İçinde ih olan 7 harfli 65 kelime var. İçerisinde İH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ih olan kelimeler listesine ya da Sonu ih ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NASİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğüt
- "Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz." (Memduh Şevket Esendal)
- "Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma." (Karacaoğlan)
- "Ayrılırlarken anası, Ayşe'ye son bir nasihat verdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Öğüt
- İHRAÇÇI
-
-
[isim]
İhracatçı
-
Hisse senedi, tahvil vb. kıymetli kâğıtları dış piyasaya satmaya yetkili kuruluş
-
[isim]
İhracatçı
- İHTİFAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anma töreni
- "Mevlana ihtifali."
-
[isim]
Anma töreni
- İHTİZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Titreşme, titreşim
-
Titreşim
-
[isim]
Titreşme, titreşim
- İHZARLI
- ...
- İHATALI
-
-
[sıfat]
Alanı geniş
-
Kavrayışlı, anlayışlı
-
[sıfat]
Alanı geniş
- İHBARCI
-
-
[isim]
Haber veren, bildiren kimse
-
Muhbir
-
[isim]
Haber veren, bildiren kimse
- İHTİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karmaşıklık
-
Karşılaşıp görüşme
-
[isim]
Karmaşıklık
- ZİHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canlı, neşeli, dinç
- "Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki..." (Ömer Seyfettin)
-
Canlı, neşeli, dinç
- TERAVİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayı boyunca, yatsı namazından sonra kılınan namaz, teravih namazı
- "Bu ramazan gecesi, teravih kılınırken, çarşıdan geçtik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ramazan ayı boyunca, yatsı namazından sonra kılınan namaz, teravih namazı
- İÇTİHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç
-
Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış
- "Benim içtihadım öyledir."
-
[isim]
Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç
- İHTİLAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim
- "Fransız ihtilali."
-
Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık
-
Köklü değişim
- "Bilimde ihtilal."
-
[isim]
Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim
- İHTİKAN
- ...
- SİHİRLİ
-
-
[sıfat]
Büyülü, afsunlu, füsunkâr
- "Bu sihirli şarapla para, Garden Bar'da, Tanrı'nın gecesi su gibi akardı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[sıfat]
Büyülü, afsunlu, füsunkâr
- İHTİYAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaşlı, kocamış olan, pir (kimse), genç karşıtı
- "İhtiyar öksürüyor, öksürdükçe de boğazından çürük bir ses çıkıyor." (Memduh Şevket Esendal)
- "Geçti sevdalarla ömrüm, ihtiyar oldum bugün ..." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Baba veya anne
-
[sıfat]
Yaşlı, kocamış olan, pir (kimse), genç karşıtı
- İLTİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılma
- "Ricat yolu üstünde bıraktığımız nöbetçiler birer birer müfrezeye iltihak etti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Katılma
- ZİHNİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlıkçılık
-
[isim]
Anlıkçılık
- İHTİYAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereksinim
- "Oyun, çocuklar için bir ihtiyaçtır."
- "Benim kendi hesabıma radyoya hiç ihtiyacım olmadı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güçlü istek
- "Şefkatten ölecek derecede hisli, içli bir hâlde bağrıma basmak ihtiyacında idim." (Refik Halit Karay)
-
Yoksulluk, yokluk
- "İhtiyaç adamcağızın belini büktü."
-
[isim]
Gereksinim
- İSTİHZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gizli veya ince alay
- "Sivri burnu, korkunç bir istihza ile şimdi bana doğru uzamıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Gizli veya ince alay
- MİHRACE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hindistan'da racadan daha büyük hükümdarlara verilen unvan
-
[isim]
Hindistan'da racadan daha büyük hükümdarlara verilen unvan