İçinde olan 6 harfli 59 kelime var. İçerisinde GÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gö olan kelimeler listesine ya da Sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖZEVİ

  1. [isim] Göz yuvası
    • "Şimdi yeşil mavi gözleri daha keskin, gözevleri daha çöküktü." (Selim İleri)

GÖZEME

  1. [isim] Gözemek işi

GÖÇMEN

  1. [sıfat] Kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden (kimse, aile veya topluluk), muhacir
    • "Ama biz de yeni göçmeniz, hâlden anlarız." (Nezihe Araz)
  2. Sıcak iklimli ülkelere giden (hayvan)

GÖZELİ

  1. [sıfat] Gözesi olan

GÖÇKÜN

  1. [sıfat] Göçecek duruma gelmiş
    • "Göçkün bir ev."
  2. Göçebe
  3. Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse)

GÖVERİ

  1. [isim] Sebze

GÖNENÇ

  1. [isim] Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah
    • "Yurtta istediğimiz gönenci sağlamak için çok çalışmalıyız."

GÖLCÜK

  1. [isim] Gölet

BİNGÖL
...
GÖMGÖK

  1. [sıfat] Her yanı mavi, masmavi

ACIGÖL
...
GÖKNAR
...
GÖKÇEK

  1. [sıfat] Güzel, sevimli (kimse)
    • "Gökçektin kız, daha bir gökçek oldun." (Tarık Buğra)

GÖÇERİ

  1. [sıfat] Sürekli yer değiştiren, göç etmekten hoşlanan

GÖLLÜK

  1. [sıfat] Gölü olan (yer)
    • "Memleketimiz geniş kıyıları, göllük, dağlık bölgeleri ile çekici bir turist memleketi olabilir." (Necati Cumalı)

GÖÇEBE

  1. [sıfat] Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan (kimse veya topluluk), göçer, göçkün
    • "Karakaçanları, sürüleriyle dağ dağ dolaşan göçebe çobanlarıdır." (Ahmet Haşim)
  2. Mevsimlere göre ülke veya yer değiştiren (hayvan)

GÖRKEM

  1. [isim] Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat

İNEGÖL
...
GÖMMEK

  1. [-i] Yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek
  2. Bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek
    • "Kızı artık uyuduğu yere temelli gömmeye hazırlanıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  3. [-i] Bir cenazeyi kaldırmak
    • "Onu bugün gömdük."
  4. [-i] Birinin cenaze törenine katılmak
  5. Bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak
    • "Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. [-i] Birinden daha çok yaşamak
    • "Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin."

GÖMÜLÜ

  1. [sıfat] Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
  2. Batmış, kaybolmuş olan
    • "Denizin derinliklerine gömülü gemi."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü