İçinde ih olan 5 harfli 47 kelime var. İçerisinde İH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ih olan kelimeler listesine ya da Sonu ih ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FATİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zafer kazanan, fetheden (kimse)
    • "Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Büyük ve önemli bir iş bitiren (kimse)
    • "Gazinoya bir fatih olarak giriyorum." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan
    • "Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SEMİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cömert

SEFİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
    • "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)

CİHAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Evren
    • "Yunus gibi yüzü kara, cihana gelmiş var mıdır?" (Yunus Emre)
  2. Dünya
    • "Yurtta sulh, cihanda sulh." (Atatürk)

FASİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Açık ve düzgün (anlatış)
    • "... sözleri daha fasih çıkarmak için hafif şapırtılarla oynayan kırmızı dudaklarına takılıyordu." (Peyami Safa)
  2. Açık ve düzgün konuşma yeteneği olan

NESİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaldırma, hükümsüz bırakma
  2. Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi

MEDİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Övme, övgü
    • "Gel ha güzel ha methin söyleyim / Ağzın şeker, dudakların bal gibi." (Dadaloğlu)

İHATA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşatma
  2. Kavrayış, anlayış
    • "Biz, zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz." (Asaf Halet Çelebi)

SAHİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerçek, doğru, sağın, hakiki
    • "Gazeteler bir şey yazmadılar, bize resmî, sahih hiçbir malumat vermiyorlar." (Memduh Şevket Esendal)

MESİH
...
İHZAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hazırlama, hazır etme

KERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tiksindirici, iğrenç

FERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok sevinçli, neşeli

NİHAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu

SİHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyü

CİHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yön, yan, taraf
    • "Pencereden gelen bu şehir seslerinin cihetini bile tayin edemiyordu." (Peyami Safa)

SARİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Açık, kolay anlaşılır, belli belirgin, belgin
    • "O zaman Müfit'i sarih bir şüphe yakaladı." (Peyami Safa)

İHLAK
...
FAKİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fıkıh bilgini

ZİHİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü
    • "Zihnim boşaldıkça daha doğrusu rahat zamanlarımda Türkçenin güzelliklerini, orijinal cilvelerini düşünürüm." (Burhan Felek)
    • "Nezihe ne yapıp yapmış, genç zabitin zihnine girmiş, bir hafta sonra, onunla nişanlanmış." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Günlerden beri bu düşünce, Anadolu'ya geçmek zihnini altüst ediyordu." (Samim Kocagöz)
    • "Bu istifham, bozuk bir plak gibi bütün gün zihnini tırmaladı durdu." (Haldun Taner)
  2. Bellek
    • "Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım." (Ömer Seyfettin)
    • "Çünkü teyzesine, oğlanın son senelerinde zihni karışmasın diye dönünceye kadar hastalandığından hatta ölürse ölümünden bahsedilmemesini sıkı sıkı vasiyet etmişti." (Halide Edip Adıvar)
  3. Anlayış, kavrayış
    • "Zihni açık."
  4. Bilinç, dimağ

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü