İçinde ih olan 5 harfli 47 kelime var. İçerisinde İH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ih olan kelimeler listesine ya da Sonu ih ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEFİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
- "İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı
- İHZAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hazırlama, hazır etme
-
[isim]
Hazırlama, hazır etme
- NESİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaldırma, hükümsüz bırakma
-
Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi
-
[isim]
Kaldırma, hükümsüz bırakma
- FASİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık ve düzgün (anlatış)
- "... sözleri daha fasih çıkarmak için hafif şapırtılarla oynayan kırmızı dudaklarına takılıyordu." (Peyami Safa)
-
Açık ve düzgün konuşma yeteneği olan
-
[sıfat]
Açık ve düzgün (anlatış)
- NİHAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu
-
[sıfat]
İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu
- İHVAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakın dostlar, arkadaşlar
-
Aynı okul veya tarikattan olan kimseler
-
[isim]
Yakın dostlar, arkadaşlar
- İHLAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozma, zarar verme
- "Sükûneti ihlal etmeyiniz!"
-
Yasa ve düzene uymama
-
[isim]
Bozma, zarar verme
- FATİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zafer kazanan, fetheden (kimse)
- "Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Büyük ve önemli bir iş bitiren (kimse)
- "Gazinoya bir fatih olarak giriyorum." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
İslam devletlerinde bir ülkeyi veya bir şehri savaşarak alan hükümdar ve komutanlara verilen unvan
- "Bizans fatihi kartal burunlu II. Mehmet ve Mısır fatihi yıldırım bakışlı Selim, birer dar çukura nasıl sığdılar?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Zafer kazanan, fetheden (kimse)
- CİHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yön, yan, taraf
- "Pencereden gelen bu şehir seslerinin cihetini bile tayin edemiyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yön, yan, taraf
- İHLAK
- ...
- İHSAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyilik etme, iyi davranma
- "Allah bir de kız çocuk ihsan etseydi, bu ismi verecektim." (Refik Halit Karay)
-
Bağışlama, bağışta bulunma
-
Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet
- "Bu paşanın parmaklarını yakan ilk ihsan kesesi oldu." (Halide Edip Adıvar)
-
Karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik
-
[isim]
İyilik etme, iyi davranma
- MERİH
- ...
- KERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tiksindirici, iğrenç
-
[sıfat]
Tiksindirici, iğrenç
- İHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
- "Kocası bir hata ederse karısı ihtar etmez mi?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir şeyi birine hatırlatma
-
[isim]
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
- CİHAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aygıt, alet, takım
-
Çeyiz
-
[isim]
Aygıt, alet, takım
- CİHAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda dört sayısı
-
[isim]
Tavla oyununda dört sayısı
- FETİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma
-
[isim]
Bir şehir veya ülkeyi savaşarak alma
- FAKİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fıkıh bilgini
-
[isim]
Fıkıh bilgini
- SİHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyü
-
[isim]
Büyü
- NİHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Gizli
-
[sıfat]
Gizli