İçinde ep olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MIKLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça
-
[isim]
Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça
- SEPTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kuşkucu
-
[sıfat]
Kuşkucu
- SAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Salep
-
[isim]
Salep
- SEPİCİ
-
-
[isim]
Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ
-
[isim]
Sepi işini yapan kimse, tabak (II), debbağ
- KANEPE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
- "Kanepe ile koltuklardan ikisini indirir, aşağıya çekidüzen veririz." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
- TEPELİ
-
-
[sıfat]
Tepesi olan
- "Tepeli arazi."
-
Başında sorguç, hotoz vb. bir süs bulunan (kuş)
- "Tepeli tavuk."
-
[sıfat]
Tepesi olan
- EPİFİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üst bitken
-
[isim]
Üst bitken
- EPİLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Son deyiş
-
[isim]
Son deyiş
- TEPHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buharlaşma, buharlaştırma
-
Buğulama, buğuya tutma, etüvden geçirme
-
[isim]
Buharlaşma, buharlaştırma
- HEPYEK
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Tavla oyununda zarların tek benekli yönlerinin üste gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda zarların tek benekli yönlerinin üste gelmesi
- DEPOCU
-
-
[isim]
Depoya bakan kimse
-
[isim]
Depoya bakan kimse
- MAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
-
Bu ağacın bahar olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi
-
[isim]
Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
- ZEPLİN
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Hava gemisi
-
[isim]
Hava gemisi
- KEPENK
-
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- "Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- MEŞREP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, huy, karakter, mizaç
- "Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu." (Halide Edip Adıvar)
-
Davranış biçimi
- "Kişilik genel çizgisi meşrep olarak bilinir." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Yaradılış, huy, karakter, mizaç
- PEPTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
- MEKTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okul
- "Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım." (Haldun Taner)
- "Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Okul
- DEPREM
-
-
[isim]
Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele
-
[isim]
Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi veya yanardağların püskürme durumuna geçmesi yüzünden oluşan sarsıntı, yer sarsıntısı, hareket, zelzele
- TEPKİN
-
-
[sıfat]
Tepkimeye ilişkin, tepkiyen
-
[sıfat]
Tepkimeye ilişkin, tepkiyen
- REPOCU
-
-
[isim]
Repo uygulayan veya repoya para yatıran kimse
-
[isim]
Repo uygulayan veya repoya para yatıran kimse