İçinde f olan 5 harfli 410 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FEVRİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Birdenbire, düşünmeden yapan
    • "Bir kere fevri, hemen parlar, kızınca gözü dünyayı görmez." (Atilla İlhan)

İFRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
    • "İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider." (Falih Rıfkı Atay)

İNFAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama

NEFER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Er
    • "En kuvvetli, en dikkate değer nefer daima kapının önünde oturuyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kimse

HAYIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Haksızlık, insafsızlık
  2. Acınma, üzülme
  3. [ünlem] "Vah, heyhat, yazık" anlamlarında kullanılan bir söz

LÜTUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım, ihsan, inayet, atıfet
    • "Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu." (Cahit Uçuk)
    • "Merhametin biricik kaynağı olan senden lütuf diliyorum."

MENFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olumsuz, negatif
    • "Hayatım üzerine yaptığı bu menfi tesirden kurtulamayacak mıyım?" (Aka Gündüz)
  2. Her şeyi olumsuz ve kötü yanlarıyla ele alan
    • "Ortaya konanda kusur ararsanız, kusur bulursanız o zaman menfi adamsınız, yıkıcı adamsınız." (Nurullah ataç)
  3. Olumsuz
  4. Negatif

SAFRA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık
  2. Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için dip bölümlerine konulan ağırlık, balast
  3. Bazı balık ağlarının alt tarafına takılan, ağın su içinde kalmasını sağlayan ağırlık, balast

EFRİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Friz

FRAPE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Buzlu veya dondurulmuş olarak sunulan içki, meşrubat

NÜFUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kişi
    • "Burada beş nüfus var."
    • "Kızının çocuklarının nüfusunu çıkartacağım." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayı
    • "Nüfus sayımı. Nüfusu çoğalmak."
  3. Ortak bir özellik gösteren kimselerin bütünü
    • "Tarım nüfusu. Gecekondu nüfusu."

DEFOL

  1. "savuş git, uzaklaş" anlamında bir söz
    • "Bir gece oyuncular dükkânı, tezgâhı toplayıp kasabadan defoldular." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Haydi defol, şimdi evimden çık!" (Ömer Seyfettin)

FİTNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karışıklık, kargaşa
    • "Fitneyi bastırmak kolay değil."
  2. [sıfat] Fitneci, ara bozucu

HIFIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saklama
  2. Ezberleme, akılda tutma

İFFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
  2. Namus

KİFAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaşayacak kadar rızık

NEZİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanama
    • "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)

ŞERİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kutsal, şerefli
  2. Soylu, temiz

ÜLFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alışma, kaynaşma
    • "Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Tanışma, görüşme
    • "Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Dostluk, ahbaplık
    • "Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı." (Yahya Kemal Beyatlı)

EFSUN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyü, sihir
    • "Şayeste'nin reise büyü yaptığına ve adamı başka kadınlara karşı efsunla bağladığına kanaat getirmişti." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü