Sonunda eze olan 13 kelime var. EZE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde eze olan kelimeler listesine ya da başında eze olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DARÜLACEZE
MÜBAREZE
CERBEZE, MUAHEZE, MÜFREZE
GEVEZE
ACEZE, ENEZE, FREZE, ÖNEZE
BEZE, MEZE, REZE
E E Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ZE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARÜLACEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşkünlerevi
-
[isim]
Düşkünlerevi
- MÜBAREZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki düşman taraftan çıkan birer kişinin çarpışması
-
[isim]
İki düşman taraftan çıkan birer kişinin çarpışması
- MUAHEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kınama, paylama, ayıplama
-
Eleştiri
-
[isim]
Kınama, paylama, ayıplama
- MÜFREZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- "Dört kişilik müfreze atlarını durdurmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Türlü askerî görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturulan grup
- CERBEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel konuşma
- "Aldıracak bir şey olmadığını cerbezesiyle tekrar etti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Beceriklilik, girginlik
-
Kurnazlık, hilekârlık
-
[isim]
Güzel konuşma
- GEVEZE
-
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı
- "Öyle geveze ki ben sormadan anlatmaya başladı." (Haldun Taner)
-
Sır saklamayan, boşboğaz
- "Haydi çocuklar ... şu gevezenin yalanını ortaya vurmak için çıkalım." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı
- FREZE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet
-
Frezeleme işinde kullanılan takım tezgâhı
-
[isim]
Tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet
- ACEZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Âcizler
-
[isim]
Âcizler
- ÖNEZE
-
-
[isim]
Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
-
Sürek avında pusuda av bekleyen avcı
-
[isim]
Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin
- ENEZE
-
-
[sıfat]
Cılız, zayıf, güçsüz
-
[sıfat]
Cılız, zayıf, güçsüz
- BEZE
-
-
[isim]
Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde
-
[isim]
Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik, gudde
- MEZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki içilirken yenilen yiyecek
- "Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi." (Necati Cumalı)
-
Eğlence, alay
-
[isim]
İçki içilirken yenilen yiyecek
- REZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Menteşe
- "Kapının reze tarafına yakın yerinde bir parmak kalınlığında bir çatlak gözüme ilişti." (Peyami Safa)
-
Kapıyı içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen
- "Gece yağan yağmurdan rezeler şişmiş mi şişmiştir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Menteşe