İçinde ih olan 7 harfli 65 kelime var. İçerisinde İH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ih olan kelimeler listesine ya da Sonu ih ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İTTİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayma, tutma
- "Sözünüzü senet ittihaz ediyorum."
-
Alma
- "Tedbir ittihaz etmek."
-
[isim]
Sayma, tutma
- MAMAFİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bununla birlikte, durum böyleyken
- "... tansiyon tatmin edicidir, mamafih ihtiyatı elden bırakmayacağız." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Bununla birlikte, durum böyleyken
- BİHABER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Habersiz, bilgisiz
- "Kimisi maişet derdine düşmüş / Rahattan bihaber." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Habersiz, bilgisiz
- İHTİSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözü kısa kesme, kısaltma
-
Bir metinden gereksiz ayrıntıları çıkarma
-
[isim]
Sözü kısa kesme, kısaltma
- İHTİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karmaşıklık
-
Karşılaşıp görüşme
-
[isim]
Karmaşıklık
- TARİHLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü
-
[sıfat]
Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü
- İLTİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılma
- "Ricat yolu üstünde bıraktığımız nöbetçiler birer birer müfrezeye iltihak etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Katılma
- TENZİHİ
- ...
- İHBARLI
-
-
[sıfat]
Önceden bildirilmiş, haber verilmiş
-
[sıfat]
Önceden bildirilmiş, haber verilmiş
- İTTİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birleşme, birlik kurma, bir olma
-
[isim]
Birleşme, birlik kurma, bir olma
- İHMALCİ
-
-
[sıfat]
İhmalkâr
- "Rastladığı bazı tanıdıklarını hafif ve ihmalci bir baş hareketiyle selamladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
İhmalkâr
- İHTİRAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- "Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tutku
- "Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- TARİHEN
- ...
- İHLASLI
-
-
[sıfat]
İhlası yerinde ve sağlam olan (kimse)
-
[sıfat]
İhlası yerinde ve sağlam olan (kimse)
- İHTİYAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereksinim
- "Oyun, çocuklar için bir ihtiyaçtır."
- "Benim kendi hesabıma radyoya hiç ihtiyacım olmadı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güçlü istek
- "Şefkatten ölecek derecede hisli, içli bir hâlde bağrıma basmak ihtiyacında idim." (Refik Halit Karay)
-
Yoksulluk, yokluk
- "İhtiyaç adamcağızın belini büktü."
-
[isim]
Gereksinim
- İHTİZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Titreşme, titreşim
-
Titreşim
-
[isim]
Titreşme, titreşim
- İHRACAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması, dış satım
- "İhracatın artmayışına üzülüyorsunuz, durmayın üzerinde..." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması, dış satım
- EMRİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Ölüm
- İMTİHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınav
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk ." (Ömer Seyfettin)
-
Güç, direnme, dayanışma gerektiren, sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum
-
[isim]
Sınav
- İHTİMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık
- "Bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin?" (Osman Nihat Akın)
-
[zarf]
Belki, ola ki
- "İhtimal, semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık