İçinde gin olan 6 harfli 14 kelime var. İçerisinde GİN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gin olan kelimeler listesine ya da Sonu gin ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
G N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLGİN
-
-
Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse, bilimci, âlim
-
Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse, bilimci, âlim
- BEZGİN
-
-
[sıfat]
Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş
- "Mecalsiz, bezgin bir hâlde yatağa girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş
- DEĞGİN
-
-
[sıfat]
İlişkin, üstüne ait, dair, müteallik
-
[sıfat]
İlişkin, üstüne ait, dair, müteallik
- İLGİNÇ
-
-
[sıfat]
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan
- "Yöneticinin Karpiç gecelerine dair de ilginç anıları vardı." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan
- GERGİN
-
-
[sıfat]
Gerilmiş durumda olan
- "Gergin tel. Gergin kiriş."
-
Buruşuğu, kırışığı olmayan (cilt)
- "Siyah jarse elbisesi içinde, hâlâ diri, gergin vücuduyla güzel ve ihtişamlıydı." (Peyami Safa)
-
Bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki)
- "Arkadaşımın kocasıyla arası gergin."
-
Huzursuz, sinirli
-
[sıfat]
Gerilmiş durumda olan
- GİNELİ
- ...
- DİZGİN
-
-
[isim]
Gemin uçlarına bağlanarak hayvanı yöneltmeye yarayan kayış
- "Kötülerin pek azı terbiyeye ve dizgine gelebilir." (Tarık Buğra)
- "Uykusunun dizginlerini ele almak ve istediği zaman uyanmak." (Peyami Safa)
- "O koşturmalar yakayı kaptırışın, dizginleri ele verişin açıklamaları gibi geliyordu ona." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Gemin uçlarına bağlanarak hayvanı yöneltmeye yarayan kayış
- GİRGİN
-
-
[sıfat]
Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen, pısırık karşıtı
- "Kara kaş, kurnaz, girgin bir kadındı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen, pısırık karşıtı
- BELGİN
-
-
[sıfat]
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
- "Yalnızca beyaz elleri belgin, bir hülya kadını, dağılan bir evrenin perisi olup çıkar." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
- DİNGİN
-
-
[sıfat]
Sakin, durgun
- "Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi." (Atilla İlhan)
-
Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz
- "Dingin bir at."
-
[sıfat]
Sakin, durgun
- SERGİN
-
-
[sıfat]
Serilmiş olan
-
Yatan (hasta)
-
[sıfat]
Serilmiş olan
- ZENGİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "En nihayet işi sigortacılığa dökerek bu yüzden hayli zengin olmuştu." (Haldun Taner)
-
Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
- "Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım."
-
Verimli
- "Zengin bir doğa."
-
Gösterişli
- "Zengin bir giysi."
-
[sıfat]
Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
- GEZGİN
-
-
Gezmek, tanımak, görmek, dinlenmek amacıyla geziye çıkan (kimse), gezici, gezmen, seyyah
-
Gezmek, tanımak, görmek, dinlenmek amacıyla geziye çıkan (kimse), gezici, gezmen, seyyah
- SİNGİN
-
-
[sıfat]
Utangaç, sıkılgan
-
[sıfat]
Utangaç, sıkılgan