İçinde eğ olan 8 harfli 57 kelime var. İçerisinde EĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eğ olan kelimeler listesine ya da Sonu eğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEĞİNMEK
-
-
[-e]
Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
- "Gündüz yüzme havuzunda açmadığı bir konuya değinmek gereksinmesi duyuyordu." (Necati Cumalı)
-
[-e]
Bir konuyu ele alarak ondan kısaca söz etmek, dokunmak, temas etmek
- SUÇİÇEĞİ
-
-
[isim]
Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık
-
[isim]
Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık
- YEĞLENME
-
-
[isim]
Yeğlenmek işi
-
[isim]
Yeğlenmek işi
- DEĞİŞMEZ
-
-
[sıfat]
Aynen kalan, değişikliğe uğramayan
- "İşte dünyanın peşin ve değişmez hükmü buydu." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Aynen kalan, değişikliğe uğramayan
- EĞRİLMEK
-
-
[nsz]
Eğri duruma gelmek
- "Ayağa kalkarak gözlerimle derenin eğrilen, kıvrılan yerlerinde avcıyı aradım." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Eğri duruma gelmek
- GEĞİRTME
- ...
- EĞEBİLME
- ...
- MEĞERSEM
- ...
- BEĞENİLİ
-
-
[sıfat]
Beğenisi olan
-
[sıfat]
Beğenisi olan
- DEĞİŞKEN
-
-
[sıfat]
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil
- "Sağlık bakımından canına okuyan kentler de değişken rüzgârlara açık kentler oluyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Değişik sayı değerleri alabilen nicelik
-
[sıfat]
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil
- EĞELENME
- ...
- EĞRİTMEK
-
-
[-i]
Eğriltmek
-
[-i]
Eğriltmek
- DEĞİŞMEK
-
-
[nsz]
Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek
- "Ben gelirken yarım saat içinde hava değişmiş, kara yel kudurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onu kimseye değişmem."
-
Yerine başka şey veya kimse gelmek
- "Eskiler arasında duvardaki saatli maarif takvimleri de değişmiş oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Karşılıklı alıp vermek, mübadele etmek
- "Onunla saatlerimizi değiştik."
-
[-i]
Değiştirmek
- "Üstümü değiştim."
-
[nsz]
Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek
- EĞLEŞMEK
-
-
[nsz]
Oyalanmak, eğlenmek, tevakkuf etmek
- "Hadi boş yere eğleşme. Git eşeğini ara." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yerde oturmak, yaşamak, ikamet etmek
-
[nsz]
Oyalanmak, eğlenmek, tevakkuf etmek
- BEĞENMEK
-
-
[-i]
İyi veya güzel bulmak
- "Kuvvetini beğenen Murat farkına varmadan gülümsediğini neden sonra fark etti." (Refik Halit Karay)
- "Ben bu işin sonunu beğenmiyorum."
-
[nsz]
Benzerleri arasından birini seçip ayırmak
- "Otellerden bir otel beğeneceğiz." (Refik Halit Karay)
-
Onaylamak, kabul etmek, tasvip etmek
-
[-i]
İyi veya güzel bulmak
- DEĞİŞİCİ
-
-
[sıfat]
Biçimden biçime giren, değişken
-
[sıfat]
Biçimden biçime giren, değişken
- YEĞLENİŞ
- ...
- ÜSTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
- GEĞİRMEK
-
-
[nsz]
Midede toplanan gazı ağızdan sesli bir biçimde çıkarmak
- "Geğirebilsem açılır mıyım acaba? Sancı göğsümde hatta kolumda..." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Midede toplanan gazı ağızdan sesli bir biçimde çıkarmak
- EĞİLİNME
- ...