İçinde f olan 7 harfli 509 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHALİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse
- "Muhaliflerin, Mecliste ordu aleyhine açtıkları cereyan devam ediyordu." (Atatürk)
-
[sıfat]
Aykırı
- "Fikrine, ümidine, arzusuna muhalif bir şeye rast gelince hemen bozulur." (Ömer Seyfettin)
-
Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse
- FİZİKÇİ
-
-
[isim]
Fizik bilgini veya fizikle uğraşan kimse
-
Fizik öğretmeni
-
Fizik tedavisiyle uğraşan doktor
-
[isim]
Fizik bilgini veya fizikle uğraşan kimse
- ODOGRAF
- ...
- UFLAMAK
-
-
[nsz]
Acı, sızı duyarak uf demek
-
[nsz]
Acı, sızı duyarak uf demek
- FISLAMA
-
-
[isim]
Fıslamak işi
-
[isim]
Fıslamak işi
- ETRAFLI
-
-
[sıfat]
Ayrıntılı, eksiksiz, kapsayıcı
-
[zarf]
Ayrıntılı, eksiksiz, kapsayıcı bir biçimde
-
[sıfat]
Ayrıntılı, eksiksiz, kapsayıcı
- FİYATLI
-
-
[sıfat]
Fiyatı olan
-
Pahalı
-
[sıfat]
Fiyatı olan
- FİZİKEN
- ...
- FOSİLLİ
-
-
[sıfat]
İçinde fosil bulunan
-
[sıfat]
İçinde fosil bulunan
- TEFARİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi
-
60-100 cm yüksekliğinde, büyük yapraklı ve beyaz çiçekli bir bitki (Pogostemon patchouly)
-
[isim]
Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi
- UFALAMA
-
-
[isim]
Ufalamak işi
-
[isim]
Ufalamak işi
- ATFEDİŞ
- ...
- İSRAFİL
- ...
- NÜFUSÇU
-
-
[isim]
Nüfus memuru
-
[isim]
Nüfus memuru
- TEFRİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi
- "Geçen yılki turnesini, gazetelerdeki tefrikalardan işitmeyen kalmadı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bu biçimde yayımlanan
-
Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, ikilik
- "Türkler arasına tefrika ve nifak koymak için de hürriyet vermişti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi
- ZİYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
- "Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
- "O gece telgrafçı, gümrükçü, liman çavuşu, müdür beye bir ziyafet vermek istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti."
-
[isim]
Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
- FARKSIZ
-
-
[sıfat]
Farkı olmayan
- "Kâğıt para ile altın arasındaki kıymetin hemen hemen farksız denebileceği bir tarihte..." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[sıfat]
Farkı olmayan
- FİTNESS
- ...
- KESAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çokluk, sıklık
-
Yoğunluk
- "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Saydam olmama durumu, bulanıklık
-
[isim]
Çokluk, sıklık
- KILIFLI
-
-
[sıfat]
Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan
-
[sıfat]
Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan