İçinde em olan 7 harfli 328 kelime var. İçerisinde EM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında em olan kelimeler listesine ya da Sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIDEMCE
-
-
[zarf]
Bir işte deneyim ve süre bakımından, kıdeme göre
-
[zarf]
Bir işte deneyim ve süre bakımından, kıdeme göre
- ÖRKLEME
-
-
[isim]
Hayvanların yere çakılan bir kazığa uzun bir iple bağlanarak belirli bir daire içerisinde otlamalarına izin verilen ve bu alandaki yem tamamen otlandıktan sonra kazığın yeri değiştirilmek suretiyle devam edilen bir otlatma sistemi
-
[isim]
Hayvanların yere çakılan bir kazığa uzun bir iple bağlanarak belirli bir daire içerisinde otlamalarına izin verilen ve bu alandaki yem tamamen otlandıktan sonra kazığın yeri değiştirilmek suretiyle devam edilen bir otlatma sistemi
- PEYLEME
-
-
[isim]
Peylemek işi
-
[isim]
Peylemek işi
- ÇİTLEME
-
-
[isim]
Çitlemek işi
-
[isim]
Çitlemek işi
- EKLEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek
- "Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Bir şeyi ek olarak kullanmak
- "Bu kumaşı örtüye eklemeli."
-
[-i]
Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek
- GİZEMLİ
-
-
[sıfat]
Gizem niteliğinde olan veya içinde gizem bulunan, esrarengiz
- "Düşünüyorum da gizemli bir korkudan başka pek bir şey anımsamıyorum." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Gizem niteliğinde olan veya içinde gizem bulunan, esrarengiz
- KIDEMLİ
-
-
[sıfat]
Bir işte eski ve deneyimi çok olan
-
[isim]
Sınıf temsilcisi, mümessil
-
[sıfat]
Bir işte eski ve deneyimi çok olan
- PÜFLEME
-
-
[isim]
Püflemek işi
-
[isim]
Püflemek işi
- TEMASLI
- ...
- TÜMLEME
-
-
[isim]
Tümlemek işi
-
[isim]
Tümlemek işi
- TÜNEMEK
-
-
[nsz]
Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
- "Bir sene evvel kargaların tünediği çınara, şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak
- "Athena, gidip taburelerden birine tünedi." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak
- EMEKTAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- "Raşit çocuk, emektar hizmetçimiz ve sütannemin oğluydu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok kullanılmış, eski
- "Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
- SEMERLİ
-
-
[sıfat]
Semeri olan (yük hayvanı)
-
[sıfat]
Semeri olan (yük hayvanı)
- KEREMPE
-
-
[isim]
Denize doğru uzanan taşlık burun
-
Dağın en yüksek yeri
-
[isim]
Denize doğru uzanan taşlık burun
- KÜTLEME
-
-
[isim]
Kütlemek işi
-
[isim]
Kütlemek işi
- KÜKREME
-
-
[isim]
Kükremek işi
-
[isim]
Kükremek işi
- ÖZLEMLİ
-
-
[sıfat]
Özlemi olan, özleyen, hasretli
- "Yaşamayı belirleyen her şeye özlemliydi toprak." (Burhan Günel)
-
[sıfat]
Özlemi olan, özleyen, hasretli
- DÖŞEMEK
-
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
-
Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
- "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
-
Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boru, kablo vb. yerleştirmek
- "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
- ELLEMEK
-
-
[-i]
Elle dokunmak, elle karıştırmak
- "Görüyorsunuz, ben hiçbirini ellemiyor, hiçbirini açmıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Elle dokunmak, elle karıştırmak
- ZEMHERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kara kış
-
[isim]
Kara kış