İçinde olan 6 harfli 85 kelime var. İçerisinde EŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eş olan kelimeler listesine ya da Sonu eş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EŞ, ŞE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PEŞREV

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
    • "Kahvenin radyosu, tam o sırada sultaniyegâh peşrevine başlamıştı." (Haldun Taner)
  2. Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
  3. Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler

TEŞRİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaptığı bir işe bir kimseyi ortak etme

HOŞBEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Hatır sormak amacıyla söylenen ilk sözler
    • "Konaktaki hoşbeş merasimi de yerine getirildi." (Peyami Safa)
    • "Birkaç köylü ile hoşbeş ettim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ATEŞÇİ

  1. [isim] Fabrika, vapur, lokomotif vb. ateşle işleyen yerlerde ocaklara kömür atıp ateşin sürekli yanmasını sağlayan kimse

MEŞHUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Görülen, gözle görülmüş, tanık olunmuş

KEŞKÜL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gezici bazı dervişlerin ve dilencilerin ellerinde tuttukları, Hindistan cevizi kabuğundan, metalden veya abanozdan yapılmış dilenci çanağı
  2. Üstüne, dövülmüş fıstık ve Hindistan cevizi dökülen bir çeşit süt tatlısı, keşkülüfukara

LEŞKER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Asker
    • "Aldı gam leşkeri gönül şehrini." (Dertli)
  2. Ordu

MEŞGUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir işle uğraşan, iş görmekte olan
    • "Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Kâtip daha fazla meşgul olmaya lüzum görmeden genç kızı yalnız bırakıp gitti." (Peyami Safa)
  2. Çalışır, kullanılır durumda olan, dolu
    • "Telefon meşgul."

ŞEŞYEK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün birli gelmesi

EŞLEME

  1. [isim] Eşlemek işi, bağlaşım
  2. Görüntü ve ses kuşakları arasındaki bağ, senkronizasyon

TÜRDEŞ

  1. [sıfat] Türleri bir olan

MEŞKUR
...
YÖNDEŞ

  1. [sıfat] Yönü aynı olan, aynı yöne bakan

EŞİNME

  1. [isim] Eşinmek işi

TEŞMİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kapsamına alma, genişletme, yayma

ATEŞİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Ateşli, coşkun
  2. Ateş renginde olan

EŞİLME

  1. [isim] Eşilmek işi

EŞKIYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dağda, kırda yol kesen hırsızlar, haydutlar
    • "Nice kendi hâlinde insanları, dağ başlarında eşkıya tenkil eder gibi öldürttü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

NEŞİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir toplulukta okunmaya değer şiir
    • "Neşidesini okurken, birdenbire bir açılışı, bir derinleşmesi vardır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Atasözü gibi kullanılan beyit veya dize

MEŞİME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Döl yatağı
  2. Etene

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü