Sonunda est olan 21 kelime var. EST ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde est olan kelimeler listesine ya da başında est olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MENFAATPEREST
MACERAPEREST, ŞEHVETPEREST
HAYALPEREST, ŞEKİLPEREST
ATEŞPEREST, MAZİPEREST
HAKPEREST, PUTPEREST
DERDEST, SERBEST, SERMEST
ABDEST, ASBEST, ENSEST
DEST, JEST, MEST, PEST, REST, TEST
E S T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SET
2 Harfli Kelimeler
ES, ET, SE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MENFAATPEREST
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkarcı
-
[isim]
Çıkarcı
- ŞEHVETPEREST
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şehvete, cinsel isteklerine aşırı derecede düşkün olan
-
[sıfat]
Şehvete, cinsel isteklerine aşırı derecede düşkün olan
- MACERAPEREST
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Serüvenci, maceracı, macera düşkünü (kimse)
-
[sıfat]
Serüvenci, maceracı, macera düşkünü (kimse)
- HAYALPEREST
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sürekli hayal kuran, hep hayal peşinde koşan (kimse), düşçü, hayalperver
- "Hiç tecrübesi olmayan, yaşı küçük, fazla hayalperest bir çocuğa bunlar nasıl anlatılabilir?." (Peyami Safa)
-
Sürekli hayal kuran, hep hayal peşinde koşan (kimse), düşçü, hayalperver
- ŞEKİLPEREST
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Biçimciliğe aşırı önem veren, biçimci kimse, formaliteci
-
[isim]
Biçimciliğe aşırı önem veren, biçimci kimse, formaliteci
- MAZİPEREST
- ...
- ATEŞPEREST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ateşe tapan
-
[sıfat]
Ateşe tapan
- HAKPEREST
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haksever
-
[sıfat]
Haksever
- PUTPEREST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Puta tapan
- "Bu mabet de bir putperest mabedi değilse bile herhâlde ilk kiliselerden biriymiş." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Puta tapan
- SERMEST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sarhoş
- "O okurdu, ben dinlerdim; o muharebe hikâyeleriyle sermest olurdum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sarhoş
- DERDEST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yakalama, tutma, ele geçirme
- "Bu iddiayla yola çıktılar mı Millî Kongre'yi basarlar, Esat Paşa'yı derdest ederler." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Görülmekte olan
- "Derdest dava."
-
[isim]
Yakalama, tutma, ele geçirme
- SERBEST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin
- "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bıraktık."
-
Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür
- "Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan
- "Öğleyin serbestim, gelebilirsin."
-
Bazı kurallara bağlı olmayan
- "Serbest ticaret. Serbest nazım."
-
Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan
-
Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın)
-
Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen
- "Geçiş serbest."
-
[zarf]
Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
- "Ötekilere de pek serbest davranır isem de onlar benden utanırlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin
- ASBEST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tremolitin bozulmasından oluşan, lifli, kırılmadan bükülebilen ve ateşte niteliği değişmeyen bir mineral, taş pamuğu, kaya lifi
-
[isim]
Tremolitin bozulmasından oluşan, lifli, kırılmadan bükülebilen ve ateşte niteliği değişmeyen bir mineral, taş pamuğu, kaya lifi
- ENSEST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aile içi yasak ilişki
-
[isim]
Aile içi yasak ilişki
- ABDEST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma
-
İdrar ve dışkı yapma
- "Küçük abdest. Büyük abdest."
-
[isim]
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma
- DEST
- ...
- JEST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket
- "Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Son derece heyecanla konuşuyor, elini kolunu sallayarak birçok jestler yapıyordu." (Ali Naci Karacan)
-
Beklenmedik iyi davranış
-
[isim]
Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket
- TEST
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
-
Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
- "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir." (Haldun Taner)
-
Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
- "Bilimsel testler karganın attan daha zeki olduğunu saptayalı hanidir." (Haldun Taner)
-
Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması
-
[isim]
Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
- PEST
-
-
[sıfat]
Pes (II)
-
[sıfat]
Pes (II)
- REST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü
-
Karşı çıkış
-
[isim]
Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü