İçinde emek olan 10 harfli 227 kelime var. İçerisinde EMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında emek olan kelimeler listesine ya da Sonu emek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EKME, EMEK, KEME, MEKE
3 Harfli Kelimeler
EKE, KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SİNİRLEMEK
-
-
[-i]
Etin içindeki kas kirişlerini ve kalın zarları ayıklamak
-
Savaşlarda, hasmın altındaki Atın art ayak kirişlerini kılıçla kesmek
-
Sindirmek, hazmetmek
-
[-i]
Etin içindeki kas kirişlerini ve kalın zarları ayıklamak
- EMEKSİZLİK
- ...
- FİLİZLEMEK
-
-
[-i]
Bitkilerin gereğinden çok olan filizlerini kırmak
-
[-i]
Bitkilerin gereğinden çok olan filizlerini kırmak
- RENDELEMEK
-
-
[-i]
Rende ile pürüzlerini gidermek, istenilen biçimi vermek
- "Tahtayı rendelemek."
-
[nsz]
Rende ile ufak parçalara ayırmak
- "Peynir rendelemek."
-
[-i]
Rende ile pürüzlerini gidermek, istenilen biçimi vermek
- DÜĞMELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
-
[-i]
Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
- TEVEKLEMEK
-
-
[-i]
Üzüm kütüklerinde dip ve gövdeden fışkıran gereksiz sürgünleri temizlemek
-
[-i]
Üzüm kütüklerinde dip ve gövdeden fışkıran gereksiz sürgünleri temizlemek
- DİKİZLEMEK
-
-
[-i]
Sezdirmeden bakmak, gözetlemek, dikiz etmek
-
[-i]
Sezdirmeden bakmak, gözetlemek, dikiz etmek
- GÖNYELEMEK
-
-
[-i]
Gönye ile ölçmek
-
[-i]
Gönye ile ölçmek
- HAFİFLEMEK
-
-
[nsz]
Herhangi bir sebeple eski ağırlığı azalmak
-
Etkisi, gücü azalmak
- "Hastalık hafifledi."
-
Bir sıkıntıdan kurtulmak, rahatlamak
- "İkinci görevi bırakınca hafifledi."
-
[nsz]
Herhangi bir sebeple eski ağırlığı azalmak
- ZEHİRLEMEK
-
-
[-i]
Öldürmek amacıyla yedirme, içirme vb. yollarla zehir vermek, ağılamak
-
Birine zararlı düşünceler, zararlı duygular aşılamak
- "Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır." (Haldun Taner)
-
[-i]
Öldürmek amacıyla yedirme, içirme vb. yollarla zehir vermek, ağılamak
- BESTELEMEK
-
-
[-i]
Beste yapmak
- "Üstat hemen rasttan bestelediği bir şarkıyı mırıldanmaya başladı." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Beste yapmak
- ÖRNEKLEMEK
-
-
[-i]
Örnek vermek
-
[-i]
Örnek vermek
- DÜZENLEMEK
-
-
[-i]
Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek
- "Odasını düzenledi."
-
Yapmak, hazırlamak
- "Merdivenleri, masaları gayet hantal, battal şeyler. Bodrumun ışığını da buna göre düzenlemişler." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Düzenleme yapmak
-
Müzik aletlerini akort etmek
-
[-i]
Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek
- İSTİFLEMEK
-
-
[-i]
Düzgün bir biçimde üst üste yığmak
-
Stok etmek
-
[-i]
Düzgün bir biçimde üst üste yığmak
- DİRENLEMEK
-
-
[-i]
Dirgenle yaymak
-
[-i]
Dirgenle yaymak
- KEMERLEMEK
-
-
[-i]
Ciltçilikte dikişten sonra kitabın sırtına yuvarlak bir biçim vermek
-
[-i]
Ciltçilikte dikişten sonra kitabın sırtına yuvarlak bir biçim vermek
- ŞEKERLEMEK
-
-
[-i]
İçine şeker koymak, şekerle tatlandırmak
-
[nsz]
Kısa bir süre uyumak
-
[-i]
İçine şeker koymak, şekerle tatlandırmak
- DİDİKLEMEK
-
-
[-i]
Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak
- "Kuş, sanki öfkesini alamamış gibi gagasıyla yılanı didikliyor sanılırdı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir yerin veya bir şeyin içindeki eşyayı karıştırarak aramak, araştırmak
- "Manzumenin yazılı olduğu kâğıdı bulmak için bütün ceplerimi on parmağımla didikledim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Kendi kendini harap etmek, üzmek
- "Öfkesinin şiddetinden hep kendi kendini didikledi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak
-
Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak
-
[-i]
Çekiştirerek veya ısırarak parçalamak, gagalamak
- RESİMLEMEK
-
-
[-i]
Bir yazının konusu ile ilgili resimleri o yazının uygun yerine koymak
-
Herhangi bir konuyu resimlerle anlatmak
- "Yazar, kitabını resimledi."
-
[-i]
Bir yazının konusu ile ilgili resimleri o yazının uygun yerine koymak
- EKLEMLEMEK
-
-
[-i]
Eklemle birleştirmek
-
[-i]
Eklemle birleştirmek