İçinde hat olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde HAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hat olan kelimeler listesine ya da Sonu hat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A H T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

HAT

2 Harfli Kelimeler

AH, AT, HA, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SEFAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zevk ve eğlenceye düşkünlük, uçarılık
    • "Bir memlekette zenginlik başlar da bir parça eğlence ve sefahat da başlamaz olur mu?" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Eğlence
    • "Geliri, istese veyahut karakteri uygun olsa, değil rahat yaşamaya, sefahat hayatı sürmeye müsaitti." (Halide Edip Adıvar)

HATIRLI

  1. [sıfat] Hatırı sayılan, etkili, saygın
    • "Çok hatırlı adammış belki sana yardımı dokunur." (Yusuf Ziya Ortaç)

HATAYLI
...
ISLAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, düzeltme veya iyileştirme, reform
    • "Kadıncağıza paşadan kalan aylık her yeni devlet ıslahatında kırılıp küçülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

HATASIZ

  1. [sıfat] Hatası olmayan, yanlışlığı bulunmayan
    • "Hatasız bir ödev."

RAHATÇA

  1. [sıfat] Rahat
  2. Rahat bir biçimde
    • "Buradan hem aşağı obayı hem yukarı obayı rahatça seyredebiliyordu." (Nezihe Araz)

İTTİHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birleşme, birlik kurma, bir olma

KABAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
    • "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
    • "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç

SÜNUHAT
...
NASİHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öğüt
    • "Nasihatleri sonuna kadar dinler ve bitince hiç sesini çıkarmaz." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma." (Karacaoğlan)
    • "Ayrılırlarken anası, Ayşe'ye son bir nasihat verdi." (Necati Cumalı)

SAFAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Evreler, safhalar

FESAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk
    • "Edebî lisanı o zamanki fesahatine ve tabiatına göre güzelleştirdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)

MEŞİHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şeyhlik
  2. Şeyhülislamın makamı, şeyhülislamlık

CERAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İrin
  2. Yara

İÇTİHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yasada veya örf ve âdet hukukunda uygulanacak kuralın açıkça ve tereddütsüz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç
  2. Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış
    • "Benim içtihadım öyledir."

HATIRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anılar, andaç

MUHATAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
    • "Konuşmalardan usanmıştım, hiçbir konuşmaya muhatap ve tanık olmayayım." (Haldun Taner)

SEYAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yolculuk
    • "Her zamanki seyahat hatıralarını anlatmaya başladı." (Peyami Safa)
    • "Seyahat etmenin ilk defa olarak büyük bir faydasını gördüm." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Gezi

SEMAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cömertlik

FÜTUHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zaferler, fetihler

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü