İçinde emme olan 14 kelime var. İçerisinde EMME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında emme olan kelimeler listesine ya da Sonu emme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜKEMMELİYETÇİ, MÜKEMMELLEŞMEK
MÜKEMMELLEŞME
MÜKEMMELİYET
MÜKEMMELLİK
MÜKEMMELEN
ZEMMETMEK
MÜKEMMEL, MÜSEMMEN, ZEMMETME
MÜEMMEN
EMMEÇ, EMMEK
EMME
E E M M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EMME, MEME
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜKEMMELLEŞMEK
-
-
[nsz]
Mükemmel duruma gelmek
-
[nsz]
Mükemmel duruma gelmek
- MÜKEMMELİYETÇİ
- ...
- MÜKEMMELLEŞME
-
-
[isim]
Mükemmelleşmek durumu
-
[isim]
Mükemmelleşmek durumu
- MÜKEMMELİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mükemmellik
-
[isim]
Mükemmellik
- MÜKEMMELLİK
-
-
[isim]
Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin olma, mükemmeliyet
-
[isim]
Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin olma, mükemmeliyet
- MÜKEMMELEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Eksiksiz, kusursuz olarak
- "Görevini mükemmelen yaptı."
-
[zarf]
Eksiksiz, kusursuz olarak
- ZEMMETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yermek, kınamak, kötülemek, çekiştirmek
-
[-i]
Yermek, kınamak, kötülemek, çekiştirmek
- ZEMMETME
-
-
[isim]
Zemmetmek işi veya durumu
-
[isim]
Zemmetmek işi veya durumu
- MÜKEMMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane
- "Sırtında İngiliz kumaşından karyağdılı mükemmel bir elbise." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane
- MÜSEMMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sekizli
-
[isim]
Sekizer dizeli bentlerden oluşan şiir
-
[sıfat]
Sekizli
- MÜEMMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Emniyete alınmış (kimse)
-
Güvenilir (kimse)
-
[sıfat]
Emniyete alınmış (kimse)
- EMMEÇ
-
-
[isim]
Aspiratör
-
[isim]
Aspiratör
- EMMEK
-
-
[-i]
Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak
- "Çanağımdaki köpüklü sütü emer gibi içeceğim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Altı mikrobun canını daha cehenneme göndermeden gidersem emdiğim helal süt haram olmaz mı?" (Haldun Taner)
- "Bu olanları başka birinden işitecek olursam emdiğin sütü burnundan getiririm." (Burhan Günel)
-
Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek
- "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Soğurmak
- "Toprak suyu emdi."
-
Uzun süre yararlanmak
-
[-i]
Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak
- EMME
-
-
[isim]
Emmek işi
-
Boruda akan sıvının oluşturduğu çekiş
-
Bir deponun böyle bir çekilme ile doldurulması işlemi
-
Soğurma
-
Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi
-
[isim]
Emmek işi