İçinde ih olan 7 harfli 65 kelime var. İçerisinde İH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ih olan kelimeler listesine ya da Sonu ih ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞABİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş
-
[sıfat]
Aralarında benzerlik olan, benzer, benzeş
- MEŞİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şeyhlik
-
Şeyhülislamın makamı, şeyhülislamlık
-
[isim]
Şeyhlik
- İTTİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayma, tutma
- "Sözünüzü senet ittihaz ediyorum."
-
Alma
- "Tedbir ittihaz etmek."
-
[isim]
Sayma, tutma
- SİHİRLİ
-
-
[sıfat]
Büyülü, afsunlu, füsunkâr
- "Bu sihirli şarapla para, Garden Bar'da, Tanrı'nın gecesi su gibi akardı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Büyülü, afsunlu, füsunkâr
- İHTİRAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- "Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Tutku
- "Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Aşırı, güçlü istek
- ZİHİNCE
-
-
[zarf]
Zihne göre, zihninin kavradığı biçimiyle
-
[zarf]
Zihne göre, zihninin kavradığı biçimiyle
- ZİHNİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlıkçılık
-
[isim]
Anlıkçılık
- TALİHLİ
-
-
[sıfat]
Talihi iyi olan, bahtı açık olan, bahtlı, şanslı
- "O devrin talihlileri gibi para sanki su olmuş, ceplerine akıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Talihi iyi olan, bahtı açık olan, bahtlı, şanslı
- TARİHÇE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi
-
[isim]
Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi
- İHBARLI
-
-
[sıfat]
Önceden bildirilmiş, haber verilmiş
-
[sıfat]
Önceden bildirilmiş, haber verilmiş
- İHTİKAN
- ...
- İNTİHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Seçme
-
Seçim
-
[isim]
Seçme
- İFTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- "O an kendi babası da bir Türk olduğu için derin bir iftihar duydu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- TERAVİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayı boyunca, yatsı namazından sonra kılınan namaz, teravih namazı
- "Bu ramazan gecesi, teravih kılınırken, çarşıdan geçtik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ramazan ayı boyunca, yatsı namazından sonra kılınan namaz, teravih namazı
- MİHRACE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hindistan'da racadan daha büyük hükümdarlara verilen unvan
-
[isim]
Hindistan'da racadan daha büyük hükümdarlara verilen unvan
- İHTİSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözü kısa kesme, kısaltma
-
Bir metinden gereksiz ayrıntıları çıkarma
-
[isim]
Sözü kısa kesme, kısaltma
- İHTİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
- "İhtiyatla, yan duvara tutunarak son basamağa vardığını yukarıdan gördüm." (Refik Halit Karay)
-
Gereğinden fazla olup saklanan şey, yedek
- "Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
- İLTİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılma
- "Ricat yolu üstünde bıraktığımız nöbetçiler birer birer müfrezeye iltihak etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Katılma
- MAMAFİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bununla birlikte, durum böyleyken
- "... tansiyon tatmin edicidir, mamafih ihtiyatı elden bırakmayacağız." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Bununla birlikte, durum böyleyken
- İSTİHZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gizli veya ince alay
- "Sivri burnu, korkunç bir istihza ile şimdi bana doğru uzamıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Gizli veya ince alay