İçinde fe olan 9 harfli 100 kelime var. İçerisinde FE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fe olan kelimeler listesine ya da Sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEFENİMSİ
...
MAKFERLAN

  1. [isim] Omuzdan yarı bele kadar inen pelerini olan palto

HAZFETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Gidermek, kaldırmak, çıkarmak, silmek

EFENDİCİK
...
KEFELEMEK

  1. [-i] Atı kefe (II) ile silip tüylerini parlatmak

HİLAFETÇİ

  1. [isim] Halifeliğin sürdürülmesinden yana olan kimse

FERAGATLİ

  1. [sıfat] Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen

KÖRFEZCİK

  1. [isim] Küçük körfez
    • "Körfezciğin ortasında sular kaynayıp köpürmekteydi." (Halikarnas Balıkçısı)

TROPOSFER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atmosferin 11 km kalınlığında olan ilk katmanı

FENOMENAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Olguya ilişkin
    • "Her şair için doğal olan bir duyguluğun çok ötesinde, fenomenal denebilecek bir iç sezisi vardı." (Haldun Taner)

KONFERANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Topluluğa bir konuda bilgi vermek amacıyla yapılan konuşma
    • "Hiçbir konferansa zevkle gittiğimi hatırlamam." (Orhan Veli Kanık)
    • "Türk Ocağında bir de konferans vermiş olduğunu hatırlatırım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Uluslararası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı
    • "Hatta milletlerarası konferanslara gazetelerde adı geçebilecek, yüksek seviyeli bir konuşucu mu yollarız." (Falih Rıfkı Atay)

DEFEDİLME

  1. [isim] Defedilmek işi

FELAKETLİ

  1. [sıfat] Felaket getiren
    • "İki felaketli muharebe arasındaki..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

LEFFETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] İçine sokmak, iliştirmek

FENALAŞMA

  1. [isim] Fenalaşmak işi
    • "Mebrure, Hatice'nin böyle birdenbire fenalaşmasından ürkerek ayağa kalktı." (Peyami Safa)

FENOLOJİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Belirti bilimi ile ilgili

TOPKADİFE
...
KALORİFER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak hava, su veya buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan araç veya tesisat
  2. Radyatör

FERASETLİ

  1. [sıfat] Anlayışlı
    • "Çok ferasetli valimiz de buna benzer öğütlerde bulunmuştur." (Kemal Bilbaşar)

FERAHLAMA

  1. [isim] Ferah duruma gelme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü