İçinde es olan 8 harfli 301 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİZGESİZ
-
-
[sıfat]
Dizgesi olmayan, dizgeye bağlı olmayan, sistemsiz
-
[sıfat]
Dizgesi olmayan, dizgeye bağlı olmayan, sistemsiz
- AKSESUAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne
-
Kadın giyiminde giysiyi bütünleyen ayakkabı, çanta, kemer, şapka, eldiven, mücevher vb. eşya
-
Konunun gerektirdiği ölçüde kullanılan, bir sahne içinde yer alan veya oyuncunun dekor gereği kullandığı çeşitli eşya
-
[isim]
Bir aletin, bir makinenin işlevine katılmayan ancak kendine özgü ayrı bir yararı bulunan alet, araç veya nesne
- KESİLMEK
-
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
-
Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
- "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." (Necati Cumalı)
-
Gibi olmak, benzemek, dönmek
- "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
-
Dinmek
- "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." (Necati Cumalı)
-
Sona ermek
- "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Akmamak
- "Su kesilmek."
-
Akım gelmez olmak
- "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil
- "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Son veya aralık verilmek
- "Dersler kesildi."
-
Kendini herhangi bir şey gibi göstermek
- "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." (Aka Gündüz)
-
Tutulmak, kapatılmak
-
Makaslanmak
-
Durmak
- "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." (Peyami Safa)
-
[-den]
Yoksun kalmak
- "Çocuk yiyip içmeden kesildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sünnet olmak
- "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." (Muammer İzgü)
-
Çok beğenmek, çok hoşlanmak
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
- TEBESSÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülümseme
- "O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gülümseme
- RESTORAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lokanta
-
[isim]
Lokanta
- DESTARLI
-
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- "Geriye doğru basık, yalın kat destarlı fesinde her zaman bir çiçek takılıdır." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Sarığı olan, sarıklı
- ESRARKEŞ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Esrar (II) kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse
- "Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Esrar (II) kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse
- PESPEMBE
-
-
[isim]
Çok pembe
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Çok pembe
- TIKNEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- "Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- BESLEYİŞ
-
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi
-
[isim]
Besleme işi veya biçimi
- GOFRESİZ
- ...
- NESNESİZ
-
-
[sıfat]
Nesnesi olmayan
-
[isim]
Belli bir nesneye dayanmayan ruhsal durum
-
[sıfat]
Nesnesi olmayan
- OBSESYON
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Takıntı
-
[isim]
Takıntı
- TUBELESS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Bakınız içsiz (2)
-
[sıfat]
Bakınız içsiz (2)
- NESNESEL
-
-
[sıfat]
Nesneye ilişkin
-
[sıfat]
Nesneye ilişkin
- BAŞKESİT
-
-
[isim]
Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey
-
[isim]
Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey
- BÖLGESEL
-
-
[sıfat]
Bölge ile ilgili veya bir bölgeye özgü olan
-
[sıfat]
Bölge ile ilgili veya bir bölgeye özgü olan
- HESABINA
-
-
[zarf]
Yönünden, için, ... adına, yararına
- "Zaten kendi hesabıma üzülüyorum, ortada ciddi bir mesele yok." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yönünden, için, ... adına, yararına
- CEZBESİZ
-
-
[sıfat]
Cezbesi olmayan
-
[sıfat]
Cezbesi olmayan
- DESENSİZ
-
-
[sıfat]
Üzerinde desen bulunmayan
- "Desensiz kumaş."
-
[sıfat]
Üzerinde desen bulunmayan