İçinde ft olan 6 harfli 21 kelime var. İçerisinde FT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ft olan kelimeler listesine ya da Sonu ft ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SİFTAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlk alışveriş
    • "Daha sabahtan beri siftahım yok!" (Necati Cumalı)
    • "Bu vakit kim gelecek? Her günkü gibi siftahı sen ediyorsun?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. [zarf] İlk kez
    • "Bu haberi siftah ondan duydum."

TEFTİŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Denetim
    • "Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hayatının bütün yazlarını Makedonya'da geçirir, teşkilatı teftiş ederdi." (Ömer Seyfettin)

VAFTİZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hristiyanlıkta yeni doğan çocuğun ilk günahı silmek ve onu Hristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem

İFTİRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan
    • "Kim bilir sizi de buraya hangi iftira ile tıktılar?" (Haldun Taner)
    • "On para yememiştir fakat etrafı adama iftira etmiştir." (Burhan Felek)
    • "Elin nur topu gibi kızına iftira atmak doğru mu?" (Aka Gündüz)
    • "On parmağınızda on kara, iftira üstüne iftira çalıyorsunuz." (Tarık Buğra)

AŞÜFTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Oynak, açık saçık kadın, kokot
    • "Fingir fingir aşüftelerin canı koca istiyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

NEFTÇİ
...
REFTAR
...
MEFTUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tutkun, gönül vermiş, vurulmuş
    • "Şehriban'a hayran, meftun, mecnunca bağlı idim." (Refik Halit Karay)

NÜHÜFT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam

KAFTAN

  1. [isim] Çoğu ipekten yapılan, bir çeşit uzun, süslü üst giysisi
    • "Başkasına ait sırmalı kaftanı giymektense kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim." (Ömer Seyfettin)
  2. Padişahların, gönül almak, ödüllendirmek için birine giydirdikleri değerli kumaş veya kürkten yapılmış giysi, hilat

KÖFTER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil

MİFTAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anahtar

GİRİFT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık
    • "Girift bir konudur bu, en başta yeni şiir kavramı ile karıştırılır." (Melih Cevdet Anday)
  2. Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı)
  3. [isim] Klasik Türk müziğinde kullanılmış, neye benzer bir çalgı

TEFTİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açma
  2. Geğirme

TİFTİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tiftik keçisinin ince, yumuşak, parlak yünü, moher
    • "Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Bu yünden yapılmış olan

LİFTLİ
...
KÖFTÜN

  1. [isim] Sığırlara yedirilen susam veya keten küspesi
    • "Öküz müyüm ben köftün yiyecek?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

DEFTER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle hafif bir kapak içerisinde, yazı yazmak için bir araya tutturulmuş kâğıt yaprakları
    • "Nikâh memurunun masasında, biraz sonra imzalayacakları defter vardı." (Suat Derviş)
    • "Bir defterler tutardı, bayılırdık." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Ondan vazgeçiniz artık. O buranın defterinden silindi gibi bir şey oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Sevmek, inanmak, bağlanmak gibi şeyler defterinde yoktu." (Tarık Buğra)

ALÜFTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İffetsiz, oynak, cilveli (kadın)

BİFTEK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Izgara veya tavada pişirilen, genellikle dana eti dilimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü