İçinde es olan 7 harfli 222 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESİRMEK
-
-
[nsz]
Sarhoş olmak
-
Aklını yitirmek, delirmek
-
Çok kızmak, sertleşmek
-
[nsz]
Sarhoş olmak
- ESMERCE
-
-
[sıfat]
Esmere yakın, biraz esmer olan
-
[sıfat]
Esmere yakın, biraz esmer olan
- PİLESİZ
- ...
- ESRİTME
-
-
[isim]
Esritmek işi
-
[isim]
Esritmek işi
- CESARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- "Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı." (Haldun Taner)
- "Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar?" (Tarık Buğra)
- "Demek ki işi açığa vurmak cesaretini gösterdi." (Refik Halit Karay)
- "Sabahın ışıkları bana yeniden bir cesaret verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği
- "Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar." (Necati Cumalı)
-
Cüret
-
Çekinmezlik, atılganlık
-
[isim]
Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- HEVESLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- "Geniş yüzlü, beyaz dişli, kısa burunlu, konuşma heveslisi bir çocuktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli
- RESİMCİ
-
-
[isim]
Fotoğrafçı
-
Resim öğretmeni
-
Nakkaş
-
[isim]
Fotoğrafçı
- ŞVESTER
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hemşire
- "Ara sıra geniş koridordan, yatak odalarına ve sofraya bakan şvesterler geçiyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kız kardeş
-
[isim]
Hemşire
- ESLEMEK
-
-
[-i]
Önem vermek, aldırış etmek
-
[-i]
Önem vermek, aldırış etmek
- ESPASLI
-
-
[sıfat]
Basımcılıkta espası olan
-
Aralıklı
-
[sıfat]
Basımcılıkta espası olan
- BİZCESİ
- ...
- TESTİCİ
-
-
[isim]
Testi yapan veya satan kimse
-
[isim]
Testi yapan veya satan kimse
- HİLESİZ
-
-
[sıfat]
Hile yapmayan, düzen bilmeyen (kimse)
-
Hilesi olmayan, içine hile karışmamış
-
[sıfat]
Hile yapmayan, düzen bilmeyen (kimse)
- NEŞESİZ
-
-
[sıfat]
Neşesi olmayan
-
[sıfat]
Neşesi olmayan
- SENCESİ
- ...
- ESKİLER
- ...
- VABESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bağlı
- "Düşünmemek, biraz değil birçok içmeye vabeste idi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bağlı
- MÜESSİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kurucu
-
[sıfat]
Kurucu
- MEMESİZ
-
-
[sıfat]
Memesi olmayan
-
[sıfat]
Memesi olmayan
- TESİRLİ
-
-
[sıfat]
Etkili
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Etkili