İçinde ep olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde EP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ep olan kelimeler listesine ya da Sonu ep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

PE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKREP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saatin iki ibresinden küçüğü
    • "Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var ne akrebi." (Sermet Muhtar Alus)

RECEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi

ÇEPEZ

  1. [isim] Bozuk ipek kozası

LEPRA

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Cüzzam

ŞİLEP

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Yük gemisi
    • "İngiliz bandıralı bir şileple Amazon kıyılarına gideceğiz." (Sait Faik Abasıyanık)

TEPİŞ

  1. [isim] Tepme işi veya biçimi

KEPEK

  1. [isim] Un elendikten sonra, elek üstünde kalan kabuk kırıntıları
  2. Başın derisinde oluşan küçük, beyaz pulcuklar
  3. Bazı deri hastalıklarında deriden dökülen parçacıklar

SEPET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
    • "Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Bu kabın aldığı ölçüde
    • "Bir sepet elma."
  3. [sıfat] Bu kap biçiminde örülerek yapılmış
    • "Sepet sandık. Sepet araba."
  4. Sazdan örülmüş balık kapanı
  5. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm
  6. Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ

KEPEZ

  1. [isim] Yüksek tepe, dağ
  2. Dağların oyuk, kuytu yerleri
  3. Gelin başlığı
  4. Tavuk ve kuşların ibiği veya başındaki uzun tüyler

CEPHE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
    • "Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı." (Peyami Safa)
    • "Avusturyalılara karşı Makedonya'da cephe açarak Selanik'e otuz bin asker çıkardılar." (Necati Cumalı)
    • "Çekinmiyor, bizzat imparatora karşı cephe alıyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
  2. Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik
  3. Yan, yön, taraf
    • "Hakikatin binbir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Üzerinde savaşın sürdüğü bölge
    • "Meydan muharebesi, yüz kilometrelik cephe üzerinde cereyan ediyordu." (Atatürk)
  5. Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır
  6. Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer

KREPE
...
ÇEPER

  1. [isim] Çit
    • "Sıra sıra çeperler / Çepere su serperler / Irak yoldan geleni / Terli terli öperler." (Halk türküsü)
  2. Ahlaksız, huysuz, geçimsiz kimse
  3. Bağ çubuğu, çalı çırpı
  4. Sebze bahçesi
  5. Zar

SEPYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Mürekkep balığından alınan koyu siyah boya
  2. [sıfat] Bu boya ile yapılan (resim)

ÇEPEL

  1. [isim] Kir, bulaşık, çamur, pislik
  2. Ürüne karışmış yabancı madde
    • "Üzümün çepelini ayıkladı."
  3. Çalı çırpı
  4. Bozuk, kapalı, yağmurlu hava
    • "Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur." (Refik Halit Karay)

DEPAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çıkış
    • "Depar çizgisi."
    • "Onu kaptırınca kıyıdaki öbür kayalara konmak için depara geçerler." (Haldun Taner)

SALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Salepgillerin tek köklü, yumrulu, salkımlı veya başak çiçekli örnek bitkisi (Orchis)
  2. Bu bitkinin yumru durumundaki köklerinden dövülerek hazırlanan beyaz toz
  3. Bu tozun, şekerli süt veya su ile kaynatılmasıyla yapılan sıcak içecek

NEPAL
...
EPOPE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Destan

CEPÇİ

  1. [isim] Yankesici

CELEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koyun, keçi, sığır vb. kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse
    • "Sen kasap mısın, koyun tüccarı mı, celeplerle senin ne işin var?" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. İç oğlanı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü