İçinde h olan 7 harfli 664 kelime var. İçerisinde H harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında h harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu h harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZEMHERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kara kış
-
[isim]
Kara kış
- HOPPALA
-
-
[isim]
Bebeklerin içine konup zıplayarak eğlenmelerini sağlayan yaylı araç
-
[ünlem]
Küçük çocuklar atlarken onları yüreklendirmek için söylenen bir söz
- "Atla bakayım ... Hoppala!"
-
[ünlem]
Şaşma ile birlikte kınama anlatan bir söz
- "Hoppala, bu da yeni çıktı."
-
[isim]
Bebeklerin içine konup zıplayarak eğlenmelerini sağlayan yaylı araç
- ABUHAVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İklim
-
[isim]
İklim
- HABERCİ
-
-
[isim]
Haber getiren kimse, ulak
-
Muhbir, ihbar eden kimse
- "Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir durumun, bir olayın belirtisi
- "Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek."
-
Karakulak
-
[isim]
Haber getiren kimse, ulak
- HUMMALI
-
-
[sıfat]
Humması olan
- "Hummalı hasta."
-
Sürekli, sıkı, yoğun, hararetli
- "Bugün gerek yayınevlerimizde gerek tiyatrolarımızda klasikleri tanıtma alanında aynı hummalı çalışmalara rastlandığı söylenemez." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Humması olan
- IHTIRMA
-
-
[isim]
Ihtırmak işi
-
[isim]
Ihtırmak işi
- İFTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- "O an kendi babası da bir Türk olduğu için derin bir iftihar duydu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Övünme, kıvanma, kıvanç, övünç
- HIRTLIK
-
-
[isim]
Sersemlik, budalalık, ahmaklık
-
[isim]
Sersemlik, budalalık, ahmaklık
- MUHTERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yeni bir şey yaratan, icat eden
-
Yalanlar uydurarak bir kimseye iftirada bulunan
-
[sıfat]
Yeni bir şey yaratan, icat eden
- NEKAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- "His var mı bu âlemde nekahet gibi tatlı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Hastalık sonrası, sağlıklı duruma geçme dönemi
- ŞEHİRLİ
-
-
[sıfat]
Şehir halkından olan, kentli
- "Şuraya buraya konmuş sıralara bilhassa yaşlı şehirliler oturur." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Şehir halkından olan, kentli
- HALVETİ
- ...
- HASARLI
-
-
[sıfat]
Hasara uğramış
- "Hasarlı araba."
-
[sıfat]
Hasara uğramış
- HATIRLI
-
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- "Çok hatırlı adammış belki sana yardımı dokunur." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- HOCALIK
-
-
[isim]
Hoca olma durumu veya hocanın yaptığı iş
- "Viyana üniversitesinde hocalığım sırasında amirim olan profesör ağır hasta idi." (Haldun Taner)
- "Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Hoca olma durumu veya hocanın yaptığı iş
- İHZARLI
- ...
- İTHAFEN
- ...
- MÜŞAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gözlemci
-
[isim]
Gözlemci
- HEYBECİ
-
-
[isim]
Heybe yapan veya satan kimse
-
[isim]
Heybe yapan veya satan kimse
- İNHİSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tekel
- "Konuşmamız bu meseleye inhisar etmeli."
- "Vatanperverlik kimsenin inhisarında değildir."
-
Tek başına sahip olma
- "Söz hürriyeti şu kürsüye inhisar etmiş bulunuyordu, yarın buradan konuşmak hakkından da mahrum olacağız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tekel