İçinde garip olan 8 kelime var. İçerisinde GARİP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında garip olan kelimeler listesine ya da Sonu garip ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GARİPLEŞMEK, GARİPSENMEK
GARİPLEŞME, GARİPSEMEK, GARİPSENME
GARİPSEME
GARİPLİK
GARİP
A G P R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
GARİP
4 Harfli Kelimeler
GAİP, GARP, GRİP, İRAP, PRAG, RİGA
3 Harfli Kelimeler
ARİ, ARP, GAR, GRİ, PİR, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, İP, PA, Pİ, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GARİPSENMEK
-
-
[nsz]
Garipseme işi yapılmak
-
[nsz]
Garipseme işi yapılmak
- GARİPLEŞMEK
-
-
[nsz]
Garip bir duruma gelmek
- "Onun da gülümsemesi garipleşmişti." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Garip bir duruma gelmek
- GARİPSEMEK
-
-
[-i]
Kendini gurbette veya kimsesiz gibi düşünerek içlenmek
- "İstanbul'u özlediğimi anlıyor ama yabancılığımı da garipsiyordum." (Cahit Uçuk)
-
Bir şeyi garip, tuhaf ve uygunsuz bulmak, alışamamak, yadırgamak
- "Hasılı vapuru kaçıran bir adam, iskeleden vapura gidenlere nasıl bakarsa lala da vaktinde mektebe giderek okuma öğrenmiş olan kimselere öyle bakar ve garipserdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Kendini gurbette veya kimsesiz gibi düşünerek içlenmek
- GARİPLEŞME
-
-
[isim]
Garipleşmek işi
-
[isim]
Garipleşmek işi
- GARİPSENME
-
-
[isim]
Garipsenmek işi
-
[isim]
Garipsenmek işi
- GARİPSEME
-
-
[isim]
Garipsemek işi
- "... yeni şekil küçük garipsemelerden sonra kolayca kabul edilmiştir." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Garipsemek işi
- GARİPLİK
-
-
[isim]
Garip olma durumu, garabet
- "Gariplikleri çok sever, dikkati çekmek için elinden geleni yaparmış." (Salâh Birsel)
- "Başka yerlerde bana bir gariplik basıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Garip olma durumu, garabet
- GARİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı
- "Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum." (Mahmut Yesari)
- "Frankfurt caddelerinde en çok garibime giden insan, dilencisi olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
Yabancı, gurbette yaşayan, elgin
-
Acayip
- "Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti." (Atilla İlhan)
-
[ünlem]
Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz
- "Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip!" (Atilla İlhan)
-
Dokunaklı, hüzün veren
- "Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Kimsesiz, zavallı