İçinde eme olan 6 harfli 68 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜREMEK
-
-
[nsz]
Canlı, doğup çoğalmak
- "Altı, yedi ay içinde küçük sürü üredi." (Ömer Seyfettin)
-
Yetişmek
- "Çubuklu bahçede üreyen kızılcık da hiçbir yerde bulunmaz." (Salâh Birsel)
-
Çoğalmak, artmak
- "Yün kalın olduğu için örgü çabuk ürüyor."
-
[nsz]
Canlı, doğup çoğalmak
- TÜLEME
- ...
- BÜĞEME
-
-
[isim]
Büğemek işi
-
[isim]
Büğemek işi
- KADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşama, basamak, derece
-
Motorlu araçların bakım ve onarım işlerinin yapıldığı birim, bakımevi
-
[isim]
Aşama, basamak, derece
- İZLEME
-
-
[isim]
İzlemek işi, takip
-
[isim]
İzlemek işi, takip
- GELEME
-
-
[isim]
İki yıl sürülmeyen, boş tarla
-
[isim]
İki yıl sürülmeyen, boş tarla
- ÜNLEME
-
-
[isim]
Ünlemek işi
-
[isim]
Ünlemek işi
- HADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Odacı
- "Saat on birde hademe çayını ve iki çöreğini getirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Odacı
- İŞLEME
-
-
[isim]
İşlemek işi
-
Şiş, tığ, iğne vb. araçlarla elde yapılan, örgü, nakış, oya gibi işlerin genel adı, el işi
- "Her dokuma parça renkli işleme ve oyalarla bezenmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
İnce ve süslü işlenmiş
-
Herhangi bir konuyu ele alarak inceleme
-
Bir filmdeki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak için gümüş bromürlü tabakanın laboratuvarda çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilmesi
-
[isim]
İşlemek işi
- KEKEME
-
-
[sıfat]
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
- "Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
- KEMERE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri
-
[isim]
Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri
- ÖKSEME
-
-
[isim]
Öksemek durumu
-
[isim]
Öksemek durumu
- DENEME
-
-
[isim]
Denemek işi, sınama, deneyim, tecrübe
- "Bunun deneme olduğunu müdürden başka kimseye söylemediği için ilk deneme fabrikayı birbirine kattı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Son biçimini bulmamış, taslak durumunda olan
-
Herhangi bir konuda yeni ve kişisel görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan düz yazı türü
- "Öykülerimde, denemelerimde beni yazmaya iten yüreğimin taşmasıdır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Denemek işi, sınama, deneyim, tecrübe
- DÜZEME
-
-
[isim]
Düzemek işi
-
[isim]
Düzemek işi
- ÜFLEME
-
-
[isim]
Üflemek işi
-
[isim]
Üflemek işi
- İSLEME
-
-
[isim]
İslemek işi
-
[isim]
İslemek işi
- EŞLEME
-
-
[isim]
Eşlemek işi, bağlaşım
-
Görüntü ve ses kuşakları arasındaki bağ, senkronizasyon
-
[isim]
Eşlemek işi, bağlaşım
- SEMERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yemiş, meyve, ürün
- "Nitekim bu hummalı faaliyet, semeresini vermekte gecikmedi." (Haldun Taner)
-
İstenilen sonuç, verim
-
[isim]
Yemiş, meyve, ürün
- İŞEMEK
-
-
[nsz]
İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak
-
[nsz]
İdrar torbasında biriken sidiği dışarı atmak, çiş yapmak
- DİREME
-
-
[isim]
Diremek işi
-
[isim]
Diremek işi