İçinde es olan 7 harfli 222 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİTNESS
- ...
- CESURCA
-
-
[sıfat]
Cesura yakışan
- "O zamanlar bu gerçekten cesurca, üstelik fazla atak bir adımdı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Cesura yakışan biçimde, cesur gibi, cesaretle, yüreklice, yiğitçe, cesurane
-
[sıfat]
Cesura yakışan
- ESRARLI
-
-
[sıfat]
Gizli yönleri bulunan, ne olduğu anlaşılamayan, akıl erdirilemeyen, esrarengiz
- "Aldırmadı, aynı esrarlı ve bir parça alaycı inatla devam etti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Gizli yönleri bulunan, ne olduğu anlaşılamayan, akıl erdirilemeyen, esrarengiz
- SESLEME
-
-
[isim]
Seslemek işi veya durumu
-
[isim]
Seslemek işi veya durumu
- BESTELİ
-
-
[sıfat]
Bestesi olan, bestelenmiş
-
[sıfat]
Bestesi olan, bestelenmiş
- ESENLER
- ...
- MEMESİZ
-
-
[sıfat]
Memesi olmayan
-
[sıfat]
Memesi olmayan
- ESKİLİK
-
-
[isim]
Eski olma durumu, antikite
- "Gömleğinin eskilikten akmış bileklerini içeri doğru kıvırdığına dikkat etmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Eski olma durumu, antikite
- GESTALT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
-
Biçim, boy, durum, yapı
-
[isim]
Psikolojik olayların bir bütün veya biçim olduğunu savunan görüş
- HEVESLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- "Geniş yüzlü, beyaz dişli, kısa burunlu, konuşma heveslisi bir çocuktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- DESİBEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ses şiddetini gösteren birimin onda biri
-
[isim]
Ses şiddetini gösteren birimin onda biri
- ESERSİZ
- ...
- CESARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- "Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı." (Haldun Taner)
- "Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar?" (Tarık Buğra)
- "Demek ki işi açığa vurmak cesaretini gösterdi." (Refik Halit Karay)
- "Sabahın ışıkları bana yeniden bir cesaret verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği
- "Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar." (Necati Cumalı)
-
Cüret
-
Çekinmezlik, atılganlık
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- ESATİRİ
- ...
- ESNEMEK
-
-
[nsz]
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
- "Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim." (Ahmet Haşim)
-
Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek
- "Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş." (Refik Halit Karay)
-
Bollaşıp genişlemek
-
[nsz]
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
- OBSESİF
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[sıfat]
Takıntılı
-
[sıfat]
Takıntılı
- STRESLİ
-
-
[sıfat]
Stresi olan, stresi bulunan
-
[sıfat]
Stresi olan, stresi bulunan
- MİDESİZ
-
-
[sıfat]
Yenmeyecek şeyleri yiyen
-
Hiçbir şeyden tiksinmeyen, en iğrenilecek şeyler karşısında bile tiksinti duymayan
-
[isim]
Uygunsuz tutum ve davranışlar içerisinde olan kadınları kabullenen erkek
-
[sıfat]
Yenmeyecek şeyleri yiyen
- CÜMLESİ
-
-
[zamir]
Hepsi
- "Cümlesi masanın başında koltuklara yerleştiler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zamir]
Hepsi
- PİLATES
- ...