İçinde ep olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKREP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saatin iki ibresinden küçüğü
- "Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var ne akrebi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Saatin iki ibresinden küçüğü
- ÇEPNİ
- ...
- SEPET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
- "Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Bu kabın aldığı ölçüde
- "Bir sepet elma."
-
[sıfat]
Bu kap biçiminde örülerek yapılmış
- "Sepet sandık. Sepet araba."
-
Sazdan örülmüş balık kapanı
-
Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm
-
Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ
-
[isim]
Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
- HEPSİ
-
-
[zamir]
Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi, hep
- "Bütün bu işlerin hepsi yapıldı." (Peyami Safa)
-
[zamir]
Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi, hep
- ANTEP
- ...
- RECEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
-
[isim]
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
- ÇEPİN
-
-
[isim]
Bahçelerde kullanılan küçük çapa
-
[isim]
Bahçelerde kullanılan küçük çapa
- TEPKİ
-
-
[isim]
Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- "Önemli olan, tepki gösterdiğimiz şeyden kurtulmanın yoluna bakmak, bu yolu bulmaktır." (Orhan Kemal)
-
Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan, genellikle olumsuz söz veya davranış
- "Seyircilerin şaşkınlığı geçince tepkisi başladı." (Haldun Taner)
-
Karşılık verme
-
[isim]
Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- TEPİR
-
-
[isim]
Tahılı saman ve kavuzlardan ayırmaya yarayan, kıldan veya kamıştan yapılmış elek
-
[isim]
Tahılı saman ve kavuzlardan ayırmaya yarayan, kıldan veya kamıştan yapılmış elek
- ÇEPEZ
-
-
[isim]
Bozuk ipek kozası
-
[isim]
Bozuk ipek kozası
- EPSEM
- ...
- EPEYİ
-
-
[zarf]
Epey
-
[zarf]
Epey
- SEBEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey
- "Aynayı kırmamın hiçbir sebebi yoktur." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bir aralık, ne sebep oldu bilmem, daha sıkı uğramaya başladım." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey
- TEPSİ
-
-
[isim]
Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap
- "Yanlarından, elindeki tepside boşlarla ortalıkçı bir çocuk geçmektedir." (Tarık Buğra)
-
İçinde börek, tatlı vb. pişirmeye yarayan, az derin, geniş, düz kap
- "Bir küçük çırak, koltuğunda pasta dolu bir tepsiyle dışarı çıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bu kap biçiminde olan
-
[sıfat]
Bir kabın alabileceği miktarda olan
- "İki tepsi börek."
-
[isim]
Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap
- KEPİR
-
-
[isim]
Çorak, çamurlu, verimsiz toprak
-
[isim]
Çorak, çamurlu, verimsiz toprak
- LEPRA
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Cüzzam
-
[isim]
Cüzzam
- ÇEPEL
-
-
[isim]
Kir, bulaşık, çamur, pislik
-
Ürüne karışmış yabancı madde
- "Üzümün çepelini ayıkladı."
-
Çalı çırpı
-
Bozuk, kapalı, yağmurlu hava
- "Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kir, bulaşık, çamur, pislik
- KEPÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık
- "Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Bu kaşığın alabildiği miktarda olan
- "Tabağına iki kepçe çorba koydu."
-
Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık
-
Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ
-
Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, iki veya daha çok çeneden oluşmuş motorlu araç
-
[sıfat]
Bu aracın alabildiği miktarda olan
-
Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı
-
Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu
-
[isim]
Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık
- TEPME
-
-
[isim]
Tepmek işi
-
Tekme
-
Suda çiğnenerek keçeleştirilen yünden dokunmuş (kumaş, keçe vb.)
-
[isim]
Tepmek işi
- ÇEPER
-
-
[isim]
Çit
- "Sıra sıra çeperler / Çepere su serperler / Irak yoldan geleni / Terli terli öperler." (Halk türküsü)
-
Ahlaksız, huysuz, geçimsiz kimse
-
Bağ çubuğu, çalı çırpı
-
Sebze bahçesi
-
Zar
-
[isim]
Çit