İçinde olan 5 harfli 32 kelime var. İçerisinde İÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iç olan kelimeler listesine ya da Sonu iç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HARİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dış, dışarı
    • "Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yabancı ülke, dışarı
    • "On yıl hariçte kalmış."
  3. [zarf] Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna
    • "Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder." (Burhan Felek)

İÇREK

  1. [sıfat] Belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), bâtıni, ezoterik, dışrak karşıtı

EZGİÇ

  1. [isim] Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet

İÇKİN

  1. [sıfat] Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç
  2. Yalnızca bilinçten olan, yalnızca bilinç içeriği olarak var olan, mündemiç
  3. Deney içinde kalan, deneyi aşmayan
  4. Dünya içinde, dünyada olan

HALİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koy, körfez
  2. Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde, bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığı kıyılarda akarsu ağızlarının huni biçiminde genişlemiş durumu

PİLİÇ

  1. [isim] Tavuğun küçüğü, erginleşmemiş tavuk veya horoz
  2. Genç, güzel ve alımlı kız veya kadın

BİÇKİ

  1. [isim] Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi

İÇTEN

  1. [sıfat] Samimi
  2. Yürekten, candan, samimi davranarak
    • "Yumuşak ve içten sürdürdü konuşmasını." (Tarık Buğra)

ÇEMİÇ

Kelime Kökeni : Ermenice

  1. [isim] Dut veya üzüm kurusu

ÇEKİÇ

  1. [isim] Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
  2. Yaklaşık 1,20 m uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kg olan gülle

MİÇEL

  1. [isim] Selüloz moleküllerinin en küçük parçası

İÇLİK

  1. [isim] İçe giyilen çamaşır, iç gömleği
    • "Mintanları, içlikler, fanilalar terden yapış yapıştı." (Tarık Buğra)

HİÇÇİ

  1. [isim] Nihilist

RAYİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir para biriminin veya malın satış ve sürüm değeri
    • "Türk lirasının rayicinin en yüksek olduğu bir dönemden söz ediyorum." (Haldun Taner)

BİÇEM

  1. [isim] Üslup
    • "Bu küçük köy evini, nasıl bana benzeyen bir biçemde döşedim!" (Nezihe Meriç)

İÇİCİ

  1. [isim] İçme işini yapan kimse
  2. [sıfat] Ayyaş

BİÇİM

  1. [isim] Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
    • "İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." (Salâh Birsel)
    • "Onlara bu yaşta biçim verecek olan hocaları, ana babaları, büyük yaşta akrabalarıdır." (Burhan Felek)
    • "Bir biçimine getirip benimle Samim'e de veriştiriyormuş." (Salâh Birsel)
  2. Yakışık alan şekil, uygun şekil
    • "Söylediklerimden çok, söyleyiş biçimi etkili oluyor kalabalığın üstünde." (Atilla İlhan)
  3. Herhangi bir şeyin benzeri
  4. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form
  5. Tarz
    • "İngiliz biçimi ceketler, sıcak iklimler için yapılmış kısa pantolonlar." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format
  7. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu
  8. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil
    • "Gazel, mesnevi, rubai, sone birer şiir biçimidir."

PEÇİÇ

  1. [isim] Zar yerine yedi tane küçük deniz hayvanı kabuğu atılarak bunların açık taraflarının üste veya alta gelmelerine göre taş ilerleterek oynanan bir oyun
    • "Muşamba fenerlerle kadın misafirler geldi, epeyce bir zaman peçiç ve yüzük oynandı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir tür kâğıt oyunu
    • "Pek neşeli vaktinde hizmetçi kadınla peçiç oynar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

NİÇİN

  1. [zarf] Hangi amaçla, hangi sebeple, neden, niye
    • "Sen misin Çalıkuşu, dedi, niçin böyle kendi kendine yavaş yavaş yürüyorsun?" (Reşat Nuri Güntekin)

BİÇME

  1. Prizma
  2. [isim] Biçmek işi
  3. Yontulmuş yapı taşı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü