İçinde ey olan 7 harfli 118 kelime var. İçerisinde EY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ey olan kelimeler listesine ya da Sonu ey ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EY, YE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EYNESİL
...
MABEYİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ara
    • "Meseleyi mabeyninizde halletmelisiniz."
  2. Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire
  3. Padişah sarayı
  4. İki kişi arasındaki soğukluk

HÜVEYDA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Besbelli, açıkça, meydanda, aşikâr

BEYAĞAÇ
...
CEREYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
    • "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Düzbel'de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir şeyin gelişme, olma durumu
    • "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." (Refik Halit Karay)
  3. Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
    • "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." (Cemil Meriç)
  4. Akım
    • "Elektrik cereyanı."

BEYABAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çöl

İSTEYİŞ

  1. [isim] İsteme işi veya biçimi

SEYAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yolculuk
    • "Her zamanki seyahat hatıralarını anlatmaya başladı." (Peyami Safa)
    • "Seyahat etmenin ilk defa olarak büyük bir faydasını gördüm." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Gezi

BELEYİŞ
...
GALEYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaynama
    • "... bir an çalgılar sustu, herkes şaşırmıştı, kimse padişahın birdenbire galeyana gelmesinin sebebini bilmiyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  2. Coşma
    • "Bu uzvi acı, onu galeyanın son raddesine getirerek ağlattı." (Peyami Safa)
    • "Bunu düşündükçe galeyan eden arzusu, can sıkıntısını artırıyordu." (Peyami Safa)
  3. Coşku

ÜVEYMEK

  1. [nsz] Güvercin, kumru vb. kuşlar, göğüslerinden ötmek

ÖĞLEYİN

  1. [zarf] Öğle vakti
    • "Her zaman öğleyin gelir, akşama doğru kalkardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÇEYİZLİ

  1. [sıfat] Çeyizi olan

MÜHEYYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hazır

GASEYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İç bulantısı
    • "O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor." (Sermet Muhtar Alus)
  2. Kusma

SEYYİBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dul (kadın)

GREYDER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Altında bulunan ve değişik açılarda çalışabilen bıçağı ile toprağı kesen veya yayan yol makinesi

MEYANCI

  1. [isim] Aracı, aracılık eden kimse

BEYYİNE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem
  2. Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil

İŞLEYİM

  1. [isim] Sanayi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü