İçinde fık olan 23 kelime var. İçerisinde FIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fık olan kelimeler listesine ya da Sonu fık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
AMUDUFIKARİ, FIKIRDAKLIK, FIKIRDAŞMAK, FIKIRDATMAK
FIKIRDAMAK, FIKIRDAŞMA, FIKIRDATMA, FIKIRDAYIŞ, FIKRACILIK, MÜNAFIKLIK, VAKFIKEBİR
FIKIRDAMA
FIKIRDAK, FIKRAMAK, FIKRAMSI
FIKIRTI, FIKRACI, FIKRAMA, MÜNAFIK, MUVAFIK
FIKDAN
FIKIH, FIKRA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AMUDUFIKARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Omurga kemiği, bel kemiği
-
[isim]
Omurga kemiği, bel kemiği
- FIKIRDAKLIK
-
-
[isim]
Fıkırdak olma durumu
-
[isim]
Fıkırdak olma durumu
- FIKIRDAŞMAK
-
-
[nsz]
Oynakça davranışlarda bulunmak
- "Otomobilin içinde gülüşen, fıkırdaşan dört, beş hanım var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Oynakça davranışlarda bulunmak
- FIKIRDATMAK
-
-
[-i]
Fıkır fıkır kaynatmak
-
Cilve yapmasına sebep olmak
-
[-i]
Fıkır fıkır kaynatmak
- MÜNAFIKLIK
-
-
[isim]
Arabozanlık
-
[isim]
Arabozanlık
- FIKIRDAŞMA
-
-
[isim]
Fıkırdaşmak işi
-
[isim]
Fıkırdaşmak işi
- VAKFIKEBİR
- ...
- FIKIRDATMA
-
-
[isim]
Fıkırdatmak işi
-
[isim]
Fıkırdatmak işi
- FIKRACILIK
-
-
[isim]
Fıkra söyleme veya yazma işi
- "Gazetecilikten, fıkracılıktan hatta bir iki yılda başyazarlıktan hevesimi çoktan almıştım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Fıkra söyleme veya yazma işi
- FIKIRDAMAK
-
-
[nsz]
Fıkır fıkır kaynamak
-
Cilvelenmek
- "Ben kapıdan çıkarken, iki genç fıkırdayarak arkamdan bakıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Fıkır fıkır kaynamak
- FIKIRDAYIŞ
-
-
[isim]
Fıkırdama işi veya biçimi
-
[isim]
Fıkırdama işi veya biçimi
- FIKIRDAMA
-
-
[isim]
Fıkırdamak işi
-
[isim]
Fıkırdamak işi
- FIKRAMSI
-
-
[sıfat]
Fıkrayı andıran, fıkraya benzeyen, fıkra gibi
-
[sıfat]
Fıkrayı andıran, fıkraya benzeyen, fıkra gibi
- FIKIRDAK
-
-
Cilveli, oynak (kadın, kız)
-
Cilveli, oynak (kadın, kız)
- FIKRAMAK
-
-
[nsz]
Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak
-
[nsz]
Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak
- MÜNAFIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Arabozan
-
Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen
-
Arabozan
- FIKIRTI
-
-
[isim]
Kaynayan suyun çıkardığı ses
-
Cilveleşme
- "Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Kaynayan suyun çıkardığı ses
- FIKRACI
-
-
[isim]
Fıkra anlatan kimse
-
Fıkra yazarı
- "Bir gazeteci, bir fıkracı olsaydı, bir sütun yazar, kıskandığı bir adama veriştirirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Fıkra anlatan kimse
- FIKRAMA
-
-
[isim]
Fıkramak işi veya durumu
-
[isim]
Fıkramak işi veya durumu
- MUVAFIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun
- "Böyle bir teklifi kabul etmek kolay ve muvafık değildir." (Atatürk)
- "Bu, saadet, hürriyet vaat eden düşman kumandanının karşısında inat etmeyi muvafık bulmadı." (Ömer Seyfettin)
- "Balkanlardan denizi seyretsek daha muvafık olur." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Uygun