İçinde es olan 8 harfli 301 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ES, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GOFRESİZ
...
KESİŞMEK

  1. [nsz] Birbirini kesmek
  2. Pazarlıkta, herhangi bir fiyatta anlaşmak
  3. Erkek ve kadın, bakışlarla anlaşmak
  4. Bir nokta veya çizgi üzerinde birbirine kavuşmak

MÜSELLES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üçgen
  2. Kokteyl türünden karışık bir içki
  3. Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap
  4. Üçlü

MESKENET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Miskinlik, beceriksizlik
  2. Yoksulluk, fakirlik

RESMETME

  1. [isim] Resmetmek işi

VESSELAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] "İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
    • "İşsizlik kötü şey vesselam!" (Orhan Veli Kanık)

DAİRESEL

  1. [sıfat] Daire ile ilgili
  2. Daire biçiminde olan, dairevi

TEFESSÜH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çürüme, bozulma, kokuşma
  2. Kişi, toplum vb. özelliğini, niteliğini yitirerek bozulma, kokuşma

ESENYURT
...
TESTİLİK

  1. [isim] Evlerin iç avlularına su dolu testileri koymak için yapılan delikli tahta raf

TÖVBESİZ

  1. [sıfat] Tövbe etmemiş

BEHRESİZ

  1. [sıfat] Payı, nasibi, hissesi olmayan, bibehre
    • "İnsaftan behresiz."

DESPOTYA
...
ROMANESK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Roman özelliği olan
    • "Hayattaki her vaka, her sergüzeşti romanesk çeşide mevzu olabilir." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Romanla ilgili olan
  3. Duygusal, düşçü
    • "Hicabını, ayıbını da henüz duyamayacak kadar romanesk bir hüzün içindeydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BEDESTEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kumaş, mücevher vb. değerli eşyaların alınıp satıldığı kapalı tarihî çarşı

CESURANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Cesurca
    • "Süratle merdivenleri çıktı, cesurane idare heyeti odasına girdi." (Reşat Nuri Güntekin)

KESATLIK

  1. [isim] Kesat olma durumu
  2. Kıtlık zamanı

KİMSESİZ

  1. [sıfat] Annesi babası, yakını, koruyucusu olmayan (kimse), sahipsiz
    • "Ocağın kimsesiz çocukları okuttuğunu da biliyordum." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Boş, ıssız, içinde kimse bulunmayan
    • "Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında / Yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum." (Necip Fazıl Kısakürek)
  3. [zarf] Kimsesi olmadan

KESİKSİZ

  1. [sıfat] Kesilmeden süren, sürekli, süreli, devamlı, mütemadi
  2. Kesilmeden, ara vermeden sürüp giden (elektrik akımı)
    • "Kesiksiz akım."

RÜTBESİZ

  1. [sıfat] Rütbesi olmayan, kıdemsiz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü