İçinde emi olan 7 harfli 51 kelime var. İçerisinde EMİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında emi olan kelimeler listesine ya da Sonu emi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, İM, ME, Mİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

REMİLCİ

  1. [isim] Kumla fala bakan kimse

KEMİKSİ

  1. [sıfat] Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi

POLEMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma
    • "Kavgalarım, edebiyat polemiğinin en canlı örnekleriydi o zaman." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Polemiğe girdiği genç kuşak yazarların soluksuzluğunu yoksulluk yılları ürünü olmalarına bağlamıştı." (Haldun Taner)
    • "Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SEMİNER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir konu ile ilgili bilgi vermek ve bu bilgiler üzerinde tartışmak amacıyla birkaç yetkilinin yönetimi altında düzenlenen toplantı
  2. Üniversitelerde öğretim elemanının yönetimi altında öğrencilerin yaptıkları araştırmalarla ilgili rapor hazırlama, tartışma biçiminde yürütülen grup çalışması

PANDEMİ
...
EMİNLİK
...
YASEMİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zeytingillerden, beyaz, kırmızı veya sarı renkli güzel kokulu çiçekleri olan, 1-2 m boyunda, süs bitkisi olarak yetiştirilen tırmanıcı bir ağaççık, Mısır yasemini (Jasminum)
    • "Yasemin yücede biter, kokusu âleme yeter." (Halk türküsü)
  2. [sıfat] Bu ağaççıktan yapılmış olan
    • "Sigarasını sık sık değiştirdiği yasemin ağızlıklara yerleştirirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KİREMİT

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
    • "Geçen gün kiremitleri aktarmak için dama çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

KALSEMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kandaki kalsiyum miktarı

DEMİNKİ

  1. [sıfat] Biraz önceki
    • "Deminki kavgadan dolayı pişmanlık duydu." (Refik Halit Karay)

EMİRDAĞ
...
SEMİRME

  1. [isim] Semiz duruma gelme
    • "Ben burada fena hâlde semirmeye başladım." (Burhan Felek)

EMİRCİK

  1. [isim] Yalıçapkını

TEMİNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Garanti, güvence
    • "Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için..." (Aka Gündüz)
    • "Senin verdiğin teminat hep boşa gitti." (Peyami Safa)

YEMİŞLİ

  1. [sıfat] Yemişi olan, meyve veren
    • "Yemişli ağaç."

EMİLMEK

  1. [nsz] Emme işine konu olmak

SEMİTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yahudi

EPİDEMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Salgın hastalık

YEMİNLİ

  1. [sıfat] Açıklamasını yemin ederek yapan
    • "Yeminli tanık."
  2. Bir şeyi yapmaya veya yapmamaya yemin etmiş kimse

ZEMİNLİ

  1. [sıfat] Zemini olan
    • "Kerpiç duvarlı, toprak zeminli olan bu yere Toprak Palas derlerdi." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü