İçinde olan 7 harfli 66 kelime var. İçerisinde EĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eğ olan kelimeler listesine ya da Sonu eğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EĞLENCE

  1. [isim] Eğlenme işi, sefahat
    • "Biz bu işe tuhaf bir merakla eğlence şeklinde başladık." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey veya kimse
    • "Karıma göre en güzel eğlence, kırda yayan gezmek, kırların havasından istifade etmektir." (Ömer Seyfettin)

EĞLEŞME

  1. [isim] Eğleşmek, oyalanmak işi, tevakkuf

EĞİRMEK

  1. [-i] Yün, pamuk vb.ni iğ ile büküp iplik durumuna getirmek

ÖTLEĞEN

  1. [isim] Çalı bülbülü

DEĞİŞİK

  1. Değiştirilmiş, muaddel
    • "Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince..."
  2. Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan
    • "Değişik bir oda takımı."
  3. Çeşitli, farklı
    • "Değişik renkler."
  4. [isim] Yedek iç çamaşırı, giyecek
    • "Hiç değişiğim kalmadı."
  5. [isim] Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk

BEĞENME

  1. [isim] Beğenmek işi

GEĞİRME

  1. [isim] Geğirmek işi

GÜNEĞİK

  1. [isim] Hindiba

DEĞİNTİ

  1. [isim] Temas

DEĞİRMİ

  1. [sıfat] Yuvarlak
    • "Bir iki tane değirmi, büyücek yufka açmıştı." (Nabizade Nazım)
  2. Eni boyuna eşit olan (kumaş)
  3. [isim] Yemeni, yazma, baş örtüsü, mendil

EĞDİRME

  1. [isim] Eğdirmek işi

EĞLENTİ

  1. [isim] Neşeli ve hoşça vakit geçirilen toplantı
    • "Dün geceki heyecan bir eğlenti coşkunluğu idi." (Falih Rıfkı Atay)

EĞİLMEK

  1. [nsz] Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek
    • "Sofraya pilav gelince Aziz eğilerek kokladı." (Cahit Uçuk)
  2. İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek
    • "Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde eğilir, kalkar, sıçrar, koşar." (Refik Halit Karay)
  3. Başkasının baskısını veya egemenliğini benimsemek, kabul etmek
    • "Türk eğilmez."
  4. [-e] Bir işi önemseyip ele almak
    • "Bir yandan ayrıntılara eğilirken, bir yandan da bunları alaylı bir süzgeçten geçirir." (Salâh Birsel)

DEĞİRME

  1. [isim] Değirmek işi

BEĞENİŞ

  1. [isim] Beğenme
    • "Eğer bu beğeniş ve güven gerçek bilgi ve ihtisasa dayansaydı, şüphesiz daha sağlam, daha verimli olurdu." (Refik Halit Karay)

DEĞİŞİŞ

  1. [isim] Değişme işi veya biçimi

GÜLEĞEN

  1. [sıfat] Güler yüzlü, çok gülen (kimse)

EĞLEMEK

  1. [-i] Durdurmak
    • "Deveniz gidiyordu eğleyemedim / Kıratın boşanmış bağlayamadım." (Halk türküsü)
  2. Oyalamak
    • "Beni işler eğledi de vaktinde yetişemedim."
  3. Avutmak

EĞRİLİŞ

  1. [isim] Eğrilme işi veya biçimi

EĞDİRİŞ

  1. [isim] Eğdirme işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü