İçinde est olan 8 harfli 38 kelime var. İçerisinde EST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında est olan kelimeler listesine ya da Sonu est ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SET
2 Harfli Kelimeler
ES, ET, SE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VESTİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otel, lokanta vb. yerlerde veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık
- "Vestiyerde bir kadın şapkası unutulmuş olduğunu görmüştüm." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Otel, lokanta vb. yerlerde veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık
- DOMESTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Evcil
-
Yerel, yerli
-
[isim]
İç, ülke içi
-
[sıfat]
Evcil
- ORKESTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
-
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
- "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- MAESTOSO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Bir parça görkemli bir biçimde ve ağır tempoyla çalınarak
-
[isim]
Bu tempo ile çalınan parça
-
[isim]
Eğlenceli müzik parçası
-
[zarf]
Bir parça görkemli bir biçimde ve ağır tempoyla çalınarak
- ESTİRMEK
-
-
[-i]
Esmesini sağlamak
-
[-i]
Esmesini sağlamak
- SERBESTİ
- ...
- DESTANLI
-
-
[sıfat]
Destanı olan, içinde destan bulunan
- "Destanlı hikâye."
-
[sıfat]
Destanı olan, içinde destan bulunan
- BEDESTEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kumaş, mücevher vb. değerli eşyaların alınıp satıldığı kapalı tarihî çarşı
-
[isim]
Kumaş, mücevher vb. değerli eşyaların alınıp satıldığı kapalı tarihî çarşı
- ANESTEZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uyuşturucu bir ilaçla vücudun bütününde veya belirli bir bölgesinde duyuların yok olması, duyum yitimi
- "Zavallı Hacı Ömer, dişçinin koltuğunda anestezi bile kabul etmiyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Uyuşturucu bir ilaçla vücudun bütününde veya belirli bir bölgesinde duyuların yok olması, duyum yitimi
- DESTANSI
-
-
[sıfat]
Destan niteliğinde olan, destana benzer, destani, epik
-
[sıfat]
Destan niteliğinde olan, destana benzer, destani, epik
- GÜLDESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Seçki
-
[isim]
Seçki
- TRAVESTİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kadın kılığına girip para karşılığı seks yapan erkek
-
[isim]
Kadın kılığına girip para karşılığı seks yapan erkek
- ESTETİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Estetikçilik
-
[isim]
Estetikçilik
- TESTLEME
- ...
- BESTELİK
-
-
[isim]
Beste olma durumu
- "Notaların içinden yalnız do'ları yahut re'leri sevip diğerlerini atarsak bestenin besteliği kalır mı?" (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Beste olma durumu
- SERMESTİ
- ...
- KESTİRİŞ
-
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
- BESTEKAR
- ...
- KESTİRİM
-
-
[isim]
Kestirme işi, tahmin
-
[isim]
Kestirme işi, tahmin
- DESTURLU
-
-
[sıfat]
İzni olan
-
[sıfat]
İzni olan