İçinde gel olan 6 harfli 14 kelime var. İçerisinde GEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gel olan kelimeler listesine ya da Sonu gel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E G L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, GE, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GELGEL

  1. [isim] Albeni, alım, çekicilik
  2. Başa takılan elmas veya altın iğne

GELMİÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik

GELGEÇ

  1. [sıfat] Geçici
    • "Bugün varsa yarın yok... Gelgeç bir misafir." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Hercai

KENGEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kenger

GELMEK

  1. [-den] Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
    • "Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
    • "Sen gel de bu işe kızma. Gelsin de bu işin içinden çıksın bakalım."
    • "Oh, artık sabahın bu vaktinde güneş henüz doğarken bu serin harman yerinde, gel keyfim gel." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Gel zaman git zaman, bir gün Güven Parkı'nda otururken..."
  2. Geriye dönmek
    • "... adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim." (Necati Cumalı)
  3. Oturmaya, ziyarete gitmek
    • "Dün akşam amcamlar bize geldi."
    • "Kızcağız bilir ki bu sözler kızgınlık sözleridir, gelir geçer." (Memduh Şevket Esendal)
  4. İsabet etmek
    • "Kurşun ayağına geldi."
  5. Varmak, ulaşmak
    • "Derslerin artık sonuna geldik. Telgraf geldi."
  6. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek
    • "Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir."
  7. Ortaya çıkmak, doğmak
  8. Belli bir süre dolmak
    • "Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu." (Necati Cumalı)
  9. Belli bir zamana ulaşmak
  10. Kadar olmak
    • "Boyu ancak omzuna geliyor."
  11. Çıkmak, yönelmek
    • "Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez."
  12. İzlemek, takip etmek
    • "Çocuklar arkadan geliyordu."
  13. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak
    • "Kahve Brezilya'dan geliyor."
  14. Katılmak, eklenmek
    • "Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir."
  15. Türemek
  16. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek
    • "Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim."
  17. Sonuç çıkmak
    • "Bu davranışlardan ne gelir bilinmez."
  18. Dayanmak, tahammül etmek
    • "Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor."
  19. Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak
    • "Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin." (Refik Halit Karay)
  20. [-e] Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek
    • "Dediğime geldiniz mi?"
  21. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek
    • "Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi."
  22. Kazanılmak, sağlanılmak
    • "Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir."
  23. Uymak
    • "Bu ayakkabı sana küçük gelir."
  24. Olmak, -e uğramak
    • "Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi."
  25. Akmak
    • "Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor."
  26. Düşmek, rast gelmek
    • "Buraya ışık gelmiyor."
  27. Görünmek, sanılmak
    • "Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi." (Haldun Taner)
  28. [-e] Uygun düşmek
    • "Caddelerde oturmaya gelmez." (Ömer Seyfettin)
  29. [-e] Başlamak, ortaya çıkmak
  30. Mal olmak
    • "Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi."
  31. Biriyle birlikte gitmek
    • "Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?"
  32. Başlamak, ulaşmak
    • "Saati gelince söylerim. Öyle bir zaman gelecek ki..."
  33. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil
    • "Uykusu gelmek."
  34. [yardımcı fiil] Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
    • "Alışageldiğimiz bir anlamı vardı."
  35. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar
    • "Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek."
  36. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar
    • "Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek."
  37. ...-dikçe, ...-esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil
    • "Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek."
  38. Herhangi bir sırada bulunmak
    • "Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek."

İMGELİ

  1. [sıfat] İmgeye dayanan, imgesi olan

VARGEL

  1. [isim] Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası

CENGEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Otlarla ve sık ağaçlarla örtülü geniş Hindistan ormanı, cangıl

GELGİT

  1. [isim] Boşuna gidip gelme
    • "Bu gelgitten bıktım artık iş bir türlü yürümüyor."
  2. Ay ve güneşin yer yuvarlağı üzerindeki çekim güçleri sebebiyle deniz yüzünde, özellikle ana denizlerde su düzeyinin alçalması, kabarması olayı, medcezir

PERGEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yay veya çember çizmekte ve ölçmekte kullanılan araç, yayçizer
    • "Kalem Şakir düştü peşine, öylesine açmıştı ki pergelleri, koridorun ortasında yakaladı." (Rıfat Ilgaz)

GELENİ

  1. [isim] Tarla faresi, büyük fare

DÖNGEL

  1. [isim] Muşmula

GELEME

  1. [isim] İki yıl sürülmeyen, boş tarla

ÇENGEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir yere takılmaya, geçirilmeye yarayan eğri ve ucu sivri demir
    • "Kız eğilmiş, panjurun kanatlarını çengellerine takıyor." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü