İçinde ib olan 5 harfli 28 kelime var. İçerisinde İB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ib olan kelimeler listesine ya da Sonu ib ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİBER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta
-
[isim]
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta
- SİBER
- ...
- İBRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
- "Gören göze ibret vardır her şeyde." (Âşık Veysel)
- "Azizim, korkarım ki günün birinde bizi tamamıyla mahvedecek şey de bu olmasın; karşımızdakilerden biraz ibret almalıyız, efendim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bırak günah işleyen cezasını çeksin, görene ibret olsun!" (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Çirkin, kötü, acayip
-
[isim]
Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç
- CİBİN
-
-
[isim]
Sinek
-
[isim]
Sinek
- CİBRE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası
-
[isim]
Sıkılıp suyu alınan üzüm vb. meyvelerin posası
- İBATE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Barındırma
-
[isim]
Barındırma
- LİBYA
- ...
- İBARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
- "Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var?" (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
- ACİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey
-
[isim]
Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey
- EDİBE
- ...
- TİBET
- ...
- LİBAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Giysi
-
[isim]
Giysi
- DİBEK
-
-
[isim]
Taştan veya ağaçtan yapılmış büyük havan
- "Kahve dibeği."
-
[isim]
Taştan veya ağaçtan yapılmış büyük havan
- İBRİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
- "Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
- LİBRE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
- BİBER
-
-
[isim]
Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki (Capsicum annuum)
- "Türk biberi, Hint biberi, Macar biberi."
-
Bu bitkinin tazeyken sebze olarak yenilen ürünü
-
Bu bitkinin kurutulup baharat olarak yararlanılan ürünü
-
[isim]
Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki (Capsicum annuum)
- ŞAİBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Art düşünce
- "Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu." (Haldun Taner)
-
Hile
-
Eksiklik, kusur, ayıp
- "Bizim efendinin indinde bundan büyük şaibe olamaz." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Kir, leke
-
[isim]
Art düşünce
- İBRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma
-
[isim]
Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma
- KİBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)
- "İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Seçkin, değerli
- "Fazla bolluk da görmemiş bir ailenin kibar eşyaları sessiz bir şekilde âdeta hitap ediyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Zengin, soylu, köklü (kimse, aile)
- "Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Büyükler, ulular
-
[sıfat]
Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)
- BİBLO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli maddelerden yapılan heykel, vazo vb. zarif, küçük süs eşyası
-
[isim]
Çeşitli maddelerden yapılan heykel, vazo vb. zarif, küçük süs eşyası