İçinde ili olan 5 harfli 22 kelime var. İçerisinde İLİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ili olan kelimeler listesine ya da Sonu ili ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

L İ İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİLİM

  1. [isim] Milimetre
  2. [zarf] En küçük veya en az miktarda

DİLİM

  1. [isim] Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça
    • "Biraz çay, birkaç dilim tereyağlı ekmek." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Radyatör parçalarından her biri
  3. Değişik anlatı türü, masal, efsane, bilmece vb. bir metnin, bir eserin aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, epizot

KİLİZ

  1. [isim] Hasır otu

SİLİK

  1. [sıfat] Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
    • "Silik para. Silik yazı."
  2. Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
    • "İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)

EKİLİ

  1. [sıfat] Ekilmiş olan, mezru
    • "Ekili tarla."

İKİLİ

  1. [sıfat] İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan
    • "İkili priz. İkili abajur."
  2. İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
  3. İki taraf arasında yapılmış
    • "İkili anlaşma."
  4. [isim] İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
  5. [isim] İki kişiden oluşmuş topluluk
  6. [isim] İkili bahis
    • "İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi." (Necati Cumalı)

FİLİZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün
    • "Yeşil çeltik filizleri bir parmak uzunluktaydı." (Yahya Kemal)
    • "O sene ise buğday ekmişler, tam filiz verecekken Sakarya taşmış, yirmi gün çekilmemişti." (Sait Faik Abasıyanık)

SİLİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kum, çakmak taşı, kuvars vb. silisyumun oksijenli birleşimleri

BİLİR

  1. [sıfat] "Anlar, sayar, yapar" anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz
    • "İşbilir."

PİLİÇ

  1. [isim] Tavuğun küçüğü, erginleşmemiş tavuk veya horoz
  2. Genç, güzel ve alımlı kız veya kadın

BİLİM

  1. [isim] Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim
    • "Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana okumanızdır." (Halide Edip Adıvar)
  2. Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi
  3. Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci

KİLİM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma
    • "Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı." (Aka Gündüz)

PLİLİ
...
ŞİLİN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Avusturya para birimi
  2. İngiliz sömürgelerinde ve başka bazı ülkelerde para birimi
  3. İngiliz lirasının yirmide biri olan para

AFİLİ

  1. [sıfat] Gösterişli, çalımlı

BİLİŞ

  1. [isim] Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
    • "Eyfel'in büyük bir kule olduğunu bilmek cinsinden bir biliş..." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hiç kimse bu kara yağız garip yiğide biliş çıkmadı." (Kemal Tahir)
  2. Bildik, tanıdık, dost

KİLİT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti
    • "Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "O gün her tarafı kilit kürek altına aldı." (Ömer Seyfettin)
    • "... evime kilit kürek ol diye onun sırtını okşar." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka
  3. Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

MİLİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Savaş sırasında orduya yardımcı olarak toplanan silahlı halk gücü
  2. Bazı ülkelerde yardımcı güvenlik gücü
    • "Şehirde fenalık olmasın diye yerli İslamlardan milis teşkil ediyorlar." (Ömer Seyfettin)

KİLİS
...
SİLİŞ

  1. [isim] Silme işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü