İçinde eş olan 7 harfli 89 kelime var. İçerisinde EŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eş olan kelimeler listesine ya da Sonu eş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EŞ, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EŞYASIZ
- ...
- ÇEŞİTLİ
-
-
[sıfat]
Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi
- "Boğaziçi'nin çeşitli yerlerine dair fikirlerini söyledi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi
- MELEŞME
-
-
[isim]
Meleşmek işi
-
[isim]
Meleşmek işi
- PEŞİNAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
- "Peşinat ne kadar?"
-
[isim]
Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
- ONBEŞLİ
-
-
[sıfat]
Rumi takvime göre 1899 veya 1900 yılında doğanlar arasından Birinci Dünya Savaşı'na çağrılan (kimse)
-
[sıfat]
Rumi takvime göre 1899 veya 1900 yılında doğanlar arasından Birinci Dünya Savaşı'na çağrılan (kimse)
- ÜÇLEŞME
-
-
[isim]
Üçleşmek işi veya durumu
-
[isim]
Üçleşmek işi veya durumu
- EKLEŞME
-
-
[isim]
Ekleşmek işi
-
[isim]
Ekleşmek işi
- EŞKİNCİ
-
-
[isim]
Savaşa giden eyalet askeri
-
[isim]
Savaşa giden eyalet askeri
- YEŞİLLİ
-
-
[sıfat]
Yeşili olan
- "Yeşilli kırmızılı kumaş."
-
Yeşil giysi giymiş
- "Yeşilli kadın."
-
[sıfat]
Yeşili olan
- DEŞİLME
-
-
[isim]
Deşilmek işi
-
[isim]
Deşilmek işi
- GÜZEŞTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Geçmiş, geçen
- "Bahse girer misiniz? Beş dakika içinde en heyecanlı bir vaka icat etmeye muktedir olursam bu iki güzeşte aylıktan birini kasaya bırakır mısınız?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Geçmiş, geçen
- BİREŞİM
-
-
[isim]
Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi
-
Bu biçimde oluşan bütün
-
Sentez
-
[isim]
Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi
- KEŞKELİ
- ...
- MEŞGALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğraşılan şey, iş güç, uğraşı
- "Bu yeşillik köşesini kurutmamak bizim için de bir meşgale teşkil etmişti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Uğraşılan şey, iş güç, uğraşı
- PEŞTUCA
- ...
- BEŞİNCİ
-
-
[sıfat]
Beş sayısının sıra sıfatı, sırada dördüncüden sonra gelen
-
[sıfat]
Beş sayısının sıra sıfatı, sırada dördüncüden sonra gelen
- ELLEŞME
-
-
[isim]
Elleşmek işi
-
[isim]
Elleşmek işi
- EŞLEŞME
-
-
[isim]
Eşleşmek işi
-
[isim]
Eşleşmek işi
- MEŞRUTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- "Cami meşrutası."
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- EŞKENAR
-
-
Kenarları eşit olan
-
Kenarları eşit olan