İçinde eme olan 6 harfli 68 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MELEME
-
-
[isim]
Melemek işi
-
Koyun veya keçi sesi
- "Uzaktan ağıla giren koyunlarla kuzuların telaşlı uzun melemeleri sessizliği parçalıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Ağırkanlı, rahatına düşkün
-
[isim]
Melemek işi
- KEMENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hayvanları yakalamak için kullanılan, ucu ilmikli, kaygan uzun ip
-
İdam için kullanılan yağlı kayış
-
[isim]
Hayvanları yakalamak için kullanılan, ucu ilmikli, kaygan uzun ip
- EKLEME
-
-
[isim]
Eklemek işi
-
[sıfat]
Eklenmiş
-
[isim]
Eklemek işi
- BELEME
-
-
[isim]
Belemek işi
-
[isim]
Belemek işi
- DÖŞEME
-
-
[isim]
Döşemek işi
-
Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama
- "Odanın döşemesine bakıyor, bir türlü bu yabancı yere bir ad koyamıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat
-
Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri
- "Bu patiska döşemeleri beraber ütüleyecektik." (Aka Gündüz)
-
Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri
-
Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü
- "Hamama gitmek, yıkanmak, masallara, masal döşemelerine bile girdiği gibi halkımızın yaşama biçimlerine de karışmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Döşemek işi
- BEZEME
-
-
[isim]
Süsleme, tezyin
-
Süs, süsleyen şey
-
[isim]
Süsleme, tezyin
- KELEME
-
-
[sıfat]
Sürülmeden bırakılmış (tarla)
-
Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)
- "Bahçesi yeniden keleme olmuş, duvarları da yıkılmış yahut komşular yıkmışlar ki hayvanlar otlasın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Sürülmeden bırakılmış (tarla)
- ÖNLEME
-
-
[isim]
Önlemek işi
-
[isim]
Önlemek işi
- DİŞEME
-
-
[isim]
Dişemek işi
-
[isim]
Dişemek işi
- KEMERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri
-
[isim]
Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri
- CEMEVİ
-
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
- BÜĞEME
-
-
[isim]
Büğemek işi
-
[isim]
Büğemek işi
- DÜZEME
-
-
[isim]
Düzemek işi
-
[isim]
Düzemek işi
- İZLEME
-
-
[isim]
İzlemek işi, takip
-
[isim]
İzlemek işi, takip
- KEKEME
-
-
[sıfat]
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
- "Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
- PEREME
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gondola benzeyen bir kayık
-
[isim]
Gondola benzeyen bir kayık
- ELLEME
-
-
[isim]
Ellemek işi
- "Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Elle seçilmiş, iyi
- "Elleme kömür."
-
[isim]
Ellemek işi
- KÜREME
-
-
[isim]
Küremek işi
-
[isim]
Küremek işi
- ÖZLEME
-
-
[isim]
Özlemek işi, iştiyak
-
[isim]
Özlemek işi, iştiyak
- ÖKSEME
-
-
[isim]
Öksemek durumu
-
[isim]
Öksemek durumu