İçinde ep olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

PE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EPSEM
...
ŞİLEP

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Yük gemisi
    • "İngiliz bandıralı bir şileple Amazon kıyılarına gideceğiz." (Sait Faik Abasıyanık)

KEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık
    • "Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı." (Nezihe Araz)
  2. [sıfat] Bu kaşığın alabildiği miktarda olan
    • "Tabağına iki kepçe çorba koydu."
  3. Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık
  4. Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ
  5. Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, iki veya daha çok çeneden oluşmuş motorlu araç
  6. [sıfat] Bu aracın alabildiği miktarda olan
  7. Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı
  8. Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu

ÇEPNİ
...
CEPHE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
    • "Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı." (Peyami Safa)
    • "Avusturyalılara karşı Makedonya'da cephe açarak Selanik'e otuz bin asker çıkardılar." (Necati Cumalı)
    • "Çekinmiyor, bizzat imparatora karşı cephe alıyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  2. Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik
  3. Yan, yön, taraf
    • "Hakikatin binbir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Üzerinde savaşın sürdüğü bölge
    • "Meydan muharebesi, yüz kilometrelik cephe üzerinde cereyan ediyordu." (Atatürk)
  5. Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır
  6. Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer

KREPE
...
ANTEP
...
NESEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Soy, baba soyu

ŞEPİT

  1. [isim] Hamurdan çok ince açılarak sacda pişirilen ekmek

KEPİR

  1. [isim] Çorak, çamurlu, verimsiz toprak

RECEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi

TALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
    • "Bu davanın sukutunu talep ederim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstek
    • "... din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır." (Anayasa)

TEPKE

  1. [isim] Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı, refleks
  2. Dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve hareket, salgı vb. tepkilere yol açan samimiyetsiz sinir etkinliği, refleks

HEPSİ

  1. [zamir] Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi, hep
    • "Bütün bu işlerin hepsi yapıldı." (Peyami Safa)

SALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis)
  2. Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz
  3. Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek

SEPEK

  1. [isim] Değirmen taşının ekseni

ÇEPİN

  1. [isim] Bahçelerde kullanılan küçük çapa

SEPYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Mürekkep balığından alınan koyu siyah boya
  2. [sıfat] Bu boya ile yapılan (resim)

TEPME

  1. [isim] Tepmek işi
  2. Tekme
  3. Suda çiğnenerek keçeleştirilen yünden dokunmuş (kumaş, keçe vb.)

TEPSİ

  1. [isim] Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap
    • "Yanlarından, elindeki tepside boşlarla ortalıkçı bir çocuk geçmektedir." (Tarık Buğra)
  2. İçinde börek, tatlı vb. pişirmeye yarayan, az derin, geniş, düz kap
    • "Bir küçük çırak, koltuğunda pasta dolu bir tepsiyle dışarı çıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [sıfat] Bu kap biçiminde olan
  4. [sıfat] Bir kabın alabileceği miktarda olan
    • "İki tepsi börek."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü