İçinde em olan 7 harfli 328 kelime var. İçerisinde EM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında em olan kelimeler listesine ya da Sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMREDİŞ
- ...
- KEREMPE
-
-
[isim]
Denize doğru uzanan taşlık burun
-
Dağın en yüksek yeri
-
[isim]
Denize doğru uzanan taşlık burun
- KREMALI
-
-
[sıfat]
Kreması olan
- "Kremalı pasta."
-
[sıfat]
Kreması olan
- OJELEME
- ...
- EMZİRİŞ
-
-
[isim]
Emzirme işi veya biçimi
-
[isim]
Emzirme işi veya biçimi
- SEMİZOT
- ...
- KÜPLEME
-
-
[isim]
Karında su birikmesi sebebiyle oluşan, şişmeyle beliren hastalık
-
[isim]
Karında su birikmesi sebebiyle oluşan, şişmeyle beliren hastalık
- KADEMLİ
-
-
[sıfat]
Uğurlu
-
[sıfat]
Uğurlu
- ZEMHERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kara kış
-
[isim]
Kara kış
- EMİNÖNÜ
- ...
- YÖNSEME
-
-
[isim]
Belli bir amaca veya sonuca yönelen, faaliyete dönüşmeyen etki gücü, temayül
- "Günün belirli saatlerindeyse ezan sesi gizemci yönsemelere çağırıp durur." (Selim İleri)
-
[isim]
Belli bir amaca veya sonuca yönelen, faaliyete dönüşmeyen etki gücü, temayül
- DÖLLEME
-
-
[isim]
Döllemek işi, ilkah
-
[isim]
Döllemek işi, ilkah
- YEĞLEME
-
-
[isim]
Yeğlemek işi, tercih
-
[isim]
Yeğlemek işi, tercih
- GÜNLEME
-
-
[isim]
Günlemek işi
-
[isim]
Günlemek işi
- EMEKSİZ
-
-
[sıfat]
Emek harcanmadan elde edilen, kolay, zahmetsiz
-
[sıfat]
Emek harcanmadan elde edilen, kolay, zahmetsiz
- TEMASLI
- ...
- DEPREME
- ...
- TOTEMCİ
- ...
- ACEMİCE
-
-
[zarf]
Toyca, beceriksizce
- "Yeni usul şiirimiz, zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Toyca, beceriksizce
- İZLEMEK
-
-
[-i]
Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek
-
Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak
- "Geceyi gündüz izler."
-
Bir olayın gelişimini gözden geçirmek
- "Bu ustaca düzeni Osmanlıların her işinde izleyebilirsiniz." (Salâh Birsel)
-
Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek
- "Televizyonu izlemek."
-
Belirli bir yönde gitmek
- "Geç vakit hayvanla, Deliçay'ı izleyip gidiyordum." (Halide Edip Adıvar)
-
Gözlemek, incelemek
- "Çocuk kuşu gözleriyle izledi."
-
Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek
- "Bu üretim politikasını izleyeceğiz."
-
Bir şeye uymak, bağlı olmak
- "Modayı izlemek."
-
Herhangi bir olayla ilgilenmek
- "Çeşitli siyasi olaylar karşısındaki tepki ve düşüncelerini dolaylı da olsa izleyebiliyordum." (Haldun Taner)
-
[-i]
Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek