İçinde eze olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde EZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eze olan kelimeler listesine ya da Sonu eze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ZE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEZENME
-
-
[isim]
Bezenmek işi veya durumu
-
[isim]
Bezenmek işi veya durumu
- HEZEYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saçmalama
- "Hiddetlenince hezeyana başladı."
- "A, uzun ettin ama; iki satır yazı istedik, bir çuval hezeyan ettin." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sayıklama
- "Ne ise zavallı kız canını kurtarmış fakat aylarca hezeyan içinde yaşamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Sabuklanma
-
[isim]
Saçmalama
- BEZEKLİ
-
-
[sıfat]
Bezeği olan, süslü, süslenmiş
-
[sıfat]
Bezeği olan, süslü, süslenmiş
- CERBEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel konuşma
- "Aldıracak bir şey olmadığını cerbezesiyle tekrar etti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Beceriklilik, girginlik
-
Kurnazlık, hilekârlık
-
[isim]
Güzel konuşma
- BEZELYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Baklagillerden, yurdumuzun her yanında yetiştirilen, fasulyeye benzer, tırmanıcı bir bitki (Pisum sativum)
-
Bu bitkinin yuvarlak tanesi
-
[isim]
Baklagillerden, yurdumuzun her yanında yetiştirilen, fasulyeye benzer, tırmanıcı bir bitki (Pisum sativum)
- MUAHEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kınama, paylama, ayıplama
-
Eleştiri
-
[isim]
Kınama, paylama, ayıplama
- MEZELİK
-
-
[sıfat]
Meze yapılmaya elverişli, meze olarak kullanılan
-
[isim]
Meze olarak yenilen şey
- "Mezelik almaya gitti."
-
[sıfat]
Meze yapılmaya elverişli, meze olarak kullanılan
- BEZENTİ
- ...
- FREZECİ
-
-
[isim]
Teknik resme veya modele uygun her çeşit parçayı freze tezgâhında yapabilen işçi
-
Freze işleri yapılan dükkân
-
[isim]
Teknik resme veya modele uygun her çeşit parçayı freze tezgâhında yapabilen işçi
- BEZEMEK
-
-
[-i]
Süslemek
- "Gördüğü iyiliğe karşılık ikram fazlasından masamızı mezelerin çeşitlisiyle bezedi." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Süslemek
- MÜFREZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- "Dört kişilik müfreze atlarını durdurmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- GEZEGEN
-
-
[isim]
Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet
-
[isim]
Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet
- BEZEKÇİ
-
-
[isim]
Duvar ve tavanları boyayıp birtakım resim veya şekillerle süsleyen kimse, nakkaş
-
Gelinleri süsleyen kadın
-
[isim]
Duvar ve tavanları boyayıp birtakım resim veya şekillerle süsleyen kimse, nakkaş
- BEZEYİŞ
-
-
[isim]
Bezeme işi veya biçimi
-
[isim]
Bezeme işi veya biçimi
- GEZENTİ
-
-
[sıfat]
Vaktini gezmekle geçiren, gezmeyi çok seven, gezeğen
-
[sıfat]
Vaktini gezmekle geçiren, gezmeyi çok seven, gezeğen
- CEZERYE
-
-
[isim]
Ezilmiş havuç içine fındık, şeker vb. eklenerek yapılan bir tür tatlı
-
[isim]
Ezilmiş havuç içine fındık, şeker vb. eklenerek yapılan bir tür tatlı
- BEZETME
-
-
[isim]
Bezetmek işi
-
[isim]
Bezetmek işi
- BEZENİŞ
-
-
[isim]
Bezenme işi veya biçimi
-
[isim]
Bezenme işi veya biçimi
- GEZEĞEN
-
-
[sıfat]
Çok gezen (kimse)
-
[sıfat]
Çok gezen (kimse)
- NEZETME
-
-
[isim]
Nezetmek işi veya durumu
-
[isim]
Nezetmek işi veya durumu