İçinde ib olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde İB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ib olan kelimeler listesine ya da Sonu ib ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İBRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
- "Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
- KİBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)
- "İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Seçkin, değerli
- "Fazla bolluk da görmemiş bir ailenin kibar eşyaları sessiz bir şekilde âdeta hitap ediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Zengin, soylu, köklü (kimse, aile)
- "Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Büyükler, ulular
-
[sıfat]
Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)
- İBLİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şeytan
-
Kötü, düzenci kimse
- "Ne iblistir o Sezai, bir ben bilirim, bir de Allah..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Şeytan
- SİBER
- ...
- İBDAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Orijinal
- "İbdai edebiyat."
-
[sıfat]
Orijinal
- CİBİN
-
-
[isim]
Sinek
-
[isim]
Sinek
- ŞAİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Art düşünce
- "Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu." (Haldun Taner)
-
Hile
-
Eksiklik, kusur, ayıp
- "Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Kir, leke
-
[isim]
Art düşünce
- İBZAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esirgemeden bol bol verme, yapma veya söyleme
- "Onu usta bir kuyumcu gibi işlemişsiniz, şeklinde bir cümle ile iltifatlarını ibzal ettiler, beni onurlandırdılar." (Talât Halman)
-
[isim]
Esirgemeden bol bol verme, yapma veya söyleme
- TİBET
- ...
- LİBRE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
- FİBER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta
-
[isim]
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta
- İBRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
- "Gören göze ibret vardır her şeyde." (Âşık Veysel)
- "Azizim, korkarım ki günün birinde bizi tamamıyla mahvedecek şey de bu olmasın; karşımızdakilerden biraz ibret almalıyız, efendim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bırak günah işleyen cezasını çeksin, görene ibret olsun!" (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Çirkin, kötü, acayip
-
[isim]
Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
- CİBRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası
-
[isim]
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası
- KİBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik
- "Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz." (Cemil Meriç)
- "Ayan azası olduğu için, bekleme salonunda birkaç dakika kalmak bile kibrine dokunmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Sütninenin üstüne düşmeyi kibrine yediremediği için merak etmiyormuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gurur
- "Süheyl o gün orada, saçma kibrine kapılmayıp tek bir kelime, Serap'ın beklediği iki heceli tek bir kelime söylemiş olsaydı, her şey değişebilirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik
- BİBER
-
-
[isim]
Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki (Capsicum annuum)
- "Türk biberi, Hint biberi, Macar biberi."
-
Bu bitkinin tazeyken sebze olarak yenilen ürünü
-
Bu bitkinin kurutulup baharat olarak yararlanılan ürünü
-
[isim]
Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki (Capsicum annuum)
- CİBEZ
- ...
- EDİBE
- ...
- DİBEK
-
-
[isim]
Taştan veya ağaçtan yapılmış büyük havan
- "Kahve dibeği."
-
[isim]
Taştan veya ağaçtan yapılmış büyük havan
- İBATE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Barındırma
-
[isim]
Barındırma
- SİBOP
- ...