İçinde emek olan 8 harfli 100 kelime var. İçerisinde EMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında emek olan kelimeler listesine ya da Sonu emek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKME, EMEK, KEME, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LÖKLEMEK
-
-
[-i]
Lökle yapıştırmak
-
[-i]
Lökle yapıştırmak
- GÖLLEMEK
-
-
[-i]
Göl durumuna getirmek
-
[-i]
Göl durumuna getirmek
- EŞELEMEK
-
-
[-i]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." (Cahit Uçuk)
-
Dağıtıp karıştırmak
- "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." (Peyami Safa)
-
Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
- "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." (Haldun Taner)
-
[-i]
Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
- İTELEMEK
-
-
[-i]
Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
- "Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek
- GÜRLEMEK
-
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- "Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Huri'nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti." (Nabizade Nazım)
-
[nsz]
Kalın ve gür ses çıkarmak
- EBELEMEK
-
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
- İKİLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
-
Tekrarlamak, yinelemek
-
Tarlayı iki kez sürmek
-
[-i]
Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
- BELLEMEK
-
-
[nsz]
Öğrenip akılda tutmak
- "Kasım lodosla girdi mi kış yumuşak olur diye bellemiş atalarımız." (Haldun Taner)
-
Sanmak
- "Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Öğrenip akılda tutmak
- PÜFLEMEK
-
-
[-i]
Söndürmek veya soğutmak için üflemek
-
[-i]
Söndürmek veya soğutmak için üflemek
- ÇÖPLEMEK
- ...
- GÜZLEMEK
-
-
[nsz]
Güzü bir yerde geçirmek
- "Bu yıl güneyde güzledik."
-
[nsz]
Güzü bir yerde geçirmek
- KÜLLEMEK
-
-
[-i]
Genellikle ateşin üzerini külle örtmek
-
Bir acıyı, bir sıkıntıyı unutturmak
-
[-i]
Genellikle ateşin üzerini külle örtmek
- DEFLEMEK
-
-
[-i]
Defetmek
-
[-i]
Defetmek
- TÜPLEMEK
-
-
[-i]
Tüpe yerleştirmek, doldurmak
-
[-i]
Tüpe yerleştirmek, doldurmak
- ÇİYLEMEK
-
-
[nsz]
Yağmur, hafif ve ince yağmak
-
[nsz]
Yağmur, hafif ve ince yağmak
- KİŞNEMEK
-
-
[nsz]
At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
- "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
[nsz]
At, bağırır gibi yüksek ses çıkarmak
- TEKLEMEK
-
-
[-i]
Sık fideleri seyrekleştirmek
- "Mısırları tekledi."
-
[nsz]
Motorda pistonun biri çalışmamak
- "Motor tekliyor."
-
[nsz]
Tabanca bozulup tutukluk yapmak
-
[nsz]
Kalp düzenli çalışmamak
-
[nsz]
Kekelemek
-
[-i]
Sık fideleri seyrekleştirmek
- TEZLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi çabuklaştırmak
-
[-i]
Bir şeyi çabuklaştırmak
- SESLEMEK
-
-
[-i]
Dinlemek, kulak vermek
-
Çağırmak
-
[-i]
Dinlemek, kulak vermek
- BİRLEMEK
-
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek
-
Tanrı'nın birliğini dile getirmek
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek