İçinde ep olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEPMEK
-
-
[-i]
Hayvan, ayağıyla vurmak
-
Üzerine basarak sıkıştırmak
- "Yünleri çuvala tepmek."
-
Çokça yürümek
-
Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek
- "Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper mi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek
- "Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Hayvan, ayağıyla vurmak
- MEKTEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okul
- "Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım." (Haldun Taner)
- "Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Okul
- PEPTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
- SÜNEPE
-
-
[sıfat]
Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)
- "Kızın adı Handan'dı çünkü o sünepe herif vagona koşarken, Handan diye bağırmıştı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)
- HEPYEK
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Tavla oyununda zarların tek benekli yönlerinin üste gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda zarların tek benekli yönlerinin üste gelmesi
- MAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
-
Bu ağacın bahar olarak kullanılan, nohut büyüklüğündeki yemişi
-
[isim]
Gülgillerden, 6-10 m yüksekliğinde bir ağaç, kokulu kiraz, İdris ağacı (Prunus mahaleb)
- İÇTEPİ
-
-
[isim]
Tepi
-
[isim]
Tepi
- SAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Salep
-
[isim]
Salep
- EPİZOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir roman veya hikâyede olay
- "Sözlerin içine sık sık somut örnekler, epizotlar sıkıştırıyorlar." (Haldun Taner)
-
Dilim
-
[isim]
Bir roman veya hikâyede olay
- EPİFİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üst bitken
-
[isim]
Üst bitken
- TEPELİ
-
-
[sıfat]
Tepesi olan
- "Tepeli arazi."
-
Başında sorguç, hotoz vb. bir süs bulunan (kuş)
- "Tepeli tavuk."
-
[sıfat]
Tepesi olan
- EDEPLİ
-
-
[sıfat]
Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep
-
[zarf]
Ahlaka uygun bir biçimde
- "İstanbul'daki patronun edepli bulmadığı yazı buydu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Uslu, ince, iyi ahlaklı, terbiyeli, müeddep
- EPİTEL
-
-
[isim]
Epitelyum
-
[isim]
Epitelyum
- NEZGEP
-
-
[isim]
Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık
-
[isim]
Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık
- KEPAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Niteliksiz, değersiz
- "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Onu kepaze etmek için bu rolü vermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Utanmaz, rezil
-
Gülünç
-
[isim]
Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı
-
[sıfat]
Niteliksiz, değersiz
- STEPNE
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yedek lastik
-
[isim]
Yedek lastik
- SEPTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kuşkucu
-
[sıfat]
Kuşkucu
- SEPİLİ
-
-
[sıfat]
Sepilenmiş, tabaklanmış (deri, post)
-
[sıfat]
Sepilenmiş, tabaklanmış (deri, post)
- REPLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
- "Peş peşe sıralanan mizansen bozukluklarıyla, kötü okunan replikleriyle bu piyes baştan başa fiyaskoydu." (Cahit Uçuk)
- "Spritüel dostum Pişekâr'ından dişi bir replik almış bir Kavuklu kadar sevinçli, gülümsedi." (Haldun Taner)
-
Diğer oyuncunun sözüne göre verilmesi gereken karşılık
-
[isim]
Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
- HEPÇİL
-
-
[sıfat]
Hem hayvansal hem bitkisel besinlerle beslenen
-
[sıfat]
Hem hayvansal hem bitkisel besinlerle beslenen