İçinde eme olan 7 harfli 172 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EŞLEMEK
-
-
[-i]
Benzer iki şeyi bir araya getirmek
-
Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak
-
[-i]
Benzer iki şeyi bir araya getirmek
- GEVŞEME
-
-
[isim]
Gevşemek işi
-
İsteğin, çabanın, ciddiyetin azalması
- "Vicdan hürriyetine değil, ahlak gevşemesine şahit oluyoruz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kalbin atmasında kasılmadan sonra gelen dinlenme ve içine kan dolma dönemi
-
Para piyasasında değer yitimi
- "Uluslararası piyasalarda doların gevşemesi iç piyasalara yansıdı."
-
Gerilen kasların veya öfke, kaygı, korku vb. coşkularla artan ruhsal gerilimin normal duruma gelmesi
-
Gerilmiş vücut bölümlerinin, direnci olmadan kendi ağırlıklarıyla, bazı hareketlerle yeniden kendi durumuna gelmesi, gerilme karşıtı
-
[isim]
Gevşemek işi
- DEMETLİ
-
-
[isim]
Demet biçiminde olan
-
[isim]
Demet biçiminde olan
- GEMEREK
- ...
- KEMERCİ
- ...
- ŞİŞLEME
-
-
[isim]
Şişlemek işi
- "Ondan sonra kâh baldırından, kâh omuzundan adam şişleme devam etmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Şişlemek işi
- ÇEMENLİ
-
-
[sıfat]
Çemeni olan veya çemen sürülmüş olan
-
[sıfat]
Çemeni olan veya çemen sürülmüş olan
- ÖZLEMEK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek
- "Ben bütün hayatımda bu sadeliği özledim." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek
- ÖDEMELİ
-
-
[sıfat]
Değeri ödendikten sonra alıcıya verilecek olan
- "Ödemeli paket."
-
Karşı tarafça ödenmek şartıyla edilen (telefon) veya çekilen (telgraf)
-
[zarf]
Değeri ödendikten sonra alıcıya verilmek şartıyla
-
[sıfat]
Değeri ödendikten sonra alıcıya verilecek olan
- FİŞLEME
-
-
[isim]
Fişlemek işi
-
[isim]
Fişlemek işi
- ÇİMLEME
-
-
[isim]
Çimlemek işi
-
[isim]
Çimlemek işi
- GİZLEME
-
-
[isim]
Gizlemek işi
-
[isim]
Gizlemek işi
- İSTEMEK
-
-
[-i]
İstek duymak, arzulamak
- "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
- "İster misin, bu enişte bey bir damga olup onun sırtında asılıp kalsın?" (Memduh Şevket Esendal)
- "Verirse ne âlâ! İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara der, işin içinden çıkarım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-den]
Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek
- "Bir gün benden okumak için kitap istedi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Görmek istediğini bildirmek
- "Sizi isteyen kimdi?"
-
Gerek olmak
- "Yurdun ilerlemesi için çok çalışmak ister."
-
Evlenmek dileğinde bulunmak
- "Komşunun kızını istemişler."
-
[-i]
İstek duymak, arzulamak
- DÜŞLEME
-
-
[isim]
Düşlemek işi
- "Bir düşleme içinde olduğu her hâlinden belliydi, dalmış gitmişti." (Yahya Kemal)
-
[isim]
Düşlemek işi
- KİLLEME
-
-
[isim]
Killemek işi
-
[isim]
Killemek işi
- TEZLEME
-
-
[isim]
Tezlemek işi veya durumu
-
[isim]
Tezlemek işi veya durumu
- GÖLLEME
-
-
[isim]
Göllemek işi
-
[isim]
Göllemek işi
- ERSEMEK
-
-
[nsz]
Erkek istemek
-
[nsz]
Erkek istemek
- LİFLEME
-
-
[isim]
Liflemek işi
-
[isim]
Liflemek işi
- EMEKSİZ
-
-
[sıfat]
Emek harcanmadan elde edilen, kolay, zahmetsiz
-
[sıfat]
Emek harcanmadan elde edilen, kolay, zahmetsiz