İçinde fo olan 6 harfli 26 kelime var. İçerisinde FO bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fo olan kelimeler listesine ya da Sonu fo ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
F O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OF
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FAKFON
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Bakır, nikel ve çinkodan oluşan gümüş görünüşünde bir alaşım
-
[isim]
Bakır, nikel ve çinkodan oluşan gümüş görünüşünde bir alaşım
- AFOROZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası
- "Manastırdan kaçalı, papanın aforozuna uğrayalı on beş yıl oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip uzaklaştırma, toplum dışılama
- "Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder." (Haldun Taner)
-
[isim]
Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası
- FORSLU
-
-
[sıfat]
Üzerine fors çekilmiş (gemi, otomobil)
-
Sözü geçer, güçlü
-
[sıfat]
Üzerine fors çekilmiş (gemi, otomobil)
- KONFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık
- "Fazla konfor temin edemezsek kusurumuza bakmazlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık
- FORMEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Biçimsel
-
Resmî
-
[sıfat]
Biçimsel
- REFORM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat
- "Dil reformu."
-
[isim]
Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat
- SOFORA
-
-
[isim]
Çin kökenli olup Kore yarımadasında yetişen, 15-20 m boy atabilen, 1 m eninde gövdeye ulaşabilen, dalları uzun, hafif kıvrık ve koyu yeşil renkte olan bir tür ağaç (Sophora japonica)
-
[isim]
Çin kökenli olup Kore yarımadasında yetişen, 15-20 m boy atabilen, 1 m eninde gövdeye ulaşabilen, dalları uzun, hafif kıvrık ve koyu yeşil renkte olan bir tür ağaç (Sophora japonica)
- ANAFOR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Girdap
-
Karmakarışık, sinirli, güç durum
- "Korkunç bir anaforun öfkesine kapılmış, sağa sola savrulup duruyorlar." (Atilla İlhan)
-
Yolsuzluk yapılarak elde edilen şey
-
[isim]
Girdap
- FOLLUK
-
-
[isim]
Tavukların yumurtlaması için hazırlanmış yer
-
[isim]
Tavukların yumurtlaması için hazırlanmış yer
- FONDAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir tür şekerleme
- "Çilek, muz, menekşe kokulu fondanlar..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir tür şekerleme
- FOSGEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Karbonmonoksit ile klordan meydana gelen boğucu bir gaz
-
[isim]
Karbonmonoksit ile klordan meydana gelen boğucu bir gaz
- ALOFON
- ...
- AMFORA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kulplu, dibi sivri, dar boyunlu, karnı geniş testi
-
[isim]
İki kulplu, dibi sivri, dar boyunlu, karnı geniş testi
- ROKFOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Koyun sütünden yapılan, mahzenlerde olgunlaştırılan, içi özel küflü peynir, rokfor peyniri
-
[isim]
Koyun sütünden yapılan, mahzenlerde olgunlaştırılan, içi özel küflü peynir, rokfor peyniri
- FOSNOT
- ...
- FORMEN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Ustabaşı
-
İşçilerin düzenli ve verimli çalışmasını sağlayan ve işçiler üzerinde otoritesi olan işçi
-
[isim]
Ustabaşı
- FOSFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu veya esteri
- FONDİP
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[zarf]
Sonuna kadar, bir solukta, bir dikişte
-
[zarf]
Sonuna kadar, bir solukta, bir dikişte
- FORMAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Biçim (II)
-
Boyut
-
[isim]
Biçim (II)
- FORMÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı
- "O, bu nazik duruma karşı bir formül bulmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek
- "Cevap formülü son derece basit idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım
-
Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan matematiksel anlatım
-
Çıkar yol, tutulan yol, yöntem
- "Her yerde yapılabilen bir şey, yalnız formülleri, şekilleri değişir." (Aka Gündüz)
-
Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı
- "Karbonmonoksit CO formülüyle gösterilir."
-
[isim]
Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı