İçinde ht olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde HT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ht olan kelimeler listesine ya da Sonu ht ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAHTELİK
-
-
[isim]
Sahte olma durumu
- "Bu gibilerin sahteliğini sırıtan bir taraflarından görmek mümkündür." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Sahte olma durumu
- İHTİYATİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlerisi düşünülerek yapılan
-
[sıfat]
İlerisi düşünülerek yapılan
- TAHTABOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Teras
- "Gençler ve çocuklar, birbirinin peşi sıra, konağın dördüncü katındaki tahtaboşa çıktılar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Teras
- PEŞTAHTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
-
Sarrafların üzerinde para saydıkları tahta
-
[isim]
İş masası gibi kullanılan çekmece
- MUHTEMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
İhtimal dâhilinde olan, beklenen, beklenir, umulur, olası, olasılı, mümkün
- "Bir insan için güzel olanın, daha birçok insan için de güzel olması pek muhtemeldir." (Nurullah ataç)
-
İhtimal dâhilinde olan, beklenen, beklenir, umulur, olası, olasılı, mümkün
- IHTIRMAK
-
-
[-i]
Çöktürüp oturtmak
-
[-i]
Çöktürüp oturtmak
- MUHTEKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vurguncu
-
[sıfat]
Vurguncu
- SİLAHTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
-
[isim]
Osmanlılar döneminde padişah, sadrazam, vezir vb. devlet büyüklerinin silahlarına bakan ve koruyan kimse
- SAHTİYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış genellikle keçi derisi
-
[isim]
Tabaklanarak boyanmış ve cilalanmış genellikle keçi derisi
- MUHTEŞEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Görkemli
- "Ne büyümüş, ne koca göbekli muhteşem bir mahluk olmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Büyük
-
[sıfat]
Görkemli
- MUHTERİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hırslı
- "Bizim doğru yolda bulmadıklarımız, muhteris ve kendi ikballeri için çalışıyor zannettiklerimizdir." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Hırslı
- PAYİTAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başşehir, başkent
-
[isim]
Başşehir, başkent
- SABAHTAN
-
-
[zarf]
Sabahleyin, sabah sabah
- "Sabahtan keçiyi o tarafa, yeni biçilmiş buğday tarlasına bağlamıştı." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Sabahleyin, sabah sabah
- MUHTEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saygıdeğer, sayın
- "Bendenizle birlikte muhterem okuyucuların hepsi de güler, durur." (Ahmet Rasim)
-
[sıfat]
Saygıdeğer, sayın
- MUHTELİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çeşit çeşit, çeşitli
- "Genç kız ve arabacı, birbirlerine muhtelif hislerle bakışarak beklediler." (Peyami Safa)
-
Zıt, birbirini tutmayan
-
[sıfat]
Çeşit çeşit, çeşitli
- SAHTEKAR
- ...
- MEHTERAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mehterler
-
[isim]
Mehterler
- MUHTASAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kısaltılmış olan
-
[sıfat]
Kısaltılmış olan
- MEHTAPLI
-
-
[sıfat]
Mehtabı olan
- "Nihayet mehtaplı ılık ağustos akşamında atıma atladım." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Mehtabı olan
- İHTİYARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İsteğe bağlı, seçmeli olan, seçimlik
-
[sıfat]
İsteğe bağlı, seçmeli olan, seçimlik