İçinde fe olan 6 harfli 67 kelime var. İçerisinde FE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fe olan kelimeler listesine ya da Sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SFENKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık
  2. Mısır'da eski Mısırlılar çağından kalma kadın başlı, aslan vücutlu heykel
    • "Suat, bir sfenks sessizliğiyle her şeyden uzak yaşamayı yeğler görünmektedir." (Atilla İlhan)

FERSAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaklaşık 5 km'lik bir uzaklık ölçüsü
  2. Çok uzun mesafe, uzaklık

FECAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok acıklı, yürekler acısı durum
    • "Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur." (Etem İzzet Benice)

RÜFEKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkadaşlar

MİĞFER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savaşçıların veya itfaiyecilerin başlarına giydikleri demir başlık, tolga
    • "Yollar, dereler taş dipleri, koparılmış apoletler, atılmış miğferler, terk edilmiş silahlarla dolu." (Aka Gündüz)

HURAFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dine sonradan girmiş yanlış inanç

FERNEZ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Sünger toplamak için kullanılan makineli dalma aracı

KEFELİ

  1. [sıfat] Kefesi olan

TARİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fiyat gösteren çizelge
    • "Gazino tarifesi."
  2. Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
    • "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
  3. İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
    • "Bir ilacın tarifesi."

CAFERİ
...
FERAHİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bolluk, genişlik
  2. Ucuzluk
  3. Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
  4. II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik

EFENDİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Günümüzde bey unvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir unvan
    • "Yeni ev, Rüstem Efendi'ye kiraya verildi." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Efendime söyleyeyim, sütlü bir mısır kebabı derken bir sivrisinek bulutudur havalanmış çeltik batağından." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse
    • "Köylü memleketin efendisidir." (Atatürk)
  3. Koca
    • "Bizim efendi artık geceleri de eve gelmiyor." (Cahit Uçuk)
  4. [ünlem] Hizmetlilere seslenilirken kullanılan bir söz
  5. [ünlem] Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü
    • "Efendi! Allahın emriyle kızını bana ver." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. Görgülü, nazik, kibar
  7. Eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılan unvan

TEFEÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fal açma, fala bakma
    • "Kış geceleri divanlardan tefeül ederdik." (Ömer Seyfettin)
  2. Uğur sayma, hayra yorma

AFERİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo
    • "Aferin İsmail, söyle, daha bağırarak söyle!" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı

FETTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Fitneli, karıştırıcı
  2. Gönül ayartıcı, cilveli
    • "Bunun için değil mi ki senin kadın tanıdıklarının hepsi fettandırlar." (Peyami Safa)

FELİKS

  1. [isim] Palmiye yaprağına benzeyen, park ve bahçelerde süs için kullanılan iri gövdeli bir bitki (Phoenix canariersis)

ATIFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyilik, bağış, kayra, lütuf, ihsan, inayet
  2. Karşılık beklemeden gösterilen sevgi

CANFES

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş
    • "Arabistan'dan getirdiği birtakım ipekler, canfesler ve kumaşlarla giyinir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Canfes yastıklar üzerinde, müslinlere bürünmüş bir halayık portakal soyuyor." (Refik Halit Karay)

FETRET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İki peygamber arasında peygambersiz geçen süre
  2. İki padişah arasında padişahsız geçen süre
  3. İki olay arasındaki süre
  4. Hükûmet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre
  5. İslam dinine göre Hz. İsa ile Hz. Muhammed arasında geçen süre

FEDERE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Bir federasyona bağlı olan
  2. [isim] Bir konfederasyonun üyesi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü