Başında fal olan 24 kelime var. Fal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fal olan kelimeler listesine ya da sonu fal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında fal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

FALSOSUZLUK

10 Harfli Kelimeler

FALÇATASIZ

9 Harfli Kelimeler

FALAKASIZ, FALANINCI, FALANJİST, FALÇATALI

8 Harfli Kelimeler

FALAKACI, FALAKALI, FALCILIK, FALSOSUZ, FALYANOS

7 Harfli Kelimeler

FALANCA, FALÇATA, FALNAME, FALSOLU

6 Harfli Kelimeler

FALAKA, FALANJ, FALLUS



5 Harfli Kelimeler

FALAN, FALCI, FALEZ, FALSO, FALYA

3 Harfli Kelimeler

FAL


Kelime bulma makinesi

A F L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

FAL, LAF

2 Harfli Kelimeler

AF, AL, FA, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FALSOSUZLUK
...
FALÇATASIZ
...
FALAKASIZ

  1. [sıfat] Falakası olmayan

FALANINCI

  1. [sıfat] Söylenmesi gerekli görülmeyen sıra sayısı yerine kullanılan bir söz, filanıncı
    • "Falanıncı evin falanıncı katına diye yazarsınız."

FALANJİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İspanya'da falanj üyesi

FALÇATALI

  1. [sıfat] Falçatası olan

FALAKALI

  1. [sıfat] Falakası olan

FALAKACI

  1. [isim] Sadrazamın, İstanbul kadısının, yeniçeri ağasının veya sekbanbaşının denetlemeler sırasında yanında bulunan ve suçlu bulunanları falakaya yatıran görevli

FALSOSUZ

  1. [sıfat] Hatasız, kusursuz
  2. Hatasız, kusursuz biçimde
    • "Halis bir şiiri okumak demek, ona şairinin verdiği musiki ayarıyla, fazla ve eksik bir ses ilave etmeksizin, musikiden anlayanların tabiriyle, falsosuz okumak demektir." (Yahya Kemal Beyatlı)

FALYANOS

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yunusun iri bir türü

FALCILIK

  1. [isim] Falcının işi, bakıcılık
  2. Falın daha iyi çıkması için kişinin mücevherlerini kullanmak isteyip, dalgınlıktan yararlanarak çalma işi

FALÇATA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Eğri kunduracı bıçağı

FALSOLU

  1. [sıfat] Yanlış, hatalı, kusurlu
    • "Bu saydığım, rolün falsolu tarafları." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Uygun ve yerinde olmayan
  3. Döne döne ve ekseninden kayarak, kavisli

FALANCA

  1. [sıfat] Falan
    • "Falanca yerde, falanca gün."
  2. [zamir] Falan kimse
    • "Falanca geldi."

FALNAME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap

FALAKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı
  2. Bu araçla uygulanan dayak cezası
  3. Bazı kaldıraçlarda kullanılan ucu iple bağlı ağaç parçası

FALLUS

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Erkeklik organı

FALANJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eski Yunanlarda, özellikle Makedonya yayalarının çekirdeğini oluşturan mızraklı alay
  2. Bazı ülkelerde yarı askerî, siyasi kuruluş
    • "İspanya Ulusal Falanjı."

FALAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zamir] Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan
    • "Bana "falan geldi, falan gitti" diye anlatmaya başladı."
  2. [isim] Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılan bir söz
    • "Hiç heyecan falan göstermiyor." (Ömer Seyfettin)
  3. [sıfat] Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime
    • "Falan tarihte, falan yerde, falan kişi ile gezerken sizi gördüm."

FALCI

  1. [isim] Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
    • "Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü