İçinde es olan 7 harfli 222 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NANESİZ
-
-
[sıfat]
Nanesi olmayan
-
[sıfat]
Nanesi olmayan
- ŞİVESİZ
-
-
[sıfat]
Konuşması şive özelliği taşımayan, ölçünlü dille konuşan
-
[sıfat]
Konuşması şive özelliği taşımayan, ölçünlü dille konuşan
- KEFESİZ
-
-
[sıfat]
Kefesi olmayan
-
[sıfat]
Kefesi olmayan
- LADESLİ
- ...
- SENCESİ
- ...
- PATATES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)
-
Bu bitkinin toprak altında oluşan, nişastaca zengin, yenebilen yumruları
-
[isim]
Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)
- EKLESİL
-
-
[isim]
Üniversitelerde öğrencilerin ders seçme veya bırakma işlemi
-
[isim]
Üniversitelerde öğrencilerin ders seçme veya bırakma işlemi
- KAFFESİ
- ...
- ESNEYİŞ
-
-
[isim]
Esneme işi veya biçimi
- "Bütün mesut esneyişlerin hayalimden geçişini seyrederek tekrar tekrar esnedim." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Esneme işi veya biçimi
- TESELLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Avunma, avuntu, avunç
- "Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Uyanınca işin hakikat olmadığını anlayıp teselli buldu." (Haldun Taner)
- "Ne de olsa kadın kısmı teselli etmesini daha iyi bilirdi." (Haldun Taner)
- "Zehra Hanım, Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi, arkasını sıvadı, teselli verdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Piyangoda büyük ikramiyeyi kaybeden en yakın numaralara yapılan ödeme
- "Teselli ikramiyesi."
-
[isim]
Avunma, avuntu, avunç
- TESALÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
-
Sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi
-
[isim]
İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
- KAŞESİZ
-
-
[sıfat]
Kaşesi olmayan
-
[sıfat]
Kaşesi olmayan
- ESASKIZ
- ...
- MÜESSİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kurucu
-
[sıfat]
Kurucu
- ESASSIZ
-
-
[sıfat]
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız
- "Esassız bir iş."
-
Doğru olmayan, yalan
- "Bazen bir toplum, olduğu gibi esassız, çok abartılmış, yanlış rivayetlere kapılıp gidiyordu." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız
- KESİKLİ
-
-
[sıfat]
Kesikleri olan
-
Aralıklarla süren, duraklamalar yapan (elektrik akımı)
- "Kesikli akım."
-
[sıfat]
Kesikleri olan
- AGRESİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Saldırgan
-
[sıfat]
Saldırgan
- BİZCESİ
- ...
- VABESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bağlı
- "Düşünmemek, biraz değil birçok içmeye vabeste idi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bağlı
- PRENSES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hükümdar ailesinden olan kadın veya kızlara verilen unvan
- "Yengem, ağzındaki lokmayla beraber, prensesten hiç de iyi haberler almadığını geveliyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Hükümdar karısı
-
[isim]
Hükümdar ailesinden olan kadın veya kızlara verilen unvan