İçinde ik olan 6 harfli 275 kelime var. İçerisinde İK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ik olan kelimeler listesine ya da Sonu ik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CİKCİK
-
-
[isim]
Beyaz kum midyesi
-
[sıfat]
Acemi, bir işe yeni başlayan
-
[isim]
Beyaz kum midyesi
- KOSTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Hayvan ve bitki dokularını yakan, aşındıran
- "Kostik sıvı."
-
[sıfat]
Hayvan ve bitki dokularını yakan, aşındıran
- BİNLİK
-
-
[isim]
Bin birimden oluşan para
-
Yaklaşık olarak üç litrelik büyük şişe
-
[sıfat]
Bin tanesi bir arada olan
-
[isim]
Bin birimden oluşan para
- BİTNİK
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Genel davranışları ve hırpani giysileri ile toplum hayatından kopma eğilimi gösteren ve toplum dışında bir yaşantısı olan genç
-
[isim]
Genel davranışları ve hırpani giysileri ile toplum hayatından kopma eğilimi gösteren ve toplum dışında bir yaşantısı olan genç
- ŞAHİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doruk, zirve
- "Civar dağların karlı şahikalarını yeni sevgilime gösteriyorum." (Refik Halit Karay)
-
En üst derece
- "Sanatın nadir kaydedeceği bir şahikadan gürlemişti." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Doruk, zirve
- TAKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- "Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar." (Halide Edip Adıvar)
-
İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
- "Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- BERİKİ
-
-
[sıfat]
Beride olan
- "Beriki ev."
-
[zamir]
Beride olan şey veya kimse
- "Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Beride olan
- TELTİK
-
-
[isim]
Yanlış, hata
-
[isim]
Yanlış, hata
- İYİLİK
-
-
[isim]
İyi olma durumu, salah
- "Maksadım onlara hem de kendime iyilik etmekten başka bir şey değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet
- "Borcumu ödesem de iyiliğini ödeyemem." (Necati Cumalı)
-
Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik
- "İyilik haberlerinizi aldım."
-
Yarar veya elverişlilik, nimet
- "Okumanın şu iyiliği de var ki..."
-
[isim]
İyi olma durumu, salah
- ÖKELİK
-
-
[isim]
Öke olma durumu
-
[isim]
Öke olma durumu
- POETİK
- ...
- YEĞLİK
-
-
[isim]
Bir şeyin, başkalarından üstün sayılması, rüçhan
-
[isim]
Bir şeyin, başkalarından üstün sayılması, rüçhan
- ABİDİK
- ...
- İLKLİK
- ...
- KESMİK
-
-
[isim]
Kesilmiş sütün koyu bölümü
-
Başakla karışık iri saman
-
Taş gibi olmuş toprak parçası
-
[isim]
Kesilmiş sütün koyu bölümü
- PİSLİK
-
-
[isim]
Kir
- "Çocuğun yüzü gözü pislik içinde kaldı."
-
Dışkı, necaset
- "Şu kedi pisliğini temizlesinler."
-
Pis olma durumu
- "Şu mutfağın pisliğine bakın."
-
Kötü, zararlı davranış veya iş
- "Bu emel bizi elimizden tutarak yükseltiyor, muhitin pisliğinden uzak tutuyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kötü durum
-
Başkalarına zarar veren kimse
-
[isim]
Kir
- KALİKO
-
-
[isim]
Pamuk iplikleriyle yapılan ilk cilt bezi
-
[isim]
Pamuk iplikleriyle yapılan ilk cilt bezi
- TEZLİK
-
-
[isim]
Tez olma durumu, tezleşme
-
[isim]
Tez olma durumu, tezleşme
- İKİNCİ
-
-
[sıfat]
İki sayısının sıra sıfatı
- "Yanlış tutumu yüzünden ikinci plana düştü."
-
Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen
- "Tevfik'in alçak gönüllü, hep ikinci planda kalma olgunluğundaki pişekârlığı Dümbüllü'ye sanatını en iyi değerlendirme olanağını sağlardı." (Haldun Taner)
-
Değer ve kalitece birinciden sonra gelen
- "Evde pişirip yedikleri çikolatanın kalitesi ikinci idi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeni, bir başka
-
[isim]
Birinciden sonra gelen kimse veya nesne
- "İhtiyarın iki çocuğundan birini öldürdüler... İkincisini de öldürmeye kalktılar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İki sayısının sıra sıfatı
- KELLİK
-
-
[isim]
Kel olma durumu
- "Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor." (Ömer Seyfettin)
-
Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
-
Çıplak, bitkisiz yer
-
[isim]
Kel olma durumu