İçinde ep olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEKTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okul
- "Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım." (Haldun Taner)
- "Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Okul
- EPİTEL
-
-
[isim]
Epitelyum
-
[isim]
Epitelyum
- TEPKİN
-
-
[sıfat]
Tepkimeye ilişkin, tepkiyen
-
[sıfat]
Tepkimeye ilişkin, tepkiyen
- KREPON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kıvrımları olan yün, pamuk veya ipek kumaş
-
Krepon kâğıdı
-
[isim]
Kıvrımları olan yün, pamuk veya ipek kumaş
- PEPTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
- SAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Salep
-
[isim]
Salep
- PEPSİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim
-
[isim]
Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim
- TEPHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buharlaşma, buharlaştırma
-
Buğulama, buğuya tutma, etüvden geçirme
-
[isim]
Buharlaşma, buharlaştırma
- SÜNEPE
-
-
[sıfat]
Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)
- "Kızın adı Handan'dı çünkü o sünepe herif vagona koşarken, Handan diye bağırmıştı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)
- SEPTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kuşkucu
-
[sıfat]
Kuşkucu
- İÇTEPİ
-
-
[isim]
Tepi
-
[isim]
Tepi
- EPİZOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir roman veya hikâyede olay
- "Sözlerin içine sık sık somut örnekler, epizotlar sıkıştırıyorlar." (Haldun Taner)
-
Dilim
-
[isim]
Bir roman veya hikâyede olay
- SEPKEN
- ...
- HEPTEN
-
-
[zarf]
Tamamıyla, büsbütün
-
[zarf]
Tamamıyla, büsbütün
- REPLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
- "Peş peşe sıralanan mizansen bozukluklarıyla, kötü okunan replikleriyle bu piyes baştan başa fiyaskoydu." (Cahit Uçuk)
- "Spritüel dostum Pişekâr'ından dişi bir replik almış bir Kavuklu kadar sevinçli, gülümsedi." (Haldun Taner)
-
Diğer oyuncunun sözüne göre verilmesi gereken karşılık
-
[isim]
Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
- TEPMEK
-
-
[-i]
Hayvan, ayağıyla vurmak
-
Üzerine basarak sıkıştırmak
- "Yünleri çuvala tepmek."
-
Çokça yürümek
-
Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek
- "Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek
- "Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Hayvan, ayağıyla vurmak
- MEZHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
- "Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Anlayış, görüş
-
Öğreti
-
[isim]
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
- KEPENK
-
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- "Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- DERCEP
- ...
- MIKLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça
-
[isim]
Ciltli kitapların sol cilt kapağında bulunan ve okunmakta olan yeri belli eden, ucu üçgenimsi, katlanabilir parça