İçinde es olan 6 harfli 124 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VESTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek ceketi
- "İçinden koca bir dolaba sığmayacak bir sürü esvaplar çıkmış: Çift sıra düğmeli vestonlar, yuvarlak vestonlar, kukuletalı seyahat paltoları..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Erkek ceketi
- PESETA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İspanyol para birimi
-
[isim]
İspanyol para birimi
- TESHİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kolaylaştırma
-
[isim]
Kolaylaştırma
- ESEFLİ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü, tasalı, kaygılı
- "Cevat'ın yüreğinde esefli bir duygu başkaldırıyordu." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Üzüntülü, tasalı, kaygılı
- ÖZCESİ
-
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
- MESANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İdrar torbası
-
[isim]
İdrar torbası
- RESMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Devlet adına, devletçe, resmî olarak
-
Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince
-
Kesinlikle, açıkça, kesin olarak
- "Kızların ikisi japone kollu, üçüncüsü resmen kombinezonlu idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Devlet adına, devletçe, resmî olarak
- DESTAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiir, epope
- "Manas, Şehname, İlyada, Kalevala birer destan örneğidir."
-
Bir kahramanlık hikâyesini veya bir olayı anlatan, koşma biçiminde, ölçüsü on bir hece olan halk şiiri
-
Çağdaş Türk edebiyatında biçim ve içerik yönünden, geleneksel destanlardan ayrılık gösteren uzun kahramanlık şiiri
- "Üç Şehitler Destanı. Çanakkale Destanı."
-
[isim]
Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiir, epope
- MESAFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ara, aralık, uzaklık
- "Beş kilometrelik mesafede yine konuşmadık." (Refik Halit Karay)
-
İlişkilerde çok içten olmama durumu, resmiyet
-
Uzaklık
-
[isim]
Ara, aralık, uzaklık
- DESPOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse
-
Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran
-
[sıfat]
Zorba
-
[isim]
Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse
- MESRUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sevinmiş, sevinçli
-
[sıfat]
Sevinmiş, sevinçli
- MESİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gezinti yeri, gezilecek yer
-
[isim]
Gezinti yeri, gezilecek yer
- KESRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok olma durumu, çokluk
-
[isim]
Çok olma durumu, çokluk
- METRES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma, zamazingo
-
[isim]
Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma, zamazingo
- TESKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." (Burhan Felek)
- "Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- ESARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kölelik, tutsaklık, esirlik
- "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım." (Ahmet Mithat)
-
Boyunduruk
-
Hâkimiyet altında bulunma
-
[isim]
Kölelik, tutsaklık, esirlik
- TESCİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme
-
Bir taşınmazın üzerinde bir ayni hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt
-
[isim]
Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme
- MESNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dayanak
-
Mevki, makam
-
[isim]
Dayanak
- MESTÇİ
-
-
[isim]
Mest yapan veya satan kimse
-
[isim]
Mest yapan veya satan kimse
- VESAİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Diğer
- "Banyo, tuvalet, vesair kısımlar, o ne temizlik, o ne genişlik, insanın yüzüne gülen o ne ferahlıktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Diğer