İçinde ey olan 6 harfli 73 kelime var. İçerisinde EY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ey olan kelimeler listesine ya da Sonu ey ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AĞABEY
-
-
[isim]
Büyük erkek kardeş, aka
- "Ağabeyi ile fısıl fısıl konuştular, birlikte sevindiler." (Refik Halit Karay)
-
[ünlem]
Saygı ve sevgi göstermek üzere yaşça büyük olan erkeklere söylenen bir seslenme sözü
- "Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle?" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Büyük erkek kardeş, aka
- BEYDAĞ
- ...
- SEYYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Akışkan
-
[sıfat]
Akışkan
- EYALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi
-
[isim]
Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il
- HEYULA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korkunç hayal
-
[isim]
Korkunç hayal
- FEYYAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok verimli, gür
-
[sıfat]
Çok verimli, gür
- BEYGİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
At
-
Sadece yük taşımakta veya araba çekmekte kullanılan at
-
Atlama beygiri
-
[isim]
At
- BEYLİK
-
-
[isim]
Bey olma durumu
-
Bir çeşit küçük ve ince asker battaniyesi
-
[sıfat]
Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî
-
[sıfat]
Herkesin kullandığı, herkesin bildiği
- "Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Basmakalıp
- "Aramızdaki konuşmalar, beylik konuşmalar sınırını aşmamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Rahat yaşama
-
Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emirlik, emaret, mirlik
- "Sonunda bütün bu beylikler Osmanlı İmparatorluğu'nun bayrağı altında toplandı." (Cahit Uçuk)
-
Hükûmet
- "Beylikten alacaklı olmak."
-
[isim]
Bey olma durumu
- EYİTME
-
-
[isim]
Eyitmek işi
-
[isim]
Eyitmek işi
- CEYLAN
-
Kelime Kökeni : Moğolca
-
[isim]
Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas)
-
[isim]
Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas)
- HEYHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"Yazık, ne yazık" anlamında kullanılan bir söz
- "Öyleyse size de iyi seyahatler iltifatında bulunmuştu ve bu söz heyhat! Atatürk'ün ağzından işittiğim son söz olmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[ünlem]
"Yazık, ne yazık" anlamında kullanılan bir söz
- LEYLEK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Leyleksilerden, kışın tropikal Afrika'da yaşayan, siyah telekli, uzun gagalı, uzun bacaklı, büyük, beyaz, göçmen kuş (Ciconia ciconia)
- "Ona en çok hüzün veren leyleklerin gidişleriydi." (Cahit Uçuk)
- "Gözlerimi önüme indirmiştim, başım dönüyor, kulaklarım vınlıyordu. Ben, bilhassa ben, leyleğin attığı yavru." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Leyleksilerden, kışın tropikal Afrika'da yaşayan, siyah telekli, uzun gagalı, uzun bacaklı, büyük, beyaz, göçmen kuş (Ciconia ciconia)
- MEYYAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eğilimli, eğimli
- "Kuraldı, semizliğe meyyal bir bünyedeydi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Eğilimli, eğimli
- NEREYE
-
-
[zarf]
Hangi yere?
- "Kitabı nereye koydun?"
-
[zarf]
Hangi yere?
- MONBEY
- ...
- İŞEYİŞ
- ...
- HEYHEY
-
-
[isim]
Sinir bozukluğu, sinirlilik
-
[isim]
Sinir bozukluğu, sinirlilik
- ZEYTİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zeytingillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, 10-20 m yüksekliğinde, dalları dikensiz, yaprakları karşılıklı, küçük ve gümüş renginde, uzun ömürlü bir ağaç (Olea europaea)
-
Bu ağacın tazeyken yeşil, sonradan kararan, yüksek besin değeri taşıyan yağlı meyvesi
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış, bu ağaçla kaplanmış
- "Zeytin baston."
-
[isim]
Zeytingillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, 10-20 m yüksekliğinde, dalları dikensiz, yaprakları karşılıklı, küçük ve gümüş renginde, uzun ömürlü bir ağaç (Olea europaea)
- PEYDAH
-
-
[sıfat]
Peyda
-
[sıfat]
Peyda
- ZEYBEK
-
-
[isim]
Batı Anadolu efesi
- "Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden / Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin" (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Ege yöresine özgü bir müzik veya oyun türü, zeybek havası
-
[isim]
Batı Anadolu efesi