İçinde ey olan 7 harfli 118 kelime var. İçerisinde EY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ey olan kelimeler listesine ya da Sonu ey ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEYELLİ
-
-
[sıfat]
Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş
-
Üzerine teyel atılmış
-
[sıfat]
Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş
- GREYDER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Altında bulunan ve değişik açılarda çalışabilen bıçağı ile toprağı kesen veya yayan yol makinesi
-
[isim]
Altında bulunan ve değişik açılarda çalışabilen bıçağı ile toprağı kesen veya yayan yol makinesi
- HÜVEYDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Besbelli, açıkça, meydanda, aşikâr
-
[sıfat]
Besbelli, açıkça, meydanda, aşikâr
- MABEYİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ara
- "Meseleyi mabeyninizde halletmelisiniz."
-
Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire
-
Padişah sarayı
-
İki kişi arasındaki soğukluk
-
[isim]
Ara
- CEREYAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
- "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Düzbel'de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir şeyin gelişme, olma durumu
- "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." (Refik Halit Karay)
-
Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
- "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." (Cemil Meriç)
-
Akım
- "Elektrik cereyanı."
-
[isim]
Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
- GÜNEYLİ
-
-
Güney bölgelerinden olan (kimse veya topluluk), cenuplu
-
Türkiye'nin güneyinde bulunan illerden olan (kimse)
-
Güney bölgelerinden olan (kimse veya topluluk), cenuplu
- TÜREYİŞ
-
-
[isim]
Türeme işi veya biçimi
-
[isim]
Türeme işi veya biçimi
- DENEYİŞ
-
-
[isim]
Deneme işi veya biçimi
-
[isim]
Deneme işi veya biçimi
- BEYHUDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yararsız, anlamsız
- "Beyhude münakaşalar olacağını anladı." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Boşuna
- "Beyhude kendini öldürteceksin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yararsız, anlamsız
- İÇBÜKEY
-
-
[sıfat]
Yüzeyi düzgün ve pürüzsüz çukur biçiminde olan, obruk, mukaar, konkav
- "İçbükey mercek. İçbükey ayna."
-
[sıfat]
Yüzeyi düzgün ve pürüzsüz çukur biçiminde olan, obruk, mukaar, konkav
- ÖZLEYİŞ
-
-
[isim]
Özleme işi veya biçimi
- "Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile / Bitmez bir özleyiştir ölümden beter bile." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Özleme işi veya biçimi
- EBEVEYN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anne ve baba
- "Ebeveynim çok bedbaht insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Anne ve baba
- BEYİNLİ
-
-
[sıfat]
Beyni olan
- "Beyinli kuzu başı."
-
Akıllı, düşünceli
-
[sıfat]
Beyni olan
- EYLEMLİ
-
-
[sıfat]
Eylem durumunda olan, amelî, fiilî
-
Kadrolu
- "Eylemli doçent."
-
[sıfat]
Eylem durumunda olan, amelî, fiilî
- SÜVEYDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek
-
Kalpteki gizli günah
-
[isim]
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek
- SEYYARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gezegen
-
[isim]
Gezegen
- DENEYLİ
-
-
[sıfat]
Deneysel
- "Deneyli bir ders."
-
[sıfat]
Deneysel
- ESNEYİŞ
-
-
[isim]
Esneme işi veya biçimi
- "Bütün mesut esneyişlerin hayalimden geçişini seyrederek tekrar tekrar esnedim." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Esneme işi veya biçimi
- İSTEYİŞ
-
-
[isim]
İsteme işi veya biçimi
-
[isim]
İsteme işi veya biçimi
- MEYVECİ
-
-
[isim]
Meyve yetiştiren veya satan kimse, yemişçi
-
[isim]
Meyve yetiştiren veya satan kimse, yemişçi