İçinde em olan 7 harfli 328 kelime var. İçerisinde EM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında em olan kelimeler listesine ya da Sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEMREME
-
-
[isim]
Çemremek işi
-
[isim]
Çemremek işi
- DEFLEME
-
-
[isim]
Deflemek işi
-
[isim]
Deflemek işi
- EYLEMCİ
-
-
[isim]
Düşüncesini eylemi ile gerçekleştirmeye çalışan kimse
- "Belki de bize karşı duyduğu öfke sürüklemişti onu eylemcilerin arasına." (Ahmet Ümit)
-
[isim]
Düşüncesini eylemi ile gerçekleştirmeye çalışan kimse
- SEMERCİ
-
-
[isim]
Semer yapan veya satan kimse
-
[isim]
Semer yapan veya satan kimse
- CEMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dernek
- "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." (Etem İzzet Benice)
-
Düğün
- "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk
- "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." (Ömer Seyfettin)
-
Yüksek sosyete
-
Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme
-
Toplum
-
[isim]
Dernek
- EMZİKLİ
-
-
[sıfat]
Emziği olan
-
Çocuğunu emziren (kadın)
- "Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Emziği olan
- KİREMİT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
- "Geçen gün kiremitleri aktarmak için dama çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
- ESNEMEK
-
-
[nsz]
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
- "Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim." (Ahmet Haşim)
-
Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek
- "Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş." (Refik Halit Karay)
-
Bollaşıp genişlemek
-
[nsz]
Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
- ÇEMENLİ
-
-
[sıfat]
Çemeni olan veya çemen sürülmüş olan
-
[sıfat]
Çemeni olan veya çemen sürülmüş olan
- POLEMİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma
- "Kavgalarım, edebiyat polemiğinin en canlı örnekleriydi o zaman." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Polemiğe girdiği genç kuşak yazarların soluksuzluğunu yoksulluk yılları ürünü olmalarına bağlamıştı." (Haldun Taner)
- "Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma
- TEMAYÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme
-
[isim]
Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme
- TÜNEMEK
-
-
[nsz]
Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
- "Bir sene evvel kargaların tünediği çınara, şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak
- "Athena, gidip taburelerden birine tünedi." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
- İKİLEME
-
-
[isim]
İkilemek işi
-
Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: Yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi
-
[isim]
İkilemek işi
- ERSEMEK
-
-
[nsz]
Erkek istemek
-
[nsz]
Erkek istemek
- PİSLEME
-
-
[isim]
Pislemek işi
-
[isim]
Pislemek işi
- PROBLEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele
-
Mesele, sorun
- "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Davranışları normal olmayan ve özel olarak eğitilmesi gereken (kimse)
- "Problem çocuk."
-
[isim]
Teoremler veya kurallar yardımıyla çözülmesi istenen soru, mesele
- REMİLCİ
-
-
[isim]
Kumla fala bakan kimse
-
[isim]
Kumla fala bakan kimse
- SEMPTOM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bulgu
-
[isim]
Bulgu
- GEZLEME
-
-
[isim]
Gezlemek işi
-
[isim]
Gezlemek işi
- BELEMİR
-
-
[isim]
Mavikantaron
-
[isim]
Mavikantaron