İçinde gi olan 6 harfli 45 kelime var. İçerisinde Gİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gi olan kelimeler listesine ya da Sonu gi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BELGİT

  1. [isim] Senet
  2. Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru diye kabul edilen başka önerme, hüccet, burhan

SİNGİN

  1. [sıfat] Utangaç, sıkılgan

KEVGİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Uzun saplı, yayvan, derin kaplardan yiyecekleri süzerek almaya yarayan delikli kepçe
  2. Haşlanmış yiyeceklerin sıvılarını veya bazı sıvıları süzmek için kullanılan, delikli, genellikle yuvarlak biçimli mutfak kabı, süzgeç

BEZGİN

  1. [sıfat] Yaşama veya iş görme isteğini yitirmiş
    • "Mecalsiz, bezgin bir hâlde yatağa girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

DİNGİN

  1. [sıfat] Sakin, durgun
    • "Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi." (Atilla İlhan)
  2. Hareket etmeyen, kımıldamayan
  3. Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz
    • "Dingin bir at."

İLGİNÇ

  1. [sıfat] İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan
    • "Yöneticinin Karpiç gecelerine dair de ilginç anıları vardı." (Çetin Altan)

SERGİN

  1. [sıfat] Serilmiş olan
  2. Yatan (hasta)

GİRGİN

  1. [sıfat] Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen, pısırık karşıtı
    • "Kara kaş, kurnaz, girgin bir kadındı." (Reşat Nuri Güntekin)

GİRMEK

  1. [-e] Dışarıdan içeriye geçmek
    • "İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı." (Haldun Taner)
  2. Sığmak
    • "Elim bu eldivene girmiyor."
    • "Onun yanımızdaki eve girip çıktığını görürdük."
  3. Katılmak, iltihak etmek
    • "Bugün edebiyat imtihanına girdim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Almak, fethetmek
    • "Ordularımız İstanbul'a girdiler." (Memduh Şevket Esendal)
  5. İncelemek, ayrıntılara inmek
  6. Girişmek, başlamak
    • "Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum." (Nurullah ataç)
  7. Bulaşmak
    • "Koyunlara kelebek hastalığı girdi."
  8. [nsz] Zaman anlamlı kavramlar için gelmek
    • "İlkbahar girdi."
  9. [nsz] Ağrı, sancı başlamak, saplanmak
  10. Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek
    • "Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu." (Ömer Seyfettin)
  11. İyice anlamak, iyice bilmek
  12. Kavgaya tutuşmak
  13. Başlamak
  14. Erişmek, ulaşmak
    • "Yirmisine girdi."
  15. Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak
  16. Yazılmak, başlamak
    • "Okula girdi."
  17. Yemek yemek

BİLGİÇ

  1. [isim] Bilgili kimse
    • "Bazı bilgiç hekimler dillerinin makarasını çözerler, tıptan anlamayan hastalarına tıbbi ıstılahlar kullanarak dert anlatırlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bilgisiz olmasına rağmen bilgili görünmek isteyen, bilgili geçinen kimse

NERGİS

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Nergisgillerden, çiçekleri ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, açılmadan önce bir yenle örtülü bulunan ve bazı türlerinde beyaz, bazılarında sarı renkte, 20-80 cm yükseklikte, soğanlı bir süs bitkisi (Narcissus)

GEZGİN

  1. Gezmek, tanımak, görmek, dinlenmek amacıyla geziye çıkan (kimse), gezici, gezmen, seyyah

ZENGİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı
    • "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "En nihayet işi sigortacılığa dökerek bu yüzden hayli zengin olmuştu." (Haldun Taner)
  2. Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan
    • "Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım."
  3. Verimli
    • "Zengin bir doğa."
  4. Gösterişli
    • "Zengin bir giysi."

ŞERGİL

  1. [isim] Askıntı, baş belası

GELGİT

  1. [isim] Boşuna gidip gelme
    • "Bu gelgitten bıktım artık iş bir türlü yürümüyor."
  2. Ay ve güneşin yer yuvarlağı üzerindeki çekim güçleri sebebiyle deniz yüzünde, özellikle ana denizlerde su düzeyinin alçalması, kabarması olayı, medcezir

EDİLGİ

  1. [isim] Dışarıdan gelip bir şeyde belli bir değişiklik yapan iş veya bu işin sonucu, infial

GİDİCİ

  1. [sıfat] Kısa süre için var olan, kalıcı karşıtı
    • "Gidici müdür."
  2. Gitme durumunda bulunan, gitmek üzere olan
  3. Ölmek üzere olan
    • "Gidici bir hasta."

TASGİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçültme, ufak duruma getirme

EZGİLİ

  1. [sıfat] Ezgisi olan, melodik

GİRİFT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık
    • "Girift bir konudur bu, en başta yeni şiir kavramı ile karıştırılır." (Melih Cevdet Anday)
  2. Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı)
  3. [isim] Klasik Türk müziğinde kullanılmış, neye benzer bir çalgı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü