İçinde f olan 5 harfli 410 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LÜFER

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Eti beyaz, tadı güzel, gövdesi pullu bir balık (Pomatomus saltatrix)
    • "Lüfer varken palamut yenir mi, diye çıkıştım." (Ahmet Rasim)

AFİŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Açığa çıkmış, duyulmuş
  2. Açıklanmış

ZAYIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)
    • "Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Güya bu sene biraz zayıf düşmüşüm." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Muhalefeti hep zayıf düşüren, muhalefeti hep hedefinden uzaklaştıran kusur, ondaki bu sonsuz kanma ve aldanma huyudur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kendisini en zayıf yerinden yakalamak istediğinden şüphelenir gibi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan
    • "Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf."
  3. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan
    • "Zayıf bir yapı."
  4. Önemli, güvenilir olmayan
    • "Zayıf bir bilgi."
  5. Çok az
    • "Zayıf bir ihtimal."
  6. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan
    • "Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık."
  7. [isim] Başarısızlığı gösteren not
  8. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz
    • "Zayıf bir öğretmen."
  9. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan
    • "Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu." (Aka Gündüz)

FECİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tan vakti
    • "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Tan kızıllığı
    • "Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır." (Burhan Felek)

FERAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bol, geniş
    • "Ferah bir ev."
  2. Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
    • "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MUTAF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Keçi kılından hayvan çulu, yem torbası vb. dokuyan kimse
  2. Keçi kılından dokunmuş veya örülmüş çul, çuval, yem torbası vb. şey

ARİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
    • "Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi." (Reşat Nuri Güntekin)

HAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem
    • "O, hafta sekiz, gün dokuz bizdedir!"

REFİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkadaş, dost
    • "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
  2. Koca, eş, zevç

AGRAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kopça

İFLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kötü, güç bir durumdan kurtulma, iyi bir duruma gelme, onma
    • "Senin iflah olacağın yok."
    • "Dal çürük çıktı mı otuz metreden düşen iflah olmuyor artık." (Haldun Taner)
    • "Benim dört çeşit insan karşısında iflahım kesilir." (Haldun Taner)

ZÜYUF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalp veya ayarı düşük paralar

MÜFTÜ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dinî konularda fetva veren kimse
  2. İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli

RUFAİ
...
AFGAN
...
FERLİ

  1. [sıfat] Parlak (göz, ışık)

PARAF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalnız adın veya ad ve soyadın baş harfleriyle atılan kısa imza

FIRKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan topluluğu
  2. Siyasal topluluk, parti (I)
    • "Mecliste, hâkim olan fırkanın, hükûmet teşkilini, muhalif ve ekalliyette bulunan bir fırkaya terk etmesi ise asla mevzubahis olamaz." (Atatürk)
  3. Tümen
    • "Benim burada bir fırka kumandanım vardı." (Peyami Safa)

HATİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sesi işitilen fakat kendisi görülmeyen
  2. [isim] Gaipten işitilen ses
  3. [isim] Gaipten seslenir gibi haber veren melek

KENEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tuvalet
  2. [sıfat] Pis, berbat

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü