İçinde ep olan 8 harfli 68 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEPEKSİZ
-
-
[sıfat]
Kepeği olmayan
-
[sıfat]
Kepeği olmayan
- MUHADDEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dışbükey
-
[sıfat]
Dışbükey
- DEPDERİN
-
-
[sıfat]
Çok derin
-
[sıfat]
Çok derin
- EPİDEMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Salgın hastalıkla ilgili
-
[sıfat]
Salgın hastalıkla ilgili
- TEPİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirini tepmek
- "O günlerde, atlar tepişecek diyordu." (Tarık Buğra)
-
İtişip kakışmak
-
[nsz]
Birbirini tepmek
- TALEPKAR
- ...
- SEBEPSİZ
-
-
[sıfat]
Sebebi olmayan, nedensiz
- "Sebepsiz bir öfke."
-
[zarf]
Bir sebebi olmadan
- "Bazen gece yarıları uyuyamıyorum ve sebepsiz korkuyorum." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Sebebi olmayan, nedensiz
- SEPİLEME
-
-
[-i]
Sepilemek işi, tabaklama
-
[-i]
Sepilemek işi, tabaklama
- TEPKİMEK
-
-
[nsz]
Bir cisim etkisi altında kaldığı bir şeye karşı tepki göstermek
-
[nsz]
Bir cisim etkisi altında kaldığı bir şeye karşı tepki göstermek
- PENEPLEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yontuk düz
-
[isim]
Yontuk düz
- NEPOTİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Akraba ve yakın arkadaşlarını kayıran kimse
-
[isim]
Akraba ve yakın arkadaşlarını kayıran kimse
- TEPİNMEK
-
-
[nsz]
Ayaklarını hızla yere vurmak
- "Tekmelediler, üzerime çıkıp tepindiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak
- "Bir zaman erkek arkadaşlar buluşur, tepinir, rakı içer, dövüş eder..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ayaklarını vurarak gürültü etmek
-
Bir şeyi istememek, diretmek, kabul etmemek
- "Tepiniyor, tokatlayacağını, tekme ile dışarı atacağını söylüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ayaklarını hızla yere vurmak
- DEPREMEK
- ...
- MERKEPÇİ
-
-
[isim]
Eşekçi
-
[isim]
Eşekçi
- RESEPTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Almaç
-
[isim]
Almaç
- MÜREKKEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde
- "Delikanlının elinden yere kocaman bir mürekkep şişesi düşüp patladı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Herhâlde aile terbiyemin, görgümün ve az buçuk mürekkep yalamış olmamın da bu Tanrı vergisini beslemekte tesiri olacaktır." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Şöyle az buçuk mürekkep yalamış bir insanı böylesine üç nutuk çılgına döndürür." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde
- NEPOTİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Akraba ve yakın arkadaşları kayırma
-
[isim]
Akraba ve yakın arkadaşları kayırma
- SEPETLİK
-
-
[sıfat]
Sepet yapmaya elverişli olan
- "Sepetlik saz."
-
[isim]
Yapılarda çıkıntı
-
[isim]
Göbek çevresindeki karın bölgesi
-
[sıfat]
Sepet yapmaya elverişli olan
- KEPBASTI
-
-
[isim]
Çift katlı büyük dalyan ağı
-
[isim]
Çift katlı büyük dalyan ağı
- DEPOZİTO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Güvence akçesi
-
Kabıyla birlikte satılan bir malın kabı için alınan ve kap geri getirildiğinde alıcıya verilen para
-
[isim]
Güvence akçesi