İçinde emi olan 7 harfli 51 kelime var. İçerisinde EMİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında emi olan kelimeler listesine ya da Sonu emi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, İM, ME, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EFEMİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kadınsı
-
Kadınsı
- YEMİNLİ
-
-
[sıfat]
Açıklamasını yemin ederek yapan
- "Yeminli tanık."
-
Bir şeyi yapmaya veya yapmamaya yemin etmiş kimse
-
[sıfat]
Açıklamasını yemin ederek yapan
- TEMİZCE
- ...
- ZEMİNLİ
-
-
[sıfat]
Zemini olan
- "Kerpiç duvarlı, toprak zeminli olan bu yere Toprak Palas derlerdi." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Zemini olan
- FEMİNEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kadınsı
-
[sıfat]
Kadınsı
- EMİNÖNÜ
- ...
- EMİNLİK
- ...
- EMİRDAĞ
- ...
- PANDEMİ
- ...
- İĞDEMİR
-
-
[isim]
Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç
-
[isim]
Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç
- GEMİLİK
-
-
[isim]
Gemi yapılan yer, tersane
-
[isim]
Gemi yapılan yer, tersane
- ACEMİCE
-
-
[zarf]
Toyca, beceriksizce
- "Yeni usul şiirimiz, zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Toyca, beceriksizce
- SEMİZCE
-
-
[sıfat]
Semiz gibi, semize yakın, semizi andıran
-
[sıfat]
Semiz gibi, semize yakın, semizi andıran
- KEMİRİŞ
-
-
[isim]
Kemirme işi veya biçimi
-
[isim]
Kemirme işi veya biçimi
- KEMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nicelik
-
[isim]
Nicelik
- YEMİŞÇİ
-
-
[isim]
Yemiş satan kimse
- "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yemiş satan kimse
- KALEMİS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür misk faresi (Civet tictis)
-
[isim]
Bir tür misk faresi (Civet tictis)
- POLEMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma
- "Kavgalarım, edebiyat polemiğinin en canlı örnekleriydi o zaman." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Polemiğe girdiği genç kuşak yazarların soluksuzluğunu yoksulluk yılları ürünü olmalarına bağlamıştı." (Haldun Taner)
- "Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma
- EDREMİT
- ...
- EMİŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak emmek
-
Sağılmadan önce koyunlar kuzular tarafından gizlice emilmek
-
[nsz]
Karşılıklı olarak emmek