İçinde fal olan 5 harfli 8 kelime var. İçerisinde FAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fal olan kelimeler listesine ya da Sonu fal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A F L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

FAL, LAF

2 Harfli Kelimeler

AF, AL, FA, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEFAL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kefalgillerden, orta büyüklükte, çok pullu, küt başlı, gümüş renkte, beyaz etli bir balık, topbaş balık (Mugil cephalus)

FALCI

  1. [isim] Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
    • "Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ETFAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çocuklar

FALSO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir parça çalınır veya söylenirken yapılan nota yanlışlığı
    • "Ahenge falso, kalın erkek sesleri de karıştı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Yüzde beş yüz kâr beklediği bu işlerin alt tarafı falso çıkınca apışmış kalmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Artık İstanbul'da her şey gevşemiş, falso vermişti." (Ömer Seyfettin)
    • "Yeteneksizliğini ortaya koyacak bir falso yapmaktan korkuyordu." (Çetin Altan)
  2. Yanlış davranış
    • "Bu iyi adamın şu kadarcık cehaleti ve falsosunu hoş görmeli." (Aka Gündüz)

FALEZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalı yar

FALYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Topları ateşlemek için ağızotunun konulduğu delik
  2. Kapıp koyuverme, salıverme
    • "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

İĞFAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kadını aldatma, baştan çıkarma
  2. Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma
    • "Bir genç kızı izdivaç vaadiyle iğfal etmiş bir adamın mesuliyetini, vicdan azabını ve nihayet hicabını duyuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

FALAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan
    • "Bana "falan geldi, falan gitti" diye anlatmaya başladı."
  2. [isim] Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılan bir söz
    • "Hiç heyecan falan göstermiyor." (Ömer Seyfettin)
  3. [sıfat] Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime
    • "Falan tarihte, falan yerde, falan kişi ile gezerken sizi gördüm."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü