İçinde ell olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde ELL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ell olan kelimeler listesine ya da Sonu ell ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ELLİŞER

  1. [sıfat] Elli sıfatının üleştirme biçimi, her defasında ellisi bir arada olan, her birine elli
    • "Her biri ellişer, yüzer kilo gelen hatta daha ağırlarını kasaba çarşılarında satılırken gördüm." (Sait Faik Abasıyanık)

ÇEPELLİ

  1. [sıfat] İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunan
    • "Çepelli buğday."

ZEBELLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok iri yarı kimse

MÜCELLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Parlatılmış, parlak
    • "Mücella mermer tezgâhın sathında hafif bir çizgi bile yoktu." (Ömer Seyfettin)

ELLEMEK

  1. [-i] Elle dokunmak, elle karıştırmak
    • "Görüyorsunuz, ben hiçbirini ellemiyor, hiçbirini açmıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

TEYELLİ

  1. [sıfat] Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş
  2. Üzerine teyel atılmış

RİMELLİ

  1. [sıfat] Rimel sürülmüş (kirpik)
    • "Kirpikleri rimelli..." (Memduh Şevket Esendal)

BEDELLİ

  1. [sıfat] Bedeli olan, bedel ödenilen
  2. [isim] Bedelci

ELLENME

  1. [isim] Ellenmek işi

ELLİLİK

  1. İçinde elli tane bulunan
    • "Ellilik paket."
  2. Elli yaşında olan
    • "Ellilik bir kadının elinde kocaman bir çanta ile geldiğini gördük." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Elli kuruş veya elli lira değerinde para

MECELLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kitap
  2. Fıkıh hükümleriyle bu konudaki türlü içtihadı bir araya getiren, Tanzimattan sonra hazırlanmış olan, yasa yerine kullanılan eser

TECELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma
    • "Bu tecellilerin yalnız bir tanesi doğru..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Hacca gitmek emeli onun kalbinde ateşli bir iştiyak tarzında tecelli etmişti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi
  3. Alın yazısı, kader
    • "Ne yaman tecellisi varmış!"

MÜELLİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, yazar

TESELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Avunma, avuntu, avunç
    • "Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Uyanınca işin hakikat olmadığını anlayıp teselli buldu." (Haldun Taner)
    • "Ne de olsa kadın kısmı teselli etmesini daha iyi bilirdi." (Haldun Taner)
    • "Zehra Hanım, Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi, arkasını sıvadı, teselli verdi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Piyangoda büyük ikramiyeyi kaybeden en yakın numaralara yapılan ödeme
    • "Teselli ikramiyesi."

TELLİCE

  1. [isim] Tek kadın tarafından oynanan bir tür oyun

YALELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arapça şarkı

ÜÇTELLİ

  1. [isim] Üç teli olan saz

BELLEME

  1. [isim] Bellemek işi

REELLİK
...
ELLEYİŞ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü