İçinde eme olan 7 harfli 172 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEHLEME
-
-
[isim]
Dehlemek işi
-
[isim]
Dehlemek işi
- ETYEMEZ
-
-
[isim]
Etyemezlik rejimini uygulayan kimse, vejetaryen
-
[isim]
Etyemezlik rejimini uygulayan kimse, vejetaryen
- MEMECİK
-
-
[isim]
Deri ve sümük doku üzerinde görülen küçük ve sivri çıkıntı
-
[isim]
Deri ve sümük doku üzerinde görülen küçük ve sivri çıkıntı
- DEMETÇİ
-
-
[isim]
Demet yapan kimse
-
Harman makinesini ekin demetleriyle dolduran kimse
-
[isim]
Demet yapan kimse
- BİZLEME
-
-
[isim]
Bizlemek işi
-
[isim]
Bizlemek işi
- KÖHNEME
-
-
[isim]
Köhnemek işi
-
[isim]
Köhnemek işi
- HİÇLEME
-
-
[isim]
Hiçlemek durumu
-
[isim]
Hiçlemek durumu
- İMLEMEK
-
-
[-i]
İm koymak, imle göstermek
-
Dolayısıyla anlatmak, ima etmek
- "Bu tür kısaltmalar, adları geçenlerin, yakından tanıdığımız kişiler olduğunu imler." (Tomris Uyar)
-
[-i]
İm koymak, imle göstermek
- İNLEMEK
-
-
[nsz]
Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak
- "Elleri bağlı ve çıplak kadın, gözleri kapalı inliyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Gür, uğultulu, yankılı ses çıkarmak
- "Yer gök inlesin."
-
[nsz]
Acı, üzüntü belirten kesik sesler çıkarmak
- TÜMLEME
-
-
[isim]
Tümlemek işi
-
[isim]
Tümlemek işi
- YEMENLİ
- ...
- CEPLEME
-
-
[isim]
Ceplemek işi
-
[isim]
Ceplemek işi
- KÖLEMEN
-
-
[isim]
Kölelerden kurulan bir asker sınıfı
-
Birinin sahip olduğu köle veya karavaş
-
[isim]
Kölelerden kurulan bir asker sınıfı
- EĞLEMEK
-
-
[-i]
Durdurmak
- "Deveniz gidiyordu eğleyemedim / Kıratın boşanmış bağlayamadım." (Halk türküsü)
-
Oyalamak
- "Beni işler eğledi de vaktinde yetişemedim."
-
Avutmak
-
[-i]
Durdurmak
- EMLEMEK
-
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
- ÇEKEMEZ
-
-
[sıfat]
Kıskanç (kimse)
- "Bu iki birbirini çekemezin kişiliklerini kendi imbiğinde eritmiş bir şair olduğu söylenir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kıskanç (kimse)
- DEMEMEK
-
-
koşullar ne olursa olsun aldırış etmeden bir işi yapmak
- "Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar." (Burhan Felek)
- "Eskiden saat üç dedi mi paralar dağılmış olurdu." (Orhan Kemal)
- "Dediğimden dışarı çıkarsa kendi bilir."
- "Öyle sevindim ki deme gitsin."
-
koşullar ne olursa olsun aldırış etmeden bir işi yapmak
- EMEKTAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- "Raşit çocuk, emektar hizmetçimiz ve sütannemin oğluydu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok kullanılmış, eski
- "Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- BENZEME
-
-
[isim]
Benzemek işi
-
[isim]
Benzemek işi
- GÜRLEME
-
-
[isim]
Gürlemek işi
-
[isim]
Gürlemek işi