangi bir şey gibi göstermek
- "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." (Aka Gündüz)
-
Tutulmak, kapatılmak
-
Makaslanmak
-
Durmak
- "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." (Peyami Safa)
-
[-den]
Yoksun kalmak
- "Çocuk yiyip içmeden kesildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sünnet olmak
- "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." (Muammer İzgü)
-
Çok beğenmek, çok hoşlanmak
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak