İçinde fe olan 6 harfli 67 kelime var. İçerisinde FE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fe olan kelimeler listesine ya da Sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MİĞFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşçıların veya itfaiyecilerin başlarına giydikleri demir başlık, tolga
- "Yollar, dereler taş dipleri, koparılmış apoletler, atılmış miğferler, terk edilmiş silahlarla dolu." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Savaşçıların veya itfaiyecilerin başlarına giydikleri demir başlık, tolga
- AFERİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[ünlem]
Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo
- "Aferin İsmail, söyle, daha bağırarak söyle!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı
-
[ünlem]
Övme, takdir, beğenme vb. duyguları belirtmek için söylenen söz, bravo
- NASFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hakkaniyet
-
[isim]
Hakkaniyet
- HAŞEFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başçık
-
[isim]
Başçık
- SFENKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık
-
Mısır'da eski Mısırlılar çağından kalma kadın başlı, aslan vücutlu heykel
- "Suat, bir sfenks sessizliğiyle her şeyden uzak yaşamayı yeğler görünmektedir." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık
- FERNEZ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Sünger toplamak için kullanılan makineli dalma aracı
-
[isim]
Sünger toplamak için kullanılan makineli dalma aracı
- FEODAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Derebeylikle ilgili
- "Bütün istedikleri, amaçladıkları toplumun yarı feodal düzenini sürdürmekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Derebeylikle ilgili
- KÖRFEZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Kuytu, işlek olmayan
- "Orası pek körfez bir yer."
-
[isim]
Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- FERACE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer, arkası bol, yakasız, çoğu kez eteklere kadar uzayan üst giysisi
-
Dervişlerin giydiği bol bir tür hırka
-
[isim]
Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer, arkası bol, yakasız, çoğu kez eteklere kadar uzayan üst giysisi
- TEFEÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fal açma, fala bakma
- "Kış geceleri divanlardan tefeül ederdik." (Ömer Seyfettin)
-
Uğur sayma, hayra yorma
-
[isim]
Fal açma, fala bakma
- FEDERE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bir federasyona bağlı olan
-
[isim]
Bir konfederasyonun üyesi
-
[sıfat]
Bir federasyona bağlı olan
- FERSİZ
-
-
[sıfat]
Donuk, cansız (göz, ışık, yüz)
- "Eski yalıların birçoklarının görünüşlerinde ihtiyarların o durgun, dalgın, fersiz ve ölgün yüzlerindeki manalar peyda olmuştu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Donuk, cansız (göz, ışık, yüz)
- FELLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çiftçi
-
Mısır köylüsü
- "Bir Mısır turnesinde zengin bir fellah kendisine tutulmuş, nikâhla almıştı." (Refik Halit Karay)
-
Arap
-
[isim]
Çiftçi
- İZAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görelik
-
[isim]
Görelik
- FERMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Buyruk, emir
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık
- "Bizde Tanzimat fermanı henüz okunmamıştır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Buyruk, emir
- HİRFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık vb. küçük el sanatları
-
[isim]
Kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık vb. küçük el sanatları
- FENNEN
- ...
- SAHİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayfa
-
[isim]
Sayfa
- OOSFER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yumurta hücresi
-
[isim]
Yumurta hücresi
- CAFERİ
- ...